English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Bâte

Bâte tradutor Turco

30 parallel translation
C'est un âne bâté!
Adam kara cahil.
De l'eau. Voici à boire pour un âne bâté.
- İşte bir ahmağın içeceği!
Excusez-moi, mais comme âne bâté, vous ne craignez personne.
Eğer teğmen değimimi affederse, teğmen beş yıldızlı bir aptal.
Cet âne bâté m'a filé mal au dos. Tu peux me masser?
Bu hayvan sırtımı perişan etti masaj yaparmısın?
Le dernier à la flotte est un âne bâté!
Sona kalan yaşlı katırın kuyruğudur.
Vieil âne bâté!
Seni inatçı katır!
Cet âne bâté, Walsh, en sauvant sa peau...
O sersem, Walsh, yalnızca kendi gemisini değil...
Me prenez-vous pour un âne bâté?
Ahmak olduğumu mu düşünüyorsun?
Âne bâté!
Satmıyorum.
C'est moi qui l'ai envoyée, espèce d'âne bâté.
Burası iade adresi, seni aptal kas kafa.
Vous êtes... un âne bâté!
- Bay Parris sen beyinsiz bir adamsın.
T'es un âne bâté.
Sen eşeksin.
Longfellow Deeds. Notre âne bâté de la semaine.
Longfellow Deeds, haftanın budalası.
Ah, j'arrive pas à croire que je parle à un âne bâté de ton espèce!
İnanamıyorum, bir ahmağa laf anlatıyorum.
Ane bâté.
Aptal hayvan!
Tais-toi, âne bâté.
Sessiz ol, paranoit ahmak.
Accouche. Parce que s'il faut que je te regarde trépigner comme un stupide âne bâté une minute de plus, quelqu'un va y perdre ses dents.
- İnatçı bir eşek gibi ortalıkta dolaşmaya devam edersen seni dışarı çıkaracağım ve birisi bazı dişlerini kaybedecek.
T'es un âne bâté.
Sen atın kıçısın.
Comme si j'étais un âne bâté.
Beni aptal yerine koyma.
Pas "pauvre", âne bâté.
Fakir demedim, pis herif!
Chicago a un bon programme, et vous êtes un âne bâté.
Chicago'nun harika bir programı var, ve sen bir salaksın.
- Caldwell est un âne bâté.
Caldwell eşeğin tekidir.
D'habitude c'est un âne bâté. mais ce soir, il était brillant.
Normalde eşeğin tekidir ama bu akşam harikaydı.
C'était Caldwell, Papa, celui que tu traites d'âne bâté.
Caldwell, baba, senin sürekli eşek dediğin adam.
Je ne suis pas l'âne bâté qui se fâche quand quelqu'un ne l'appelle pas.
Ben biri aramadığında üzülen bir aşağılık değilim.
Il reste deux chevaux en course, mais l'un d'eux tient plus de l'âne bâté.
Yarışta iki at kaldı. Yalnız birisi biraz eşek oluyor.
Mais surtout... comme âne bâté, tu surclasses Naruto.
Naruto'dan bile beter bir umutsuz vakasın.
Comme "âne bâté"?
Umutsuz vaka mı?
Âne bâté.
Mankafa.
Un âne bâté!
Fakat bir şekilde, bir şekilde...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]