Translate.vc / Francês → Turco / Clouds
Clouds tradutor Turco
58 parallel translation
Ils se servent du temple de Sampson et ont emmené des ouvriers à Bakersfield hier.
Sampson'un Clouds'daki tapınağını kullanıyorlar, ayrıca dün gece bir kısmı Bakersfield'a kaçırıldı.
Je hais le sifflement de voix sur "Obscured By Clouds".
Obscured By Clouds'un vokallerindeki vurguyu aşamıyorum.
Voici le roman Clouds of Witness, de la très remarquée Dorothy I. Sayers.
Bu ünlü yazar Dorothy L. Sayers'ın "Tanığın Gölgesi" isimli romanı.
"The clouds have descended..."
Bulutlar aşağıya inmiş.
Ici, même descendre du train n'est pas une décision facile à prendre.
Burada, St. Clouds'ta trenden inme kararı dahi kolay verilmez.
Oui, entrez, bienvenue à St-Cloud.
Evet. İçeri buyrun. St. Clouds'a hoşgeldiniz.
J'avais espéré devenir un héros, mais à St-Cloud, le poste n'existe pas.
Bir kahraman olacağımı ummuştum. Fakat St. Clouds'ta böyle bir durum yoktu.
Si tu entends rester à St-Cloud, il faut que tu te rendes utile.
- Eğer St. Clouds'ta kalacaksan bir işe yaramanı umuyorum.
Homer, ici à St-Cloud, mon choix a été simple :
Homer, burada St. Clouds'ta...
Emmenons-la à St-Cloud. Là, elle décidera.
Bence onu St. Clouds'a götürmeli ve orada karar vermesine izin vermeliyiz.
Assis sur la colline Je regarde les nuages batifoler
I'm sitting on a hill Watching clouds at play
C'est demain qu'aura lieu ce concert des "Mighty Clouds of Joy". J'ai pensé qu'avec une amie, vous...
Yarın gece'Mutluluk Bulutları'adlı bir konser varmış ve belki bir arkadaşınızla gidersiniz diye düşündüm.
The dark clouds rise They don t worry me
- Fırtına koptuğunda, karanlık çöktüğünde, beni
"Trailing clouds of glory" ( Entraînant des nuages de splendeurs )
Zafer bulutları dolanıyor.
J'adore Perdus dans les nuages.
Lost in the clouds'a bayıldım Vin.
Gone are the dark clouds that had me blind
# Giden beni kör eden karanlık bulutlar. #
And wake up where the clouds are far
* Ve uyanacağım, bulutlar kalmış uzakta *
l'm laughing at clouds
* Gülüyorum bulutlara *
♪ Put my head in the clouds ♪
* Aklım başımda olmasın istiyorum *
♪ twake up where the clouds are far behind ♪
* Ve uyanacağım, bulutlar kalmış uzakta *
♪ I wake up where the clouds are behind me ♪
* Ve uyanacağım, bulutlar kalmış arkamda *
♪ when there are clouds in the sky ♪
* Gökte bulutlar varsa bile *
"over Washington Square, our breath comes out white clouds, " mingles and hangs in the air... "
"Nefesimiz bulut olarak gökyüzüne karışıp savruluyor."
l'd play you to sleep that melody from Clair de lune and to fill up the sky past the clouds I would fly and for you darling, l'll hang the moon hang the moon forever so you d never fear the darkness
Ve doldurmak için gökyüzünü uçarak geçip bulutları senin için bir tanem asardım ayı yerine. Asardım ayı daima. Böylece korkmazdın karanlıktan.
♪ Dark clouds overhead
'Havada ki kara bulutlar'
♪ L'orage peut venir
♪ Storm clouds may gather
♪ They're only clouds in your eyes ♪
♪ Onlar sadece gözlerindeki bulutlardır ♪
♪ when there are clouds in the sky ♪
# Gökyüzü bulutlarla kaplandığında #
Voyons ça. ( Sifflement fort ) ( pleurnichant ) ♪ Gone are the dark clouds
Hadi öğrenelim.
