English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Catalogue

Catalogue tradutor Turco

779 parallel translation
C'est un catalogue de peintres.
Ressam katalogu.
Un ouvrage qui rassemble et catalogue toutes les connaissances.
İnsanlığın sahip olduğu tüm bilgiyi derleyip sınıflandıran bir çalışma.
hors catalogue.
Kataloğunuzda yok.
- Du catalogue du Parfait Jardinier!
- Hutter tohum kataloğunda.
Je crains que notre catalogue ne soit complet.
Maalesef ihtiyacımız olan bütün şarkılar var. Kataloğumuz dolu.
Le Catalogue britannique de la musique le cite comme un compositeur éminent.
George Harvey Bone'u anlatır.
Tu présentes pas des corsets pour le catalogue.
Kataloglar için korse modelliği yaptığını söylememiş miydin?
M.Wilson prépare un catalogue d'argenterie Paul Revere.
Bay Wilson, Paul Revie gümüşleri hakkında katalog hazırlıyor.
Vous passez pour tels sur le catalogue, comme limiers et lévriers, épagneuls et roquets, métis, barbets, caniches et chiens-loups ont tous le nom de chien.
Evet, insan diye geçersiniz listede. Zağarlar, tazılar, kurt, çakal bozmaları,... çomarlar, finolar da köpek diye geçerler.
Il y a 20 ans, j'ai bêtement cru que je pourrais civiliser une fille qui achetait ses chapeaux par catalogue.
20 yıl önce, şapkasını bir "Sears Roebuck" kataloğundan seçerek alan bir kızı uygarlaştırabileceğimi düşünmekle büyük bir hata yapmışım.
Si l'on en croit ce catalogue, ses capacités n'ont pas de limites.
Buna göre, yapabileceklerinin bir sınırı yokmuş.
Placez le catalogue sur la table avec les plans.
Katalogu, planlarla birlikte masaya koyun.
J'ai reçu un étrange catalogue.
Acayip bir katalog geçti elime.
Tu l'as découpé dans le catalogue?
Katalogdan falan mı buldun bunu?
C'est Carlotta, vous le trouverez dans le catalogue "Portrait de Carlotta"
O Carlotta. Katalogda bulabilirsin. Carlotta'nın portresi.
Le n ° 110 du catalogue des antiquités...
110 numaralı parça.
Mais ce ne sera pas facile... il va me falloir démarcher avec ce catalogue.
Gerçi zor iş, kapı kapı dolaşmak zorundayım.
Voulez-vous recevoir le catalogue? Oh!
- Sizi posta listemize ekleyelim mi?
Pour lui j'étais une toile, une pièce ambulante de son catalogue.
Onun için bir tuvalden farksızdım ben ayaklı bir katalog gibiydim.
J'ai étudié le catalogue de jardinage arrivé ce matin.
Sen? Bahçe kataloğuna baktım.
Ces deux-là sont dans le catalogue de l'exposition.
Bu ikisi Sergi Katalogu Listesinde olmalı.
Nous lisons le catalogue Ward.
Biz de Montgomery Alışveriş Kataloğu'nu okuyorduk.
Elle ne ressemblait pas à ça sur le catalogue.
Sears ve Roebuck katalogundakine benzemediği kesin.
Le catalogue.
Sears ve Roebuck katalogunu getir.
Je vais regarder dans le catalogue.
Kataloğa bakayım. İşte burada.
Étudie les prix et regarde le catalogue.
Fiyatlar üzerinde çalış şu kataloğa bak, tamam mı?
Pas avec... mon livre,... mais avec un catalogue comprenant des reproductions de grandes œuvres vendues récemment, dont ce Modigliani peint par Elmyr.
Ama kitabımla değil, içerisinde son birkaç senede satılmış... önemli birçok tablonun bulunduğu... bir katalog ile. Katalogdaki misal bu Elmyr tarafından resmedilmiş... Modigliani tablosu.
Parmi les oeuvres exposées, cinq de sa "Frise de la vie", enregistrées dans le catalogue sous le titre "Etudes pour une série sur l'amour".
Sergilenen 5 eserinin arasında Hayatın Frizleri katalogda, Aşk Üzerine Bir Dizi Çalışma başlığı altında listelenmiştir.
Un visiteur écrit dans son catalogue que l'exposition constitue " la plus grosse arnaque du monde.
Halktan bir kişi kataloguna şöyle yazar : Sergi, dünyanın en büyük dalaveresi.
Le catalogue Neiman Marcus.
Neiman Marcus.
Hélène, as-tu vu des patrons qui te plaisent dans le catalogue?
Helen, katalogda hoşuna giden bir patron bulabildin mi?
Il avait établi le catalogue des monuments astronomiques.
Mısır'daki astronomik anıtların kataloglanması işinin başındaydı.
Sortir un nouveau catalogue.
Yeni bir katalog çıkartırız.
Catalogue...
Katolog.
Frères et soeurs... le catalogue sans fin des atrocités bestiales... qui s'ensuivra inévitablement de cet acte épouvantable... devra et sera terminé.
Kardeşlerim bu korkunç hareketle, kaçınılmaz surette birbirine takip edecek olan sonsuz hayvani gaddarlık yok edilmeli, edilebilir ve edilecektir.
Tu as fait passer le Catalogue du survivant?
Acaba...? Hayatta Kalma Malzemesi kataloglarını dağıttın mı?
Passez s'il vous plaît à la page 3 du Catalogue du survivant.
Hayatta Kalma Malzeme kataloğunuzun üçüncü sayfasını açın.
Et un catalogue où vous avez entouré un barbecue en promotion...
Daireye alınmış, yanında 20 kitap yazan bir mangalın olduğu bir katalog.
Je veux le catalogue de Bob Marley, tous les disques et les concerts.
Bir Bob Marley katalogu istiyorum. Herşeyi, bütün plakları. Ve konser kayıtları.
Frères et soeurs... le catalogue sans fin des atrocités bestiales... qui s'ensuivra inévitablement de cet acte épouvantable... devra et sera terminé.
Kardeşlerim bu korkunç hareketle, kaçınıImaz surette birbirine takip edecek olan sonsuz hayvani gaddarlık yok edilmeli, edilebilir ve edilecektir.
- "Catalogue des surprises gonflables."
- "Şişirilebilir Sürprizler Kataloğu".
- J'ai ton genre catalogué aussi, tu sais.
Teşekkür ederim.
Il t'a bien catalogué.
Doğru söylemiş.
Ce qui séduit les femmes est bien catalogué :
Kadınları etkilemenin kesin yolları vardır.
La Gestapo vous a catalogué.
Gestapo seni mimlemiş.
Malgré moi, on m'a catalogué "être d'exception", veau à 5 pattes, monstre.
Beş bacaklı bir dana, bir canavar gibi oldukça sıra dışı bir şey olarak tasnif edilmem..... benim yaptığım bir hatanın sonucu değildir.
Ce vieux Chris, il m'a tout de suite catalogué. Dès la première minute de notre rencontre.
Chris, gerçekten inatçı biridir.
Il est catalogué selon vos directives
Talimatlariniza göre düzenlendi.
Il n'est pas sur le catalogue, mais il se trouve ici.
Katalogda yok, ama buradaydı.
Celui qui a catalogué et indexé tout ça n'y connaissait rien.
Bu kasetleri her kim arşivlediyse, bu işten hiç anlamıyormuş.
Zelig est catalogué comme criminel.
Zelig suçlu olarak damgalanır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]