English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Convention

Convention tradutor Turco

1,140 parallel translation
Je reviens d'une convention sur les crèmes.
Bir krem kongresi için Şikago'daydım.
Chris, si tu passes cette merde à six heures du matin, tu verras apparaître autant de gars armés qu'à une convention de la NRA.
Chris, bu zırvayı sabahın altısında çalacak olursan, Öyle çok namluya bakıyor olursun ki kendini ulusal silah derneğinin kongresinde sanırsın. Ve sürünün başındaki de ben olurum!
Convention de Genève, musique de Chambre, Susan Sontag...
Cenevre Sözleşmesi, Susan Sontag.
La Commission Warren, une convention Shriner sans vergogne.
Ve Warren Kurulu'na bak, araba yarışı olmadan yapılan bir Shriner toplantısı gibi.
De temps en temps, un mot, une phrase de pure convention.
Arada bir birkaç iyi söz.
Mais je vais à une convention de la chaussure.
Ama oğlum,.. ... bir ayakkabı kongresinde gidiyorum.
On dirait quand même une convention de la chaussure.
Her şeye rağmen bir ayakkabı satıcıları kongresi bulmaya başarmışız.
La convention établie est correcte.
Lisanı her ayrıntısına kadar doğru.
On est des travailleurs et la législation dit qu'on a le droit de négocier pour une convention collective.
Biz çalışan adamlarız ve memleketin hukuku diyor ki kolektif pazarlığa hakkımız var.
La Convention de Genève l'impose.
Mecburlar. Cenevre Sözleşmesi'nde yazıyor.
Une convention d'éditeurs.
Yayıncılar kongresi.
La torture est interdite par la convention de Seldonis IV concernant le traitement des prisonniers de guerre.
Seldonis 4 Sözleşmesi şartlarına göre savaş esirlerine işkence etmek, açıkça yasaklandı.
D'après la convention de Seldonis...
Seldonis Anlaşması şartları altında Kaptan Picard...
La convention s'applique aux prisonniers de guerre.
Seldonis Anlaşması savaş esirleri için geçerlidir ;
Il sera protégé par la convention.
Seldonis Anlaşması tarafından korunacak.
Deux mois avant sa nomination à la convention le Parti Démocrate a commencé Les travaux préliminaires de 1980.
Adayların seçiminden iki ay önce Demokrat Parti 1980 parti programı üzerinde ön çalışmalara başladı.
Et devant la Convention?
Adaylık konuşmasını hatırlayın.
La convention démocrate de 68 a sûrement été la période la plus géniale de ma vie.
'68 Demokratik Kongresi, hayatımda geçirdiğim en manyak dönemdi.
Bonne fin de convention.
Teşekkürler doktor. Kongreye dönebilirsiniz.
Je connais la Convention de La Haye.
- Lahey Konferansını biliyorum.
On dirait une convention de chauves.
Dışarısı keller kongresi gibiydi.
Il faut les mettre en vitrine à la convention sur l'énergie.
Bu yılki enerji fuarında göstermemiz gereken türden bir takım çalışması.
Vous avez été choisis pour nous représenter à la convention sur l'énergie.
Simpson, Simmons. Ulusal Enerji Fuarı'nda bizi temsil edeceksiniz.
CONVENTION NATIONALE SUR L'ÉNERGIE
ULUSAL ENERJİ FUARI'NA HOŞ GELDİNİZ
Ça m'angoissait d'aller à la convention avec toi.
Bu fuara seninle gelmekten biraz çekiniyordum aslında.
Il y a une convention bajorane dont je