Translate.vc / Francês → Turco / Coachella
Coachella tradutor Turco
58 parallel translation
Kilomètre 183, près de Coachella.
Coachella'nın 183 km dışında. İzlemeye devam ediyoruz memur bey.
Ca vient de la vallée de Coachella près de l'Arbre Joshua.
Bu görüntü, Joshua Tree yakınlarındaki Coachella vadisinden.
Je me le suis fait après une folle nuit à Coachella.
Bunu Coachella'daki vahşi bir gece sonunda yaptırmıştım.
On peut se rencontrer quelque part, à Coachella pendant les vacances.
Bahar tatilinde Coachella gibi bir yerde buluşabiliriz.
Coachella est en avril.
Coachella * nisanda.
Puis on s'est retrouvés pour répéter, pour jouer à Coachella.
Sonra bir Coachella'da çalmak için prova yapmak üzere toplandık.
On avait signé un contrat pour ce concert. Dave jouait avec Queens le jour d'avant, puis on faisait notre concert.
Coachella'daki konserden önceki gün Dave, Queens ile birlikte sahneye çıkacaktı ertesi gün biz çıkacaktık.
" Dès qu'on finit le concert à Coachella, et le disque,
"Coachella'da çalıp albümü tamamladıktan sonra..."
Taylor est venu écouter Queens of the Stone Age ce soir-là, à Coachella.
Taylor Coachella'daki Queens of the Stone Age konserini izledi.
La plupart de mes relations ont commencé dans une rave.
Birçok ilişkim Coachella'da başladı.
C'est Coachella, mec.
Coachella dostum.
Tu ne vas pas à Coachella, par hasard?
Coachella'ya gitmek istemezsin değil mi?
Le festival a grossi au fil des ans, et il concurrence
Festival gittikçie büyüdü... Coachella ve Lollapalooza.
Coachella et Lollapalooza.
en büyük rakipler olarak kabul edilir..
En même temps, ces deux là... Ils vont vous lâché au bord du trottoir au presbitére de Colombia sur leur chemin pour Coachella
Bu arada, bu ikisi Coachella Festivali'ne giderken, sizi yolun kenarındaki kiliseye atacaklar.
On a jamais été au festival de musique et d'arts de la vallée de Coachella
Biz asla Coachella Vadisi Müzik ve Sanat Festivali'ne katılmadık.
On dirait des toilettes de chantier. durant la dernière journée de Coachella
Festivallerdeki portatif tuvaletler gibi kokuyor.
- J'aime bien Liam Neeson! Dans ce cas envoie lui un message à propos des rôles qu'il choisit.
Kısa dönem hafızamı Coachella'da bırakmadım.
La troisième base du lycée, où la troisième base nue, dans les coulisses, au festival de Coachella?
Lisede ki üçüncü aşama mı yoksa festivalde çıplak sahne arkası üçüncü aşama mı?
J'ai des gens de Stockton à Coachella!
Stockton'dan Coachella'ya kadar insanlarım var!
Faites du bruit! Swedish House Mafia a joué à guichets fermés au Madison Square Garden.
Swedish House Mafia, Coachella'ya damgasını vurdu,... ve Madison Square Garden'da yok sattı.
On devrait l'amener avec nous à Coachella.
Bizimle Coachella'ya götürelim onu.
Il va ruiner ton voyage à Coachella, d'ailleurs.
Sizin Coachella seyahatinizi berbat edecek bu arada.
Ou "Kylie pleure à Coachella"?
Ya da "Kylie Cochaella'ya ağlıyor."?
Je les ai vu jouer en live à Coachella.
Coachella'da canlı yaparlarken izlemiştim.
Tu ne te souviens pas du gars que tu as largué à Coachella?
Coachella'da bırakıp gittiğin kişinin adını hatırlamıyor musun?
Je ne suis plus en forme parce que des gens ont mis leur carrière en jeu pour vous amener ici, et tout ce que vous avez réussi à faire c'est le transformer en Coachella.
Sinirliyim çünkü insanlar kariyerlerini tehlikeye atıp sizi buraya getiriyor ama sizin başarılı olduğunuz tek şey, hastaneyi Coachella'ya çevirmek.
Oubliez Coachella.
Coachella'da değiliz.
Ouais, on s'est rencontrer à Coachella, il y a queqlues années, tu te souviens?
Birkaç sene önce Coachella'da tanışmıştık. Hatırladın mı?
- On est à Coachella?
- Coachella'ya mı geldik?
Et honnêtement, ils sont en train de prendre des champignons à Coachella.
Doğrusu... Müzik festivalinde sihirli mantar çakıyorlar deli gibi şu anda.
- Aller à Coachella, Lollapalooza.
- Coachella'ya, Lollapalooza'ya gidelim.
C'est bien mieux que Coachella.
Coachella'dan kat kat daha iyi.
On s'est rencontrées à Coachella.
Coachella'da tanıştık.
Qui dans ce loft a été une fois à Coachella, laissant en six seuls?
Bu dairede kim Coachella'ya bir kez olsun gitti de altısı kaldı.
Cette garce m'a planté une fois à Coachella.
O sürtük bana bir keresinde Coachella'da oral yapmıştı.
J'ai failli aller à Coachella l'an dernier, mais j'ai changé d'avis.
Geçen yıl gitmeme kararımı vermiş olsam da, neredeyse Coachella'ya gidiyordum.
On dirait Coachella.
Coachella festivali gibi.
Tu veux bien me conduire à Coachella?
Beni Coachella'ya götürmek ister misin?
Oui, je vous emmène à Coachella, toi et ta sœur.
Elbette, seni ve kardeşini Coachella festivaline götürebilirim.
Viens avec moi à Coachella.
Benimle Coachella'ya gel.
J'aimerais bien venir avec vous. Coachella...
Keşke seninle Coachella'ya gelebilsem.
Max, tu viens de jouer à Coachella.
Max, az önce Coachella'da çaldın.
Max, si tu peux jouer à Coachella, tu vas assurer au récital de l'école!
Max, Coachella'da çalabiliyorsan, ikinci sınıf resitalinde de çalabilirsin.
- Attends, chut. Tom va se tatouer "Coachella" à l'intérieur de ses narines.
Tom "Coachella" kelimesinin dövmesini burun köprüsü üzerine yapmak üzere.
Tu es assez mignon pour enlever tout le numéro de la mâchoire carrée, si tu veux, mais tu es habillé comme si tu attendais pour le Porta-John à Coachella.
Yani gayet erkeksi bir görünüşün olacak kadar yakışıklısın ama müzik festivalinde tuvalet sırası bekliyor gibi giyinmişsin.
Je reviens de Coachella.
Coachella'dan yeni döndüm.
J'ai couché avec Jake à Coachella.
Jake ve ben Coachella'da birlikte olduk.
Caroline, Cooper, la Chine, la Suisse, Jake, Coachella... Toutes ces occasions manquées, ces problèmes de communication.
Yani Caroline, Cooper, Çin, İsviçre, Jake, Coachella hep kıyıdan dönmeler bir sürü yanlış anlaşılma.
A Coachella après que tu es partie Et je sais que j'aurais dû te demander avant. mais je ne l'ai pas fait.
Önce sana sormam gerekirdi, biliyorum ama sormadım.
{ \ pos ( 192,220 ) } FESTIVAL DE MUSIQUE ET D'ART DE COACHELLA VALLEY { \ pos ( 192,220 ) } J'ai joué deux soirées à Coachella.
O yılki Coachella'da iki gece arka arkaya çaldım.