Translate.vc / Francês → Turco / Click
Click tradutor Turco
142 parallel translation
- Salut, Mac. - Salut, Click.
- Merhaba, Mac.
Bonjour tout le monde.
- Selam, Click. Merhaba millet.
Clicketty click, clicket, et bingo!
Kliketi klik kliket, 1. çinko, 2. çinko, tombala.
Je lui dirai.
[CLICK]
Clic-clic.
Click-click.
Mais mon pote a mis le beat car Laney,
§ Tempoda adamım Click § § Laney §
A ce moment-là, le sale type saute sur son flingue, l'attrape et on entend, "click."
O an kötü adam silahına davranır doğrultup tetiğe bastığında "klik" sesi işitilir.
Bonjour, M. Et Mme Clic Clic Glop.
Selam ordaki, bay ve bayan Click Click Dirk!
Reprenons encore une fois, M. Et Mme Clic Clic Glop!
Birkez daha şu konuyu gözden geçirelim, Bay ve bayan Click Click Dirk!
Click-saleté de pancakes!
Donnez-moi gözleme! Click-click-bloody-click gözleme!
A zéro quatre cents sud de la clairière.
Ben göremiyorum! Açık alanın çeyrek click * güneyinde.
Zéro quatre cents?
- Click de ne?
Dort bien et n'ai pas p- - [click].
Böceklerin seni rahatsız etmesine izin verme : )
- Click-Clacks.
- Klik-klak oyunu.
Pour que vous puissiez arriver à Caisleán Click avant moi?
Ne, böylece benden önce Caislean "click" e varabilesin diye mi?
Ce n'est pas "Click".
O "cIick" değil.
Le paradis est à portée d'un click.
Tabii. Cennet bir klik ötede.
Un click et un don de 100 $.
Bir klik ve 100 dolar bağış.
Clic clac, et c'est bon.
Click click, bu kadar!
Elle ne me parle toujours pas, et elle m'a en quelques sortes raccroché au nez,... Mais ce click et ce silence de mort m'ont paru les sons les plus beaux que j'ai jamais entendu!
Benimle konuşmuyor, ve yüzüme telefonu kapattı biraz, ama o klik ve ölüm sessizliği, duyduğum en güzel sesti.
Personne ne voit, personne ne sait. Click-click. Hee-hee.
Kimse görmeyecek, kimse bilmeyecek.
Dieux, Chef, cette parabole est presque à un click d'ici.
Şef, çanak neredeyse 1 kilometre ileride.
Beep! "Vidée." Click.
Biip! "Hakaret edilmiş" Klik.
Un click sur mon ordinateur et tout est diffusé sur le web.
Bilgisayarımın bir tuşuna basarsam, materyaller bütün internete yayılır.
Un click et chacun de tes nouveaux camarades aura le lien vers ce site spécial.
Düğmeye bir basışımla sınıfındaki bütün yeni arkadaşlarının bu çok özel siteden haberi olacak.
J'ne sais pas de quoi vous parlez. [click]
Billie Copeland nerede?
Et j'ai raccroché.
Click.
J'ai répondu mais tout ce que j'ai entendu c'est le silence et un click.
Alo dedim ama duyduğum tek şey sessizlik ve klik sesiydi
Au risque d'entendre un click je vous appelle a propos de ce que je peux faire pour vous.
Biraz klişe gibi olacak ama ben sizin için ne yapabilirim diye aradım.
# Tu bouges comme le click boum d'un flingue #
# Kur yapıyorum silahın bumlaması gibi #
- Click.
- Klik.
Et je fais, "Salope!" - click.
ve Bende O.. pu! - Klik.
En effet, click ça.
Aslına bakarsan şu pozu çek.
Je vais en ligne, je fais "click, click, click,"
Online olup. "Tık Tık Tık" layacağım.
Mais tu laisses Click Clack, Ding Dong et Charlie Chan partir avec Mlle Machin-Chose.
Ama sen Bayan Bilmemne'nin Olick Olack, Ding Dong ve Oharlie Ohan'le gitmesine izin veriyorsun.
Click droit, sauvegarder sous... dossier Images Sexy, et ok.
Sağa tıkla ve meme resimleri klasörüne kaydet ve tamamdır.
# Make your whole click break-dance
Bütün break dansını yap.
Voilà notre expert en informatique, Click.
Bu da bilgisayar uzmanımız, Click.
- Click.
- Click.
Tu vas pas mouiller ton froc, hein, Click?
Altına yapmadın, değil mi, Click?
Je crois pas qu'il y ait lieu de s'inquiéter avec ce gars, Click.
Adamın herhangi bir şeyi kafasına taktığını hiç sanmıyorum, Click.
- Click!
- Click!
- Où est-elle, Click?
- Nerede o, Click?
- Click, va avec eux.
- Click, onlarla git.
Clic, clic.
Click, click.
Click! Ils doivent s'embrasser à la fin.
Sonunda öpüşmeliler.
On va au concert de Click-B?
O, Click-B konserine gidecek zaten.
Click.
Klik.
- --
Goldmax'ten ripleyen : . : cLiCk :.
Thème musical du film...
Moviemax'ten ripleyen = = cLiCk
Sous-titrage et adaptation : Pikes
Moonlight Sezon 01 Bölüm 14 "Click"