Translate.vc / Francês → Turco / Chrissy
Chrissy tradutor Turco
318 parallel translation
- Chrissy.
- Chrissy.
Pas celui qui a tué Chrissy Watkins.
Chrissy Watkins'i öldüren o değil.
Qu'est-ce que tu crois que j'ai fait avec Chrissy, hier soir?
Dün Chrissy ile ne yaptığımı sanıyorsun?
La tombe de la famille de Chrissy.
Chrissy'nin aile mezarı.
Tu veux Chrissy et son fric pour toi seul!
Sonra da ona ve parasına sahip olacaksın!
Tu peux pas m'épater. Je reste avec Chrissy!
Bu çocukla baş edemezsin, o Chrissy ile kalıyor!
Chrissy ne peut pas?
Chrissy gelemiyor mu?
Au fait, vous êtes invités chez Chrissy et moi.
Bu konuda bolca pratik yaptın. Seni ve Dennis'i ben ve Chrissy ile biraz vakit geçirmek için Maui'deki yeni evimize davet etmek istiyorum.
Chrissy sur le bateau.
Yeni yelkenli teknenin üzerindeki Chrissy.
Dans le jacuzzi.
Jakuzideki Chrissy.
À un barbecue.
Geleneksel Hawaii partisinde ben ve Chrissy.
Chrissy est rentrée à Maui.
Chrissy, Maui'ye geri döndü.
Ne parlons pas de Chrissy.
Chrissy hakkında konuşmayalım.
Chrissy m'a quitté pour un plus jeune.
- Chrissy genç bir adam için beni terk etti.
Plus jeune qu'elle?
Chrissy'den daha mı genç?
Croyez-moi, Chrissy l'a quitté.
Hayır, inanın bana, Chrissy onu terk etmiş.
Chrissy ne lui a rien appris!
Biliyor musunuz, Chrissy ona hiçbir şey öğretmemiş.
C'est l'inconvénient de n'avoir pas de femme. Chrissy?
Bir eşe sahip olmamanın en büyük dezavantajlarından biri de bu.
On n'a plus rien à se dire.
Konuşacak bir şey yok, Chrissy.
- Ma future ex-femme, Chrissy.
Dorothy, bu da yakında benim eski karım olacak olan Chrissy.
On n'a rien à se dire.
Chrissy, konuşacak hiçbir şey yok.
Il s'est passé quelque chose ici.
Chrissy, burada, Miami'de bir şeyler oldu.
Chrissy doit entendre la vérité.
Chrissy'nin gerçeği duymaya hakkı var.
Je regrette, Chrissy.
Üzgünüm, Chrissy.
C'est vrai qu'il n'y avait pas grand-chose entre vous deux?
Stan, Chrissy'yle senin aranda çok fazla şey olmadığını söylerken ciddi miydin?
J'aimerais entendre la suite, mais je dois vite rattraper Chrissy.
Dorothy, geri kalanını da dinlemek isterdim ama lobiye inip başka birisi yapmadan önce Chrissy'yi kapmam gerek.
Chrissy, apporte-moi le grand couteau.
Chrissy, duvarın üstündeki büyük bıçağı bana getir.
Montre-toi, ma petite Chrissy.
Çık dışarı, tatlı Chrissy.
Je m'appelle Chrissy.
Ben Chrissy.
Une pause et nous revenons avec Chrissy.
- Aradan sonra, tatlı Chrissy ile tekrar birlikte olacağız. - Bunu yapmaması gerekiyordu.
Le petit chien qui s'est perdu, par Chrissy Taylor.
Yolunu kaybeden yavru köpek. Yazan Cristy Taylor.
Et toi?
- Adın ne? - Chrissy.
Que ferait Jim Phelps?
Jack ve Chrissy olsa ne yapardı?
- Chrissy, j'ai fait ce que j'ai pu.
- Yapabileceğim her şeyi yaptım.
- Chrissy, tu ne te souviens pas?
- Hatırlamıyor musun? Kim o dışarıdaki?
Chrissy, je t'aime.
Chrissy, seni seviyorum!
Et je ne sais pas pourquoi Chrissy ne s'en souvient pas.
Ve Chrissy'nin neden bunları hatırlamadığını bilmiyorum.
Je ne sais pas pourquoi Chrissy s'en souvient ainsi.
Chrissy'nin neden bu şekilde hatırladığını bilmiyorum.
Chrissy? Vous souvenez-vous de l'endroit où vous êtes?
Chrissy, nerede olduğunu anımsıyor musun?
Quand j'ai repris connaissance, j'ai couru chez Chrissy pour voir si elle allait bien.
Kendime gelince hemen Chrissy'yi kontrol etmek için yanına koştum.
Avez-vous eu des rapports sexuels en étant tous deux consentants ce soir-là?
Harold, sen ve Chrissy o gece cinsel ilişkiye girdiniz mi?
Chrissy Giorgio pense que la visite de l'extraterrestre signifiait qu'elle devait améliorer son univers, ce à quoi elle s'est entièrement dévouée.
Chrissy Giorgio uzaylı ziyaretinin kendi dünyasını geliştirmesi için bir mesaj olduğuna inandı ve kendini bu amacını gerçekleştirmeye adadı.
Chrissy, donnez-moi un shtickle de fluor.
Chrissy bana oradan bir "schtickle of flouride" ver.
Tu te souviens de la nuit où Chris est née?
Chrissy'nin doğduğu geceyi hatırlıyor musun?
C'est fini entre nous, Chrissy.
Aramızda her şey bitti, Chrissy.
J'ai failli cogner Chrissy.
- Chrissy denen kızı neredeyse tokatlıyordum.
Chrissy Thomkins?
- Chrissy Thomkins mi?
Chrissy.
T. Hey.
- Chrissy, Dieu merci, tu vas bien.
Chrissy, Tanrı'ya şükür. İyisin.
Chrissy?
Chrissy?
Où êtes-vous maintenant, Chrissy?
Şimdi neredesin, Chrissy?