Pas de verre autorisé à Clouds.
Clouds'da cama izin verilmiyor.
I jumped so high I touched the clouds
♪ I jumped so high I touched the clouds ♪
Au Clouds. Personne ne me raccroche au nez lorsque je suis en plein milieu d'une engueulade.
Clouds'a Kimse benimle takılmaz onlara bağırdığım bir yerde.
Comment penses-tu que je devrais aborder l'idée de ma mère quittant le Clouds?
Na-Nasıl düşünürsün, annemin Clouds'dan ayrılması fikrinden vazgeçmem gerektiğini?
Kristen m'a dit que tu pensais à quitter le Clouds.
Dinle, Kristen bana Clouds'dan ayrılmak istediğini söyledi.
- Untranslated - là ou tu ne reverras jamais Eliott, parce que son cul va être viré.
Clouds'a geri dönüyorsun. bir daha Elliott'u göremiyeceksin orada, çünkü onun kıçı tekmeyi yiyecek.
Kristen va renvoyer maman au Clouds, donc Ralston ne sera plus dans les parages.
Kristen annemi Clouds'a göndermekten vaz geçecek, yani Ralston resmin dışında artık.
Nous parlions souvent de nos sentiments, mais nous étions célibataires au Clouds.
Sık sık hislerimiz hakkında konuşurduk, ama Clouds'da kutlama yaparken
Kristen utilisera votre relation pour la renvoyer à Clouds.
Kristen ilişkinizi onu Clouds'a geri göndermek için kullanacak
Je ne suis pas un monstre, Ryan. J'ai accepté de ne pas dire à Clouds à propos de ce charlatan désossant ta mère, l'ai je fait?
Ben bir canavar değilim Ryan, ben Clouds'a söylememe konusunda anlaştım annemize yaptığın, değil mi?
J'appelle Coulds!
Clouds'ı arıyorum!
Kristen est là, a attendre que le personnel de Clouds vienne la chercher.
Kristen'ın orada Clouds'dan adamların gelip onu götürmesini bekliyor.
Covert Affairs 05x07 Brink of the Clouds Diffusé le 5 août 2014
♪ Covert Affairs 05x07 ♪ Brink of the Clouds
♪ No one knows the lonely one ♪ ♪ with his head, head ♪ ♪ in the clouds ♪
# Hiç kimse onun # # aklı bir karış havada olduğunu # bilemez
♪ Head in the clouds ♪ ♪ Got no weight on my shoulders ♪
# Bulutlara değiyor başım, hiç yük yok omuzlarımda #
♪ Head in the clouds ♪ ♪ Got no weight on my shoulder ♪
# Bulutlara değiyor başım, hiç yük yok omuzlarımda #
Et maintenant, l'ancien meilleur joueur du Superbowl de 1987 pour les Washington Red Clouds et future maire de cette grande ville,
Ve şimdi, Washington Red Clouds için Super Bowl'da eski en değerli oyuncusu ve bu mükemmel şehrin gelecekteki başkanı...
And there was clouds in my brain.
Kafam bulutlarla kaplıydı
I was alone in the rain And there was clouds in my brain.
Sonra o girdi güneş gibi hayatıma
Ca m'étonne aujourd'hui, On avait enregistré cette musique en 1969, pour le film Zabriskie Point, Et on ne l'a pas élaborée plus avant, pour des albums comme Atom Heart Mother et Obscured by Clouds et Meddle,
ve Atom Heart Mother "Obscured By Clouds" albümüyle gölgelenen "Meddle" albümünde inceleyip kullanmadık.
40 Nuages Passagers.
40'lık Passing Clouds, lütfen.
♪ Oh, ho-ho-ho-ho... ♪ Let's fly way up to the clouds... ♪
# Haydi bulutlara kadar uçalım #