English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Clint

Clint tradutor Turco

631 parallel translation
Clint!
Clint!
En parlant de M. Parker, tu pourrais me rendre un service?
Baksana, Clint. Hazır Bay Parker'dan söz etmişken, benim için bir şey yapar mısın?
- Bonjour, Clint.
- Merhaba, Clint.
- Clint.
Sen hep... - Clint.
Affectueusement, Clint
Seni seven kardeşin, Clint.
"Amelia Bissonette, 27, avenue Clint..."
"Amelia Bissonette, 27 Clint Caddesi..."
- Je suis en Alaska!
Bekliyor, Clint.
- Encore? - Toujours.
Bunu ödeyeceğine söz vermiştin, Clint.
Chéri?
- Hey, Clint. - Ne var?
Clint, j'aime les grands fronts.
- Yüksek alınları severim. - Evet, iddiaya girerim öyledir.
Alors? D'après ce que j'ai vu, il y a plus de 150 rats à bord.
- Kemerlerdeki izlere bakarak, Clint bu gemide 150-170 kadar fare olduğunu garanti ederim.
Si le journal l'attaque, Warren s'estimera heureux d'être balayeur!
Hadi gidelim, Bill. Clint?
Clint?
Geldiğini duydum.
Je l'ai donné.
Clint, ben...
Clint, je ne parlais pas de l'argent.
Ben parayı sormadım. Her neyse, parayı bölüm için harcadım.
- Juste un café.
- Ama Clint bir şeyler...
- Mais, Clint...
- Kahve! Nancy, sana söyledim, uyuyamam.
- Pourquoi ai-je fait ça?
Şu an yorgunsun, Clint.
C'est vrai.
- Öyleyse? Clint, artık çocuk değilsin. Çocuk gibi düşünmeyi bırakmalısın.
C'est vrai?
- Clint, Tommy bir yana...
Ça alors...
Parayı kafaya takma, Clint.
Je t'aime, Clint.
Seni seviyorum, Clint. İstediğin bazı şeylere sahip olman senin de hakkın.
Voilà la raison.
Clint? Hey! - Ne var ne yok?
Pour réussir, il faut informer le public.
Tam bir işbirliği için tek şansımız halkı bilgilendirmek, Clint. Katılıyor musun?
A un de ces jours, Clint.
Tabii ki, Yüzbaşı. Hoşçakal.
Clint, forme un arc et attache les bêtes à ce pin.
Clint, çamların altına yarım ay şeklinde yerleşin.
Clint!
Clint.
Il essayait d'aider Clint.
O sadece Clint'e yardım etti.
Ridge, passe le revolver à Clint.
Billy, sen de. Clint'e silahını ver.
Tu as bien fait de rester, Clint.
Burada kalarak doğrusunu yaptın Clint.
C'est pour toi, Clint, offert par nous tous.
O da senin hediyen. Hepimizden.
Viens, Clint.
Gel Clint.
Je t'entends passer tes nuits sans dormir... à penser à moi et à Clint à mes côtés.
Geceleri uyumadığını duyuyorum. Ne düşündüğünü biliyorum. Ben ve Clint, yan yana.
Je ne sais pas.
Bilmiyorum Clint.
Clint comprendrait tout.
Eninde sonunda Clint anlayacaktır.
J'y annoncerai mon départ à Clint et à Cathy, et je partirai.
Clint'le Cathy'ye orada söyler, onlar beni durduramadan giderim.
Clint ne voit et ne jure que par toi.
Clint sana tapıyor.
Allons, Clint!
Hadi Clint.
Que Clint et Cathy ne se doutent de rien.
Clint'le Cathy'nin şüphelenmesini istemiyorum.
Une autre, Clint!
- Bir tane daha söyle! - Evet, bir tane daha!
Tu pars à cause de moi et Clint.
Clint'le benim yüzümden gidiyorsun.
Oui, Clint?
Sorun ne Clint?
Des trains électriques!
Clint?
Clint?
- Clint, telefon. - Burada değilim.
Ne m'empoisonne plus avec ça!
Clint, tatlım, ben bir şey demedim ki.
Je ne sais pas.
Görüşmek üzere, Clint. Beni unutma, olur mu?
Clint!
Jenny!
Au secours!
Clint!
Clint, viens!
Clint, koş gel!
Tous mes vœux, Clint!
Şey tebrik ederim Clint.
- Ne t'en mêle pas.
Sen bu işe karışma Clint.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]