Translate.vc / Francês → Turco / Cato
Cato tradutor Turco
171 parallel translation
Vite, nous sommes en retard!
- Acele et, Cato. Geç kalacağız.
- Bonsoir, Mme Kendrick.
- Bayan Kendrick, efendim. - İyi akşamlar, Cato.
- Bonsoir, Cato.
Bayan Kendrick.
Merci, oncle Cato.
Teşekkürler, Kahya Cato.
Oncle Cato, Zette!
Kahya Cato. Zette.
Oncle Cato, apporte les malles!
Kahya Cato, bavulları çatıdan çıkar.
Ça suffira?
- Pek çok değil mi, Kahya Cato?
Cato, servez les punchs à la menthe.
Kahya Cato beylere içeceklerini ikram et.
Je suis content de vous revoir.
- Cato. Seni tekrar gördüğüme sevindim. - İnşallah, Bay Pres.
Comment va mile Julie?
Kahya Cato, Bayan Julie nasıllar?
Oncle Cato, nous sommes de vieux amis.
Kahya Cato, birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz.
Par les souvenirs, oncle Cato.
- Sadece anılar musallat oldu Kahya Cato.
Oncle Cato,
- Kahya Cato. - Evet Bay Pres?
Oncle Cato, M. Cantrell est-il venu souvent ici?
Kahya Cato, Bay Cantrell buraya geliyor mu? Yani bugünden önce?
Oncle Cato, rentre les bagages.
Kahya Cato, bavulları içeri geri götür.
Sers le vin, oncle Cato.
Şarabı servis et, Kahya Cato.
Selle deux chevaux.
Cato, bir kaç tane at hazırlayın.
Certes, je suis une femme, mais, chacun le sait, fille de Caton!
Bir kadınım, doğru, ama Cato'nun kızı, adı şanı olan bir kadın.
II y a deux ans, à Cato.
İki yıl önce.
Pour remplacer une chanteuse blessée dans une émeute.
Missouri, Cato'da. Hemşire Sharon'ın şarkıcısı arbedede yaralanmıştı.
Cato, dans le Missouri.
Cato. Cato, Missouri.
Vous n'étiez pas fatiguée il y a deux ans à Cato, dans le Missouri.
İki yıl önce Missouri, Cato'da o kadar da yorgun değildiniz.
A l'époque, vous ressembliez à un ange.
Sizi Cato'da gördüğümde, melek gördüğümü sanmıştım.
Il a été le premier juge depuis Caton à ne pas en accepter!
Cato'dan bu yana rüşvet almayan tek hakim o!
J'en ai assez pour aujourd'hui. A demain.
Bugün yeterince çöp döktüm Cato.
Tu vas, Cato?
- Nasılsın Cato?
Il n'a jamais expliqué son geste.
Kit, Cato'yu neden vurduğunu asla söylemedi.
Où est Cato?
- Cato nerede?
Cato...
Cato....
Cato!
Cato!
Eh bien, Cato, Je suis de retour.
Cato, göreve geri alındım.
Tu sais, Cato, ta technique d'embuscade dans le réfrigérateur...
Tuzağın çok iyiydi Cato...
Mais Cato...
Ama Cato...
Cato est à l'hôpital.
Cato hastanede.
Non, Cato, ne fais pas l'imbécile.
Hayır Cato seni aptal.
Ce n'est pas le moment. Ce n'est pas le moment, Cato!
Şimdi zamanı değil'!
Cato, très étrange...
Cato, çok garip...
Cato, il se passe quelque chose de louche au Danemark.
Cato, Danimarka'da işler çok garip.
Cato cuisine souvent pour moi, mais récemment il tente de m'attaquer à la moindre occasion.
Cato genelde pişirir ama son zamanlarda sadece saldırıyor
Cato, arrête! Assez, assez!
Cato, yeter yeter!
Cato?
Cato?
Le pauvre Cato est à l'hôpital pour des semaines.
Evet, biliyorum. Zavallı Cato haftalarca hastanede kalacak.
Cato, mon ami jaune, je suis de retour!
Cato, benim küçük sarı dostum. Eve dÖndüm.
J'ai donné sa soirée à Cato.
Cato'ya bir gecelik izin verdim.
Je les enlèverai à la maison à condition que cet idiot de Cato ne m'attaque pas.
Eve gidince çıkaracağım, tabii Cato salağı saldırmazsa.
L'homme qui a été tué dans la voiture de Cato, ce n'était pas moi.
O arabada ölen kişi, arabamda, Cato'nun arabasında, ben değildim.
Bonsoir, oncle Cato.
- İyi akşamlar, Kahya Cato.
- M. Preston.
- İyi akşamlar Bay Preston. - Merhaba, Cato.
- Cato, prépare l'attelage.
- Arabamızı alın.
Fouillons les villages pour trouver Lobo.
Çato, benimle gel. Lobo'yu bulmaya köylere gidiyoruz.
Ma petite amie...
Cato, seni kız arkadaşımla tanıştırayım.