Translate.vc / Francês → Turco / Caracas
Caracas tradutor Turco
166 parallel translation
Entre autres, une hache enveloppée dans un vieux journal.
İçlerinde aylar öncesine ait bir Caracas gazetesine sarılmış bir balta da vardı.
- Le Caracas Diario.
- The Caracas Diario.
Or l'Henrietta se dirige vers Caracas, au Venezuela.
Ve Henrietta gemisinin istikameti Caracas, Venezuela.
J'en ai marre de cette vie... à trotter autour du globe... de Bagdad à Caracas au Cap... à trimballer nos petits.
Bütün bunlar canıma yetti. Bağdat'tan Caracas'a, oradan da Cape Town'a gittik. Ayrıca çocukları da sürükledik.
M. Goldfinger a des lingots d'or à Zurich, Amsterdam, Caracas et Hong Kong. ll en a pour 20 millions de livres.
Baylar, Goldfinger'ın Amsterdam, Caracas Zürih ve Hong Kong'da 20 milyonluk altın külçesi stokları var.
Je pars pour Caracas.
Caracas vapuruna yetişmem gerek.
Caracas est un endroit charmant.
Caracas güzel yerdir. Hoşunuza gidecek.
Six mois à Caracas ne vous fera pas de mal.
Caracas'ta geçireceğiniz altı haftadan bir zarar gelmez.
Caracas ne vous fera pas de mal, tout compte fait.
Her şeyi göz önüne alınca bana kalırsa Caracas iyi gelecektir.
Tu pensais aller en vacances à Caracas?
Küçük tatilin Caracas'a mı olacaktı?
- A Noël prochain, on ira a Caracas.
- Gelecek Noel'de Caracas'a gideriz.
Il y a un défilé à Caracas le 26. Bien sûr, je viens avec mon mari.
Karakas'ta defile yirmialtısındadır.
Je suis toujours à Caracas, chérie.
Hala Caracas'tayım canım.
Il vient de Caracas, au Venezuela.
Venezüella'da, Caracas'ta.
Par ailleurs, on apprend qu'au Venezuela, la lutte est toujours acharnée pour le contrôle du lac Maracaibo et des installations pétrolières de la région.
Bu arada Caracas, Venezuela'da da Maracaibo Gölü ve çevresindeki... petrol rafinerilerinin kontrolünü ele geçirmeye yönelik şiddetli çarpışmaların yaşandığı bildirildi.
Elle est allée à Caracas il y a 5 ans.
5 yıl önce Caracas'a gitti.
Je suis ici, abandonnée à Caracas... avec 8 kilos au dessus de la limite allouée aux victimes romantiques.
Caracas'tayım... 9 kilo fazlamdan muzdaribim.
"I luv you" venant de Caracas.
Caracas'tan "Seni seviyorum".
Les passagers du vol 183 qui poursuivent pour Caracas. Le vol subira un léger retard en raison d'un problème technique.
Miami'den Caracas'a devam edecek... 183 sefer sayılı uçağın yolcuları ufak bir arıza nedeniyle biraz rötarlı kalkacağız.
Quels jolis noms! "Reine du Paradis", "En route pour Caracas"!
Ne kadar güzel isimleri var : Cennet Kraliçesi, Karakas'a gidiyor.
Le Reine du Paradis appareille ce soir pour Caracas.
"Cennet Kraliçesi" bu akşam Karakas'a yelken açıyor.
Je vais à Barranquilla, puis Caracas, pendant quelques jours.
Birkaç günlüğüne Barranquilla ve sonra da Karakas'a gideceğim.
Je pars pour Caracas, ma femme, pour Miami, et toi, mon vieil ami, pour Agua Prieta, où même un Mexicain se sentirait seul.
Ben Karakas'a karım Miami'ye ve sen sevgili dostum, Meksikalıların bile kendini yalnız hissettiği Agua Prieta'ya.
Désolé, j'ai été retardé à Caracas à cause d'une fièvre.
Geciktim. Ateşim vardı.
Montevideo, Santiago du Chili, Rio de Janeiro, Caracas...
Buenos Aires'de Montevideo'da, Santiago de Chile'de, Rio de Janeiro'da, Caracas'da.
"Le cortège du vice-président Nixon lapidé à Caracas."
Caracas'ta Başkan Yardımcısı Nixon'un arabası taşlandı.
- Caracas, Venezuela.
- Caracas, Venezuelâ.
Hier, le vent de la fortune m'a poussé vers Caracas.
Dün talih beni Caracas'a savurdu.
On a quitté Caracas pour Londres.
- 15 yaşındayken Londra'ya geldik.
Ses effets comprenaient un aller simple de Barcelone à Caracas, au Venezuela.
Eşyaları arasında Barselona'dan Caracas, Venezuela'ya tek gidişlik bilet vardı.
Connaît-il quelqu'un à Caracas?
Caracas'ta tanıdığı biri var mıydı?
Bresciani va me recommander pour un internat à l'hôpital de Cabo Blanco à Caracas. Qu'est-ce que t'en penses?
Hey Fuser, Bresciani, Karakas'taki Cabo Blanco hastanesine doktoram için bir tavsiye mektubu yazacak.
De Caracas?
Caracas'tan mı?
Caracas, Vénézuéla 26 juillet 1952, Km 12 425
Caracas, Venezuela 26 Haziran, 1952 Km 12425
5h à Caracas.
Caracas sabah saat 05 : 00.
5h30 à Caracas.
Caracas Sabah saat 05 : 30.
- Il travaille à l'hôpital de Caracas.
- Caracas hastanesinde çalışıyor,
6h30 à Caracas
Caracas sabah saat 06 : 30.
7h30 à Caracas
Caracas sabah saat 07 : 30.
Des concerts à Los Angeles, en Europe, à Caracas...
Los Angeles'ta, Avrupa'da ve Karakas'ta.
Pas de votre maladie secrète ni de votre toxicomanie secrète, mais plutôt de votre voyage secret pour être opéré sous les tropiques.
Sırrın, ne psikolojik bir sorunun olması ne her gün uyuşturucu kullanman ne de gizli bir ameliyat için Caracas Buenos Aires'e gizlice seyahat etmendi.
Et Pierce est à Caracas.
Ve Pierce Venezuela'da.
Il a débarqué de Caracas il y a trois heures.
Karakas'tan üç saat önce gelmiş.
C'est super qu'elle veuille partir dans une mission à Caracas, vraiment.
Bence Karakas'a doktor olarak gitmek istemesi harika. Gerçekten.
Il a probablement appris ça sous les jets de pierres à Caracas.
Herhalde Caracas'ta taşlanırken öğrendi.
Hélas, il a été... poignardé par une pute dans un bar de Caracas.
Maalesef, Caracas'taki bir barda bir fahişe tarafından bıçaklandı.
Caracas.
Karakas. Aman Tanrım.
Plus probable qu'elle ait été malade à Caracas que dans le New Jersey.
Karakas'ta hasta olma ihtimali New Jersey'de olma ihtimalinden daha fazla.
Il rit.
Caracas'tan geldiğinde belki şimdiyse bir virane. Narin mi?
Caracas n'est pas en Bolivie!
Evet ama Karakas, Bolivya'da değil, değil mi?
Tu t'es éclaté à Caracas.
Marakaş'ta kendine bir sevgili bile buldun. ( Venezüella'nın başkenti )