Translate.vc / Francês → Turco / Colby
Colby tradutor Turco
536 parallel translation
On se voit tout à l'heure, Colby.
Haydi bakalım, Colby.
Colby et moi cherchons aussi.
Colby ve ben de çok aradık.
Je crois bien que j'ai vu aussi Pierce et Colby.
- Biliyorum. Pierce ve Colby'i de gördüm sanki.
M. Colby...
Bay Colby?
De plus, Ben Miller, Pierce et Colby sont à la gare.
- Hepsi bu kadar da değil. Ben Miller, Pierce ve Colby ile beraber istasyonda.
Et lui c'est Dave Colby.
Bu da Dave Colby.
Vous m'avez rendu service.
Sen ve ortağın bana bir iyilik yaptınız, Colby.
Vous parlez de Colby?
Colby'i mi kastediyorsun?
Weston est devenu un voleur, Colby un salaud et vous une idiote.
Weston'ı, Colby'i ve hepsini başıma bela etmiş olabilirsin.
Vous auriez eu plus de chances d'y arriver avec Colby.
Council City'ye Colby ile devam etseydin daha çok şansın olurdu.
Vous ne faites même pas la différence entre lui et Colby.
Aradaki farkı bile bilmiyorsun o ve orada karşılaştığın adam arasında.
- Colby.
- Colby'nin.
"Tous les hors-la-loi qui, de leur propre chef..." "font une demande au bureau de Roy W. Colby..." "marshal américain, ville de Tascosa, Nouveau-Mexique,"
New Mexico topraklarına bağlı, Tascona Kasabası'ndan Şerif Roy W. Colby'nin ofisine kendi özgür iradeleriyle başvuran tüm kanun kaçakları affedilecektir.
Si tu restes ici,... tu rencontreras Ia gang du marshal CoIby.
Burada kalırsanız, Şerif Colby'nin adamları başınıza büyük bela olacak.
MarshaI CoIby.
Şerif Colby.
MarshaI CoIby fait observer Ia Ioi, ici... et garde Ies ordures à l'extérieur.
Şerif Colby, buralarda kanunu kolluyor tabii aynı zamanda serserileri de kolluyor.
II a échappé aux hommes de CoIby dans Ia forêt.
Geçen gece ormanda Colby'nin adamlarından kaçıyormuş.
CoIby!
Colby!
Colby, enlevez-vous de là!
Colby. Ayrıl oradan!
CoIby, enIevez-vous de Ià!
Colby. Ayrıl oradan!
Le désarroi de Colby autorise une telle provocation.
Colby'nin umutsuzluğu ona bu göksel saçmalıklarla alay etme hakkını veriyor.
Le capitaine Richard Colby.
Yüzbaşı Richard Colby.
Je suis Colby.
Ben Colby.
Colby!
Colby!
John Colby.
John Colby.
Colby, de quoi parlais-tu avec ce Boche?
Colby, Jerry ile ne hakkında konuşuyordun?
Colby a tenu à faire jouer les soldats contre les officiers.
Colby diğer rütbelilerin en iyi subaylara karşı oynaması için ısrar etti.
Merci.
Sağol, Colby.
De votre évasion, Colby.
Kaçışınızdan bahsediyorum, Colby.
C'est ton devoir d'officier, Colby.
Bu senin görevin, Colby, bir subay olarak.
Ce sera tout, Colby.
Şimdilik bu kadar, Colby.
Colby!
Hey, Colby.
Je vous cherchais.
Colby, seni arıyordum.
Je n'en ferais pas partie même si vous me payiez.
Aslında, bu takımda oynamam için beni satın alamazsın, Colby.
Pigé?
Anladın mı, Colby?
Je me passerai de ça, Colby.
Karakter atmana gerek yok, Colby.
Capitaine Colby.
Yüzbaşı Colby.
Capitaine Colby.
Yüzbaşı John Colby.
Celle de Colby?
Colby'nin futbol takımını mı?
Vous avez oublié d'en prendre un.
Colby, teknik direktör bulmayı unuttun.
Je sais jouer au ballon.
Colby, ben topçuyum.
Je ne veux pas d'arnaqueur.
- Üçkağıtçı bir adam istemiyorum. - Sakin ol, Colby.
Colby.
Colby benimdir.
Oui, Colby.
Güzel, Colby.
Une fois que j'ai le ballon ici, je fais ça... ça, ça, et but!
Colby, burada topu bana verdikten sonra, böyle yapıp böyle, böyle, gol.
Colby, Waldron veut te dire un mot.
Colby, eski dostum, Waldron birşey duymaktan hoşlanacak.
Comme tu es naïf, Colby!
Sen saf bir salaksın, Colby.
Bonne question, Colby.
Güzel soru, Colby.
Un ivrogne...
- Evet, Colby, söyle.
Marshal Colby a dit de tirer à vue.
Şerif Colby, gördüğünüz yerde vurun dedi.
Colby.
Colby.