English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Cobra

Cobra tradutor Turco

787 parallel translation
Je veux un cobra!
Kobra istiyorum! Kobra istiyorum!
Un cobra.
Kobra.
Je préfère le cobra.
Kobrayı seviyorum.
Je savais qu'il y avait un cobra.
Kobrayı biliyordum anne...
Je vais à l'lle de Cobra pour m'emparer du rebelle "El Libre".
El Libre denen bir adamı yakalamak için Kobra adasına gidip, isyanı bitireceğim.
Nord-nord-est. Le cap sur l'île de Cobra!
Kobra adasına gidiyoruz.
Le navire du Baron Gruda mouille dans le port de Cobra!
Kobra adasında, Baron Gruda da içinde.
Le cobra sort toujours au son de la flûte.
Kobra her zaman flütün sesine gelecektir.
Voici ton sceptre royal et voici ton royaume... avec le scorpion, le cobra et le lézard pour uniques sujets.
İşte kraliyet asan ve işte krallığın... kulların ise akrep, kobra ve kertenkele.
Son bâton s'est transformé en cobra!
Anne! Asasını bir kobraya dönüştürdü!
Pas chez moi. Plutôt camper avec un cobra.
Bir kobrayla yatarım daha iyi.
- On s'appelle bien "Cobra"?
- Şifremiz "Kobra" mı?
K-13, ici Cobra.
K-13, ben Kobra.
Vous pouvez décoller, Cobra.
Kalkış iznin var, Kobra.
Cobra 4, rapprochez-vous.
Çok açıktasın, Kobra Dört, yaklaş.
- Cobra 2 : 1 135 litres.
- Kobra iki - 1130 litre.
- Cobra 3 : 1 200.
- Kobra üç - 1200.
Cobra 4 : 1 100.
Kobra dört - 1100.
Fichez le camp, Cobra 4!
Çekil oradan, Kobra Dört.
Oui, Cobra 4, je le vois.
Olumlu, Kobra Dört. Onu görüyorum.
Où est Cobra 3?
Üç numara nerede?
Ça va, Cobra 3?
İyi misin Kobra Üç?
- Cobra 4! Où êtes-vous?
- Kobra Dört neredesin?
Cobra 4, rapprochez-vous, on rentre.
Kobra Dört, yaklaş eve dönelim.
Mayday, ici le commandant de Cobra.
İmdat. Ben Lider Kobra.
Parlez, Cobra.
Dinliyorum.
Cobra 3 a été touché.
Kobra Üç vuruldu.
Ici, le commandant Cobra.
Kule, ben Lider Kobra.
Cobra, dégagez.
Kobra Filosu, ayrılın.
- Plus près, Cobra 4.
- Yakında kal, Dört.
Silence radio, Cobra 2.
Gevezelik etme, İki. Telsizi sessiz tutun.
- Python, ici Cobra.
- Merhaba Python, ben Kobra.
Cobra, larguez les réservoirs.
Kobra filosu. Depoları bırakın.
Cobra 2!
Kobra İki.
- Python, ici Cobra.
- Python, ben Kobra.
Vous savez, il y a du cobra en vous.
Bilirsin, senin içinde kobradan bir şeyler var.
Ainsi, c'est vous... Cobra?
Sen de öyle Kobra.
- Cobra?
- Kobra mı?
Salut, Cobra.
Merhaba Kobra.
Même si je te dis qu'elle vient de m'empêcher de marcher sur un cobra et qu'elle savait ce qu'elle faisait?
Sana onun beni büyük kobraya doğru yürümemi engellediğini ve bunu yaparken ne yaptığını bildiğini söylesem bile mi?
Et souvenez-vous... aussi douce qu'un cobra.
Unutma... yırtıcı balık barakuda kadar uysaldır.
- Depuis le début du procès, vous êtes tel un cobra prêt à foncer sur sa proie.
- Bu mahkemenin ilk gününden beri hücuma hazır bir kobra gibi kıvrılıp duruyorsunuz.
George... j'ai travaillé à un plan appelé "Cobra".
George Cobra adında bir plan yaptım.
Deux Cobra, une Camaro...
İki tane Cobram bir de Camarom var.
On prend la Cobra et on part en Floride.
Cobra'yı kazanıp Florida'ya gideceğiz.
- Craintif cobra!
- Seni korkak kobra! Lütfen!
Même un cobra venimeux est inspecté et invité à se montrer gentil.
Zehirli bir kobrayı bile incelerler ve arkadaş olmaya davet ederler.
Une assemblée dépourvue de leader est comme un cobra sans tête
Liderin kaybeden barınak, kafasız bir kobra gibidir :
Il y a un... un cobra mort.
Bir ceset var... bir cobra, şurada. Lütfen onu kamaramdan aldırın.
Un cobra!
Bir cobra mı?
Vous irez à Cobra.
Benim gemim bu mavnadan daha hızlıdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]