Translate.vc / Francês → Turco / Castor
Castor tradutor Turco
740 parallel translation
Quand même, il a des fourrures... de précieuses peaux de bison, de loutre, de renard et de castor.
Hala değerli buffalo derileri, samur, tilki ve kunduz kürkleri var.
- C'est du vrai castor.
- Gerçek kunduz.
- Dix dollars pour ce vieux castor?
- Eski bir şapka için 10 dolar ha?
C'était de l'huile de castor.
Sadece yağdı.
C'est de l'huile de castor.
Neden ama, bu hintyağı.
Il me manque plus qu'un chapeau de castor et la panoplie sera complète.
Artık Paskalya için yalnızca bir kastor şapka lazım.
Vous n'auriez pas une queue de castor?
Buralarda kunduz kuyruğu yoktur, değil mi?
- C'est un castor.
- Kunduzdu, evlat.
Un castor!
Bir kunduz.
L'ami du castor industrieux!
Meşgul kunduzun dostu.
Piège tes sales peaux de castor.
Pis kokulu kunduzlara tuzaklar kur.
un castor se baignait, un castor noir
Buz tutmuş Moskova nehrinde...
Une fois baigné, le castor gravit une montagne, une haute montagne
Kunduz, bitince banyosu,... Çıktı en yüksek yerine başkentin...
Les chasseurs sifflaient, cherchaient le castor noir
Avcılar ıslık çalıyor, Kara kunduzu arıyorlar...
Ils voulaient tuer le castor... lui enlever la peau
Yakılmak ve derisini yüzmek istiyorlar bir kunduzun...
Tu fais le bien et tu vis. Tu fais le mal et tu marches peut-être... mais tu ne vaux pas un castor.
Birini seçer ölürsün,... diğerini seçersen yaşayabilirsin ama,... sonuçta şapka olacak bir kunduzsun.
Et là-dedans? Des peaux de castor.
- Kayıktakiler nedir?
Des peaux de castor!
- Kunduz postu. "Kunduz postu" dedim!
Je n'ai jamais vu de peaux de castor.
Şimdiye kadar hiç kunduz postu görme şansım olmamıştı, Bay Rawlings.
Castor! Phalère!
Castor, Phalerus!
Castor, Phalère, Démétrius....
Castor, Phelarus, Dimitris, kapıyı tutun.
Phalère, Castor, venez avec moi.
Phalerus, Castor, benimle gelin. Hayır, sen gelme Polydeuces.
Du vison, du castor?
Kunduz postu mu yoksa?
- Ces peaux de castor sont â moi.
- Çünkü o postlar benim.
Ces peaux de castor valent de l'or.
Onlar postları som altın olan kunduz kürkleridir.
- Du fromage de castor vénézuélien?
- Venezuela kunduz peyniri?
Le fumet pour castor?
Kunduz kürkün var mı?
Germanicus, Postumus, Castor... Hérode.
# Germanicus, Postumus, Castor, Herod.
Elle l'avait souvent fait quand Castor sortait jouer ou...
Livilla onu kendisi çağırmış odasına kocası Castor kumar oynamaya falan gittiğinde sık sık çağırırmış zaten.
Castor est au courant.
Castor biliyor. Tahmin etmiştir.
Bien sûr, c'est ce qui t'a valu un œil au beurre noir.
Evet, Castor biliyor. Gözün o yüzden morarmıştı.
Mais Castor n'avait aucun intérêt à l'ébruiter.
Castor biliyorsa, içinde tutar.
Seuls mes amis m'appellent Castor, Sejanus.
Castor, seni görmek ne güzel. Hoşgeldin.
J'espère bien en faire partie, un jour peut-être.
Bana arkadaşlarım Castor diyebilir, Sejanus. Beni de arkadaşlarından biri saydığını umuyordum.
Tu as l'air pressé?
- Castor?
Tu sais que j-je ne m'intéresse pas à la p-politique. Mais qu'en est-il de Castor?
Politikayla ilgilenmediğimi bilirsin ama ya Castor?
Thrasyllus a prédit que Castor succomberait à sa maladie.
Castor hasta, Thrasyllus onun iyileşmeyeceğini söylüyor.
J'allais rendre v-visite à C-Castor, on le dit très malade.
Seni görmek ne güzel! Castor'u görmeye gidiyordum. Çok kötü olduğunu söylediler.
Castor est mort,
Castor öldü.
Castor a été assassiné par ta fille.
Castor, kızın tarafından öldürüldü.
Sejanus a fourni le poison qu'elle lui a administré.
Zehri bulup getiren Sejanus'tu, ama Castor'u kızın zehirledi.
22 ans, elle a un manteau de castor, mais en dessous, elle porte un costume de ski.
22 yaşında. Kalın kürklü.
Les chasseurs couraient, cherchant le castor noir
Avcılar iz sürüyorlar, Bulacaklar kara kunduzu...
Un castor se baignait, un castor noir
Bir kara kunduz yıkanıyor...
Castor de Sparte!
Sparta'lı Castor.
Prochain épisode :
Çeviri : CaSToR TroY
Prochain épisode :
CaSToR TroY
C'était sur la porte du temple de Castor.
- Nedir bu?
Castor! Je suis content de te revoir.
İmparator'un soylu oğlu Tiberius Drusus Caesar!
Tu n'as pas bonne mine, Castor.
Gitmeliyim.
Je ne me sens pas bien depuis mon retour.
Castor, iyi görünmüyorsun.