English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Charleston

Charleston tradutor Turco

630 parallel translation
Ça vient de Charleston.
Charleston'dan.
C'est Rhett Butler de Charleston.
Bilmiyor musun? O, Rhett Butler. Charleston'lı.
Il a dû quitter le Sud. A Charleston, sa famille le renie.
Ailesi, onunla konuşmadığı için kuzeyde yaşıyormuş.
Renvoyé de West Point... et renié par votre propre famille!
West Point'ten kovulduğunuzu duydum. Ve Charleston'da kimse size itibar etmiyormuş. Aileniz bile!
J'ai nommé notre ami, le capitaine... tout droit venu de Charleston :
Okyanus yakamozundan bahsediyorum. Bu, Charleston'lu dostumuzdan başkası değil.
Par une dame... dont j'ai soigné le fils mortellement blessé...
Charleston'lı bir hanım yolladı. Ölmeden önce hastanedeyken oğluna bakıcılık yapmıştım...
Tu iras dans la meilleure pension.
Charleston'daki en iyi okullara göndereceğim.
Chez moi, à Charleston.
Charleston'a, ait olduğum yere.
Un mois en mer et ensuite Charleston.
- Denizde bir ay ve sonra Charleston.
- Charleston?
- Charleston mı?
Un gros bonnet et il dirige les quadrilles de Charleston.
Oh, kendisi Charleston dans grubunun başındaki kişi.
Je vous attendrai à Charleston.
Seni Charleston'da bekleyeceğim.
Vous êtes à Charleston.
Şu anda Charleston'dasın.
Charleston doit bien vous changer de la vie sauvage de Key West.
Key West'teki vahşi hayatın ardından Charleston çok farklı görünüyor olmalı.
Je veux vous présenter quelques beaux garçons de Charleston.
Gel, Dru'silla. Birkaç Charleston'lı dost ile tanışmanı istiyorum.
- La ville entière va vous jalouser.
- Charleston buna gıpta edecek.
Vous avez tous été très gentils avec moi à Charleston.
Charleston'da hepiniz bana çok iyi davrandınız.
PORT DE KEY WEST Ce paquebot avait des gens de la haute.
Charleston bu gezi için kaliteli mal göndermiş.
Je vois que Charleston vous a transformée. Un instant.
Charleston'a benziyor.
Cet avocat est l'homme le plus dangereux qu'ils aient jamais envoyés ici.
O Charleston'lı avukat buraya gönderilmiş en tehlikeli insan.
- Depuis mon départ de Charleston.
- Charleston'dan ayrıldığımdan beri.
Une chaloupe vient d'amener des dépêches de Charleston.
Charleston'dan gelen bir sevk kağıdı.
Et voici un avocat de Charleston qui les connaît toutes.
Ve Charleston'ın deniz avulatı bu adamların hepsini tanıyor.
Oyez! Le grand concours de charleston.
Büyük çarliston yarışması.
Charleston avait raison.
Charleston haklıymış. Haklıymış.
Charleston, ça vous dit quelque chose?
- Hiç Charleston adında birini duydun mu?
Essayez de me retrouver un vieux truand du nom de Charleston.
Bir de bak bakalım Charleston adlı eski bir hırsızla ilgili ne bulabilirsin.
Un vieux truand du nom de Charleston.
Charleston adında eski bir hükümlü.
Charleston ne parle pas.
Charleston'u kimse konuşturamaz, tamam mı?
Charleston est muet.
- Charleston asla konuşmaz.
Bouche cousue, comme le petit singe.
İhtiyar Charleston elleriyle ağzını kapatan ufak maymun gibidir.
Comment va, Charleston?
- Nasılsın Charleston?
OK, Charleston.
Tamam Charleston.
J'ai vos renseignements sur Charleston.
- Günaydın hayallerimin erkeği.
En sortant, il est mis sur un coup par Charleston.
Dışarı çıktıktan sonra eski bir hırsız olan... Charleston aracılığı ile bir soygun planına dahil ediliyor.
Charleston n'a pas dit de nom, mais je suis sûr que c'est cette Kitty.
Charleston adını veremedi ama bence bu kız Kitty Collins'ti.
Entre la Nouvelle-Orléans et Charleston, j'ai travaillé comme servant, comme marin.
New Orleans-Charleston arasında işçi ve denizci olarak çalıştım.
À LA MÉMOIRE DE JACOB DREW,
14 NİSAN 1802'DE CHARLESTON AÇIKLARINDA, GEMİSİNDE BİR KAŞALOT
SUR LA CÔTE DE CHARLESTON LE 14 AVRIL 1802.
GEMİ ARKADAŞLARI TARAFINDAN ASTIRILMIŞTIR.
Quai un, Florida Limited à destination de Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville et Miami.
Florida Limited, Washington, Charleston, Savannah, Jacksonville ve Miami'ye gitmek için birinci perondan kalkıyor.
Je me souviens des cris de ma mère quand elle m'a vu danser le charleston!
Annem beni Çarliston yaparken gördüğünde az kalsın bayılıyordu.
J'adore danser le charleston.
Charleston yapmaya bayılıyorum.
C'est près de Charleston.
Charleston'a yakın.
Et le groupe électrogène fournit assez... d'électricité pour éclairer Charleston et Atlanta.
Jeneratör, Charleston, Güney Carolina, Atlanta ve Georgia'yı aydınlatmaya yetecek kadar elektrik üretir. - Shelby?
Charleston, exact!
- Charleston. - Doğru, Charleston.
Si Chicamaw et toi allez à Hermanville, j'irai peut-être à Biloxi pour voir si Lula se rendrait à Charleston et à La Nouvelle-Orléans.
Bowie, eğer sen ve Chicamaw Hermanville'e gidecek olursanız ben de, Lula'yı Charleston ve New Orleans'a doğru kısa bir seyahate ikna edip edemeyeceğimi görmek için Biloxi'ye doğru yol alabilirim.
Si je ne m'abuse... chien de M. Dick Charleston.
Yanïlmak yoksa köpek ait Bay Dick Charleston'a.
- Qui est Dick Charleston?
- Dick Charleston kim?
Vous êtes M. et Mme Charleston?
Bay ve Bn. Charleston mïsïnïz?
Vous serez à Charleston?
Charleston'a mı gideceksin.
Il travaille à Philadelphie, dans un cercle.
Senin için Charleston'la ilgili bilgiye ulaştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]