Translate.vc / Francês → Turco / Burnett
Burnett tradutor Turco
299 parallel translation
Burnett, 49863.
Burnett, 49863.
Mlle Graham, le sénateur Burnett.
Bayan Graham, Senatör Burnett. Senatör mü?
La lettre était pour le sénateur Burnett? Hein?
- Mektup Senatör Burnett'a mı gidecekti?
Le Capitaine Burnett qui commande la réserve de San Carlos.
Seni yüzbaşı Burnettle tanıştırayım San Carlos'taki birliğin başına geldi.
Si quelqu'un tuait le Capitaine Burnett...
Üzerimizde binlerce göz olmasına rağmen başarıya ulaşacak bir plan.
Cela obligerait le commandement à supprimer la Police Apache.
Taza'nın arkadaşı, Yüzbaşı Burnett Askerlerin şefi, rezervasyona götürülmemizi önleyebilir.
Dis au Capitaine que Lobo est manquant et qu'il est armé.
Yüzbaşı Burnett'e git, Lobonun kayıp ve silahlı olduğunu söyle.
Milly Hughes, Rose Shepherd, Mary Burnett.
Milly Hughes, Rose Shepherd, Mary Burnett.
C'est Burnett Bouledogue.
Bu, Bulldog Burnett.
Burnett tombe sur de ces bestiaux, ils se roulent à plat ventre en le voyant arriver.
Onlar Burnett'in geldiğini görünce hemen, o mahluklara silahını çeker ve yere yatıp yuvarlanır.
- T'as raté les cornes, Burnett.
MAN : Boynuzları kaybettin, Burnett.
Merci, M. Burnett.
Teşekkür ederim, Bay Burnett.
Je tuerai Burnett.
Burnett'i öldüreceğim.
Bulldog Burnett s'en va.
İşte, Bulldog Burnett gidiyor.
Bon sang, qu'est-ce que tu veux, Burnett?
Bu gürültüde sen ne istiyorsun, Burnett?
M. Burnett partait mettre Défenseur dans le train.
Bay Burnett, trene Vindicator'ü bindirmeye gidiyor.
Alors vous avez changé d'avis sur Défenseur, M. Burnett?
MARTHA : Sonunda Vindicator hakkında düşünceni değiştirdin mi?
Bonsoir, M. Burnett.
Merhaba, Bay Burnett.
Alors, c'est le bon train, M. Burnett.
Öyleyse doğru trendeyiz, Bay Burnett.
Les choses de la vie n'ont plus de secret pour moi.
Yaşamın gerçekleri benim için bir sır değildir, Bay Burnett.
À vous, M. Burnett.
Şimdi deneyebilirsin, Bay Burnett.
Voici M. Burnett.
Bay Burnett burada.
Je veux parler avec M. Burnett.
Bay Burnett ile konuşmak istiyorum.
Non, vraiment, M. Burnett. Je ne mords pas.
Gerçekten bay Burnett, Dur ısırmam.
M. Burnett, je suis désolée.
Bay Burnett, özür dilerim.
M. Burnett, puisque nous voyageons ensemble, je ne vois pas de raison de s'éviter.
Şimdi, Bay Burnett, birlikte yolculuk yaptığımızdan beri birbirimizden kaçacak hiçbir şey görmedim.
M. Burnett, vous savez peut-être manipuler un bœuf, mais vous ne me manipulerez pas.
Bay Burnett, sen bir öküzle buldog yapabilirsin ama benimle buldog yapamazsın.
M. Burnett, soit vous serez notre guide pour le Ranch Bowen, soit ce sera quelqu'un d'autre.
Bay Burnett, sen de Bowen Çiftliğinde rehberimiz olarak görev yapmalısın veya başka birisini alacağım.
Mais que je n'aie pas à te chercher, Burnett.
Ama beni, seni aramaya gelmek zorunda bırakma, Burnett.
Il suffit de siffler, M. Burnett.
HILARY : Tek yapman gereken ıslık çalmak, Bay Burnett.
Excellent, M. Burnett.
Neden, o mükemmeldir, Bay Burnett'tir.
Je crains qu'Hilary ne soit jalouse, M. Burnett.
Hilary'nin kıskanacağından korkarım, Bay Burnett.
On devrait aller voir le shérif et faire mettre M. Burnett au trou.
Biz Sheriff'e gitmeliydik ve Bay Burnett de hapse atılmalıydı.
Parce qu'ils veulent kidnapper Défenseur et M. Burnett est de mèche avec eux.
Çünkü onlar Vindicator'ü kaçırmayı planlıyor... ve bay Burnett onlarla ortak.
M. Burnett, vous avez décidément une prédisposition à la violence
Şimdi, gerçekten Bay Burnett, benim net bir şekilde gördüğüm,...
Très bien, M. Burnett, si vous êtes prêt.
Çok iyi, Bay Burnett, Eğer hazırsan.
On est déjà montées à cheval, M. Burnett.
Biz daha önce de binmiştik, Bay Burnett.
Que dites-vous de Défenseur pour ce voyage?
Yetenekli Vindicator ile yaptığın yolculuk için şimdi ne düşünüyorsun, Mr. Burnett?
Pour rappeler à Burnett de se montrer à Sand Creek.
Ben sadece Burnett'i, Sand Creek'teki gösteri için uyarıyordum.
M. Burnett est exactement pareil.
Bay Burnett ona benziyor.
Et M. Burnett le sait bien.
Ve Bay Burnett onu biliyor.
Burnett n'a pas l'intention de s'arrêter à Sand Creek.
Burnett'in Sand Creek'te durmaya hiç niyeti yok.
Combien vous a-t-on donné pour Défenseur, M. Burnett?
Bay Burnett sana Vindicator için kaç para vermişti?
M. Burnett, je suis sûre que vous pouvez aider.
Ve Bay Burnett, size yardım edebilir.
- Non, merci, M. Burnett.
- Hayır, teşekkür ederim, Bay Burnett.
Si seulement je pouvais le croire, les choses seraient peut-être autrement.
Eğer sadece ona inanabilseydim, Bay Burnett farklı olabilirdi.
- Señor Burnett.
JUAN : Bay Burnett.
Non, señora, il a peut-être des difficultés, mais il ne s'est pas perdu.
Hayır bayan, belki bir sorun vardır ama Bay Burnett kaybolmaz.
Sam Burnett, je te donne la permission de ramasser tous les croisés que tu trouveras.
Sam Burnett, bulabileceğin herhangi bir melez ineğin sahasını açmak için sana izin veriyorum.
Je n'ai jamais été quelqu'un qui évite la réalité.
Ben asla gerçekleri kabullenmekten kaçan biri olmadım, Bay Burnett.
Ne touche pas à cette femme, Sam Burnett.
Çek elini o kadından, Sam Burnett.