Casino tradutor Turco

L'émission a été présentée par notre sponsor, le Lucky Indian Casino, où les jeux... 10 $ de jeu offerts.

Bugünkü yayınımız ilk sponsorumuz........ Şanslı Yerli Kumarhanesi tarafından sağlanmıştır. En büyük maçlar -

Pour ne pas risquer de perdre le casino, on déclare qu'Abooksigun a rempli ses obligations et qu'il peut utiliser les terres.

Çünkü ertelersek kumarhaneyi kaybetmekten korkuyoruz. .... Abooksigun'un yükümlülüklerini yerine getirdiğini bildiriyoruz.

Vôtre comité se réuni le mois prochain au casino.

Komisyonun gelecek ay casino kumarı konusunu görüşecek.

Je... ne prêterais jamais... jamais mon nom à vôtre casino de jeux.

Asla ve asla ismimle senin casino kumarına katkıda bulunmayacağım.

Je ne te laisserai jamais poser mon nom sur ton casino

İsmimi kullanarak casino kumarına asla katkıda bulunmayacağım.

La loi sur les casino devraient passer cette session

kumarı yasallaştırmak için. Kumar yasa tasarısı bu dönemdeki oylamayla belirlenecek ve

J'ai construit le Miramar Playa pour que ça soit un casino.

Miramar Playa'yı casino olması için inşa ettim ben.

Elle a trouvé des preuves à l'intérieur du casino qui prouvent que la tribu dissimule un meurtre.

Kumarhanede, kabilenin cinayeti örtbas ettiğine dair delil buldu.

Ecoutez, le chef Jackson dit qu'elle a agressé une employée du casino parce qu'elle était sur le point de se suicider.

Şef Jackson'un dediğine göre kendini öldürmeye çalıştığı için bir kumarhane çalışanına saldırmış.

Sarah a trouvé dans ce casino des preuves qui montrent un lien entre la mort de Rosie Larsen et l'hôtel de ville.

Sarah, kumarhanede belediye meclisini Rosie'nin cinayetine bağlayan bir delil buldu.

Cette preuve dans le casino prouve que Sarah n'est pas folle et permet de faire remonter l'affaire jusqu'au maire.

Kumarhanedeki kanıt hem Sarah'nın deli olmadığını ispatlıyor hem de bu işin Belediye Başkanı'yla bağını.

La femme qui vous a trouvé au 10 éme étage du casino a dit que vous étiez sur le point de sauter.

Seni kumarhanenin 10. katında bulan bayan atlamak üzere olduğunu söylemiş.

Et une heure plus tard, Ames a annulé ses projets pour le week-end et il est parti au casino pour rencontrer le chef Jackson, probablement.

Bir saat sonra Ames büyük ihtimalle Şef Jackson ile buluşmak için hafta sonu planlarını iptal edip kumarhaneye doğru gitmiş.

Ils sont sortis du casino pour rencontrer Nicole Jackson.

Şef Jackson ile konuşmak için kumarhaneye gittiler.

On a Ames et Chef Jackson au casino, on sait pourquoi ils se sont rencontré là-bas

Ames ve Şef Jackson kumarhanedeydi. Neden buluştuklarını biliyoruz.

Tu te souviens ce qui est arrivé la dernière fois qu'on est allés au casino?

Kumarhaneye son gittiğimizde neler olduğunu unuttun mu?

On ne va pas retourner dans ce casino sans un mandat fédéral.

Federal arama emri olmadan o kumarhaneye giremeyiz.

Le sentier mène au casino Wapi Eagle.

İzler bizi Wapi Eagle Kumarhanesi'ne götürdü.

Le casino est en-dehors de notre juridiction.

Kumarhane bizim yetkimizi aşıyor.

On doit rentrer dans ce casino.

O kumarhaneye girmemiz lâzım.

Un mandat de perquisition pour le casino Wapi Eagle.

Wapi Eagle Kumarhanesi için arama emri.

On va avoir besoin de voir toutes vos vidéos de sécurité du casino, parkings, halls, couloirs.

Kumarhane, otopark, lobi ve koridorlardaki tüm güvenlik kayıtlarını istiyoruz.

La chambre en travaux au 10 éme étage du Casino Wapi Eagle.

Wapi Eagle Kumarhanesi'nin 10. katındaki inşaat halindeki odadan.

C'est lui qui nous a conduit au casino.

Bizi kumarhaneye Richmond soktu.

Le chef Jackson a dit que les enregistrements de sécurité du casino seront prêts dans la matinée, mais que tu dois aller les chercher toi même.

kumarhane güvenlik kayıtları sabaha hazır olurmuş ama sizin gidip almanız gerekiyor.

