Clarence tradutor Turco

Venez, Clarence.

Teşekkür ederim.

Voici Clarence.

Bu Clarence.

C'est bien, merci.

- Böyle iyi. Teşekkürler Clarence.

Clarence! Vous serez notre témoin.

- Clarence, şurada dur.

Les White, M. Et Mme Clarence White.

White'lar. Clarence White'lar.

Clarence, va chercher des couvertures.

- Clarence, kendine battaniye al.

- Il est garçon d'hôtel au Clarence.

- Clarence'ta garsonluk yapıyor.

Je déteste les endroits que vous fréquentez, comme l'hôtel Clarence.

O senin dolaştığın Clarence Oteli falan gibi yerlerden nefret ederim.

Pour venir du Clarence?

Clarence'tan buraya mı?

Clarence, êtes-vous en faveur de la peine capitale?

Clarence, idam cezası hakkında ne düşünüyorsun?

- Merci, Clarence.

- İlerle, Clarence.

- Clarence Merkel.

- Clarence Merkel.

Clarence n'a pas encore ses ailes, n'est-ce pas?

Clarence, hala kanatları yok değil mi?

Simple. Joseph, faites venir Clarence.

Yusuf, Clarence'i çağır.

Clarence Oddbody, AS2.

Clarence Oddbody 2SM.

Clarence.

Clarence.

Quel âge as-tu, Clarence?

Hem sen kaç yaşındasın, Clarence?

Clarence?

- Clarence?

Aide moi, Clarence!

Yardım et Clarence.

Aide moi, Clarence, s'il te plait!

Yardım et Clarence, lütfen!

AFFECTUEUSEMENT, CLARENCE

SEVGİLERLE CLARENCE

Bien joué, Clarence.

Aferin sana, Clarence.

- Clarence Krause.

- Clarence Krause.

Mon nom est Clarence H. Cook.

Benim adım Clarence Harvey Cook.

Arrête de regarder ces dévergondées et fais danser ton épouse.

Clarence Feeney, o orospulara bakmayı bırak ve karınla dans et.

Le ministère public contre Clarence Madigan.

Clarence Madigan'a karşı kamu davası.

" que Clarence Madigan, alias'Madigan la Barrique'et'Madigan les Grandes Pinces',

" Clarence Madigan, namı diğer'İki Tek Madigan', namı diğer'Kafa Kıyak Madigan'...

- Vous venez au Clarence? - Non.

Ortalık toparlandıktan sonra çıkıyoruz, siz de gelecek misiniz?

Ton "avocat" m'a démontré le contraire.

Ama ünlü avukat Clarence Darrow aksini ispatladı.

Viens, je vais te dire ce qu'on va faire.

Yolda size anlatırım. Haydi gel Clarence.

Mon frère Clarence a 23 Lavomats à Abilene, et il veut qu'on écrive sur sa pierre tombale : "ll libéra les Texanes de la corvée de lessive."

Abilene'deki kardeşim, Clarence Throxton'un 23 taneden oluşan çamaşırhane zinciri var. Tek istediğinin, mezar taşına : "Texas kadınlarını çamaşır günü esaretinden kurtardı" yazılması olduğunu söyler.

Je ne suis pas Darrow.

Askılar, Clarence Darrow'la birlikte tarih oldu.

Il avait une plus grande cuillère.

Daha büyük bir kaşığı vardı. Seninkinde bir delik varmış gibi gösterirdi. Haydi ya Clarence.

T'exagères! J'exagère? Je suis un menteur?

Ne yani, bana yalancı mı diyorsun Clarence?

George Clarence Moran. Né à St Paul, Minnesota, le 9 juillet 1893.

George Clarance Moran... 9 Temmuz 1893'de St. Paul, Minesota'da doğdu.

George Clarence Moran disparaît de Chicago après la mort de ses coéquipiers.

George Clarence Moran, yandaşlarının öldürülmesiyle...

C. L., Clarence Lee, le fils de ma fille, un bon gars.

Evet, C.L., Clarence Lee. Kızımın oğlu. Çok parlak değil ama iyi bir çocuktu.

Où veux-tu que je mette ça?

Clarence, ilk olarak nereye gitmek istiyorsun buradan?

J'avais rencontré Clarence aprés une partie de chasse.

" Bir av seyahatinden sonra arkadaşım Clarence F. Tydon'ı ziyaret ediyordum.

Clarence Speer, 2000 et Jasper Lamar Crabb, 10 000.

C. Speer : 20,000. Jasper Lamar Crabb : 100,000 dönüm.

Opératrice, passez-moi Clarence Darrow.

Santral, bana Clarence Darrow'u bağlayın.

Le chauffeur de taxi est George Carlin. Aux chaussures, Clarence Muse.

Taksi şoförü George Carlin ve ayakkabılar :

Là, c'est Franklin Ajaye, et Mona est autre chose.

Clarence Muse. T.C., Franklyn Ajaye und Mona

"Pitts, Clarence E., 016838621. " Réaffecté à Fort Benning, Géorgie.

016838621 Geri Hizmet Birliği.

Ici le colonel Clarence E. Pitts, de l'armée US.

Ben Birleşik Devletler ordusundan Albay Pitts.

Clarence? Ici Frank.

Clarence, ben Frank Hackett.

Calmez-vous, je ne sais pas de quoi vous parlez.

Tamam Clarence, sakin ol. Neden bahsettiğini bilmiyorum.

Calmez-vous.

Clarence, sakin ol.

Calmez-vous!

Sakin ol Clarence.

Il y a une heure, Clarence McElheny m'a appelé.

Bir saat önce, Clarence McElheny beni New York'tan aradı.

Tenez! Lisez! Première ligne!

Çabuk, haydi sadece başını, Pitts Clarence E.