Committee tradutor Turco

Le Norge Kitchen Committee, pour les femmes au foyer, se réunit pour présenter un programme de vedettes avec Julia Sanderson et Frank Crumit, nos stars d'aujourd'hui, accompagnés de nos acteurs de charme, le Réfrigérateur Norge,

Ülkenin her yerindeki Amerikan ev kadınları için düzenlenen Norge Mutfak Komitesi Yarışması kapsamında, düzenli destek veren diğer yıldızlarla birlikte bugüne özel parıldayan ışıklar olarak,

Bonjour, mesdames et bienvenue à la réunion du Kitchen Committee.

Merhaba bayanlar bir başka mutfak komitesi yarışmasına hepiniz hoşgeldiniz.

Le comité des citoyens de Old Baybrook va se réunir.

Ofisiniz olması zorunlu değil. Old Baybrook Emergency Community Committee'si ile acilen bir toplantı ayarlıyorum.

L'un des plus farouche opposant de la fed devant le congrès était l'ancien président de "The House of Banking Currency Committee", au cours de la grande dépression,

Meclis'te FED'i eleştirenlerden önde gelenlerinden biri Büyük Bunalım yıllarında Senato Bankacılık ve Para Komisyonu başkanıydı.

Le peuple Américain élu le républicain James Garfield comme Président. Garfield comprenait comment l'économie était en train d'être manipulée. En tant que membre du Congrès, il avait été président de l "Appropriations Committee", et était un membre de "Banking and Currency Committee."

Göreve gelmesinin ardından 1881'de para değiştiricileri halkın önünde kınadı : " Bir ülkede para hacmini her kim denetlerse bütün endüstri ve ticaretin salt egemenidir.

CHIYOKO COMMITTEE

Çiyoko COMMITTEE

Une production de Tokyo Godfathers Committee

Bir "Tokyo Babaları Grubu" Yapımı

l'AIPAC, American Israeli Public Affairs Committee.

AİHİK, Amerika İsrail Halkla İlişkiler Komitesi.

Même le "Joint Economic Committee" du congrès étasunien admet que le taux de succès des projets de la banque mondiale ne dépasse pas 40 %.

A.B.D. Kongresinin Birleşik Ekonomi Komitesi bile, Dünya Bankasının projelerinin başarı oranının % 40 olduğunu itiraf etmiştir.

Le Republican Committee a besoin de quelqu'un qui a votre intelligence, votre lucidité. Et franchement, votre compassion.

Cumhuriyetçi Ulusal Komite'nin seninki gibi bir zekaya, açık görüşe ve dürüst olmak gerekirse seninki gibi bir şefkate ihtiyacı var.

Vous avez mis deux T. à "comité".

"Committee" kelimesinde iki "t" var.

Si un membre de la House Intelligence Committee veut partager une information, c'est son droit.

- Vardı. Senato İstihbarat Komitesi üyelerinden biri benimle bir bilgiyi paylaşmaya karar verirse, bunu yapmaya hakkı vardır.

Quelqu'un au House Intelligence Committee vous donne des renseignements.

Meclis İstihbarat Komitesi'nde sana içeriden gizli bilgileri sızdıran adamların var demek.

Vous n'avez pas dit au général de contacter le House Intelligence Committee?

İstihbarat Komitesiyle irtibata geçmesini Generale siz söylemediniz mi yani?

- avec l'Intelligence Committee? - Cela confirme nos doutes.

Doğru olduğundan şüphelendiğimiz bir şeyi doğruluyor.

Donc j'ai co-fondé le groupe appelé "The Progressive Change Campaign Committee"

Yenilikçi Değişim Mücadelesi Komitesi adlı bir grubun kuruluşunda yer aldım.