Translate.vc / Francês → Turco / Complété
Complété tradutor Turco
224 parallel translation
Première liste complété.
İlk görev dizisi işlendi.
Nous pourrons rentrer dormir ou nous expliquer après avoir complété ces formulaires.
Bu feragatnameleri tamamladıktan sonra uyumak veya açıklama yapmak için evlerimize gidebiliriz.
'En ce jour, J'ai parachevé pour vous votre religion, et J'ai complété pour vous Ma faveur et Je vous ai agréé l'islam comme religion.'
"SİZE BAHŞEDİLEN DİN, DİNLERİN EN MÜKEMMELİDİR" "İSLAMİYETİ SİZLER İÇİN SEÇTİM."
Un autre chef-d'oeuvre, complété avec beauté.
İşte tamamlanan bir şaheser daha.
Et il avait complété son anatomie avec un certain légume.
Andrew'la kardan adamın anatomisini bir havuçla tamamlamıştık.
Ce qui est le plus important dans ma vie et qui a été complété récemment c'est que j'ai subit une opération de changement de sexe.
Hayatımdaki en önemli şey, kısa süre önce cinsiyet değiştirme operasyonu geçirmiş olmam. Yani cinsiyet değiştirdim.
- ll a complété le circuit.
- Devre tamamlanmış.
- Le parchemin complété?
- Parşömenin tamamlanmış hali mi?
Complété
Tamamlandı.
J'ai seulement complété un dossier.
Sadece bir dosyayı düzelttim.
- Quelqu'un a complété.
Biri ödemiş.
Il pourrait transmettre le signal complété jusqu'au Visage?
Tamamlanmış sinyali Surat'a geri yansıtabilir mi?
Vous vous rendez compte... si vous terminez ce que vous êtes en train de faire... cela me permettra de me lier à Moya naturellement, cela pourrait prendre un cycle avant que le process soit complété.
Farkındasındır... Yaptığın işi bitirdiğinde... Moya ile doğal yoldan bağlanmama izin vermen işlemin tamamlanması için bütün bir yılın geçmesini gerektirebilir.
Tu as complété notre famille...
Ailemizi tamamladın.
Elle m'a complété.
Beni tamamlıyordu.
Un simple geste et notre dossier est complété.
Küçük bir şey sonra işim bitecek.
Il y a quelques lignes dans le manuscrit relatives à cette chose qui doit naître que je n'ai pas encore complété.
Bu doğacak olan şeyi belirli şekilde anlatacak birkaç Nyazian sözcüğü var ama henüz onları tamamlamadım.
Chaque volume est complété par deux autres.
Diğer ikisi olmadan cilt tamamlanmaz.
Elle, euh, a complété une robe rouge.
Kırmızı bir elbise giymişti.
Sera-t-il complété?
Her şey vaktinde bitmiş olacak mı?
Le codicille à votre testament a été complété et signé et prend effet à partir du 4 novembre 2002.
Vasiyetinizin ekinin değiştiğini, imzalandığını ve 4 Haziran 2002'den itibaren geçerli olduğunu bildirmek için gönderilmiştir.
Et j'ai complété vos leçons avec des devoirs en plus.
Ayrıca biraz fazladan ev ödeviyle derslerinize katkıda bulunabilirim.
- Et vous avez complété?
Evet, çok dağınık.
Nous avons jusqu'à présent complété 98 %...
Şu anda % 98'ini tamamladık.
Avec son contrat Star Wars complété... George Lucas avait désormais besoin d'une force rebelle... prête pour le défi de la production.
Bir mısır gevreği kutusunun içine gözlerimin olduğu yerleri delik olacak şekilde yüzümün kartondan bir kopyasını koyacaklarını duyduğumda çok şaşırmıştım.
On est sorti ensemble 2 ou 3 mois, j'ai complété les blancs et on s'est marié.
Sadece birkaç ay çıktık. Kafamda kusurlarını kapatıp onunla evlendim.
Je veux la compagnie complete armée et rassemblée dans trois heures.
Üç saat içinde tüm adamlari silahli vaziyette toplu bulmak istiyorum.
- La compagnie complete?
- Tüm adamlari mi efendim?
Les Krells avaient complete leur oeuvre.
Krell ırkı projesini tamamlamıştı.
L'édition suivante est plus compléte.
Sonraki baskısında daha çok ayrıntı vardır.
Si ta vie etait si complete, Pourquoi as-tu donc couché avec moi?
Madem eksiksiz, niye benimle oldun?
On m'a dit que vous ne saviez pas faire de phrase compléte.
Bana, Brandel'de düzgün bir cümle kuramadıklarını söylemişlerdi.
Il manquait que la peste, et ç aurait été l'Apocalypse compléte!
Veba çıkarmayı da başarabilseymiş, Mahşerin Dört Atlısı tamam olacakmış.
ejection complete dans 10 secondes.
Tam boşaltmaya on saniye.
- Branchement complété.
Fiş takılı.
L'opération est un succès.
The operation was a complete success.
Prohibition complete et fouille des chambres.
Oda aramalarıyla açarız.
On se compléte. Comme des nombres.
Sayılar gibi uyumluyuz.
Mini-Me, tu me complètes Tu as vraiment bien tout empaqueté.
- Even so, a God there must be - Mini-Me, you complete me - Justthe two of us
And I do it complete and directly
Eksiksiz ve doğrudan yapıyorum.
En cinq jours, nous avons insoumission, violence subliminale....... et complete de-personnalisation.
Beş gün içinde otoriteye boyun eğmeyle, şiddetle ve bencillikle karşılaştık.
Regarde-moi, une vraie loque.
I'm a complete mess.
Je vais me faire sauter par un pur inconnu. A plus.
I'm going to go fuck a complete stranger.
- Je suis un pur inconnu! - moi aussi!
Hey, I'm a complete stranger.
Complete.
Geldik!
Je veux une autopsie compléte.
Tam otopsi istiyorum.
"L'encyclopédie complète des tueurs en série"
"Seri Katiller Ansiklopedisi" ( The Complete Encyclopedia of Serial Killers )
Il est resté complètement évasif.
He's been giving me the complete run-around.
Partagez votre labeur, votre instruction, votre foi, pour avoir une vie meilleure et plus compléte.
Paylaşacağız emeğinizi, eğitiminizi, ibadetinizi, daha büyük, daha iyi bir yaşam için.
histoire COMPLÉTE de TOUT
HER ŞEYİN EKSİKSİZ TARİHİ
Je veux une quarantaine compléte.
Kirlenme alarmıymış gibi bütün çıkışları kapatın.