Les fédéraux disent que les disques de surveillance seront prêts dans la matinée, mais nous devons ramener nous-mêmes nos fesses au casino pour les récupérer.

Federaller kayıtların sabaha hazır olacağını söylüyor ama almak için kumarhaneye bizim gitmemiz gerekiyor.

Ouais, elle a pu faire la route jusqu'au casino comme nous pension que Richmond l'avait fait.

Tacoma'dan kumarhaneye o da gitmiş olabilir. Richmond'un yaptığını düşündüğümüz gibi.

Donne-moi une heure, et ensuite nous devrons prendre ces disques au casino.

Bana bir saat ver. Sonra gidip kumarhanedeki kayıtları almamız lâzım.

Ray dit qu'il a un enregistrement de Nicole et Roberta au rez de chaussée du casino à 1h20 du matin.

Ray, kayıtlarda Nicole ve Roberta'yı kumarhane katında saat 1 : 20'de görmüş.

dans le parking du casino à 0h58 min

Kumarhane parkına 12 : 58'de giriyor.

En tant que maire, tu aurais accepté un casino sur le bord de mer.

Belediye Başkanı olarak, rıhtımda kumarhaneye onay verecektin.

Parce que quand tu acceptes ce casino, nos coffres seront pleins pour la prochaine élection.

Sen kumarhaneye onay verince sonraki seçim için de kesemiz dolu oalcak.

On a Rosie Larsen au casino à 00 : 37 vendredi soir.

Rosie Larsen, cuma gecesi 00.37'de kumarhanedeymiş.

Le casino est probablement le lieu de l'enlèvement.

Muhtemelen kumarhanede kaçırıldı.

Rosie Larsen était au casino Wapi Eagle la nuit où elle a été tué.

Rosie Larsen, öldürüldüğü akşam Wapi Eagle Kumarhanesi'ndeydi.

Ça pourrait venir de l'intérieur du casino?

Kumarhane veya bir otelde olabilir mi?

Elle allait au casino chaque vendredi soir, et tu la conduisais au ferry, n'est-ce pas?

O her cuma akşamı kumarhaneye giderken, sen de onu feribota bıraktın. Değil mi?

elle ne voulait pas me dire ce qu'elle faisait au casino.

Kumarhanede ne yaptığını bile bana söylemiyordu.

Ok, on reste sur lui, et je repasse un coup de fil concernant le mandat du casino.

Tamam, sen ona bak, ben de kumarhane izni için tekrar arayacağım.

Celui qui va au casino indien

Kızılderili kumarhanesine giden.

Peut-être qu'ils se voyaient au casino.

Belki buluşma yerleri kumarhaneydi.

Comment ça Carlson a suspendu les mandats pour Ames ET le casino? Quoi?

Carlson, Ames ve kumarhane izinlerini çekti de ne demek?

Après cela il était au casino Wapi Eagle jusqu'à un peu après 1h Puis il a pris le même ferry que les employés à 1h30 pour retourner sur le continent.

Saat 1 sularına kadar Wapi Eagle kumarhanesinde kalmış ve 1.30 feribotuyla karaya dönmüştür.

Vous y verrez la preuve d'achat d'une barre chocolaté réalisé dans un stand du ferry, à son retour du casino.

Bay Ames'in kumarhaneden kalkan feribottaki büfeden almış olduğu bir çikolata da dökümanlarda mevcut.

Pouvez vous nous expliquez ce que M. Ames a fait dans le casino?

Bay Ames'in kumarhanede bulunma sebebini söyler misiniz?

J'ai suspendu le mandat pour le casino car vous n'aviez pas assez d'éléments pour autoriser une fouille.

Kumarhane için arama iznini çektim çünkü elindekiler arama yapmak için yeterli değildi.

Ames était au casino cette nuit là.

Ames o gece kumarhanedeymiş.

Oui, mais Rosie l'a vu ce soir là au casino.

Olabilir ama Rosie onu o gece kumarhanede görmüş.

Son avocat a dit qu'il faisait affaire avec le casino.

Avukatı kumarhanede bir işi olduğunu söylemişti.

L'appel de Rosie a probablement été passé d'un chantier de construction, certainement à l'intérieur du casino.

Rosie büyük ihtimalle bir inşaat alanından aramış. Muhtemelen kumarhanenin içinden.

Obtiens tous les dossiers des affaires entre l'entreprise de construction Ames et le casino.

Ames'in inşaat şirketiyle kumarhane arasında olan tüm iş raporlarını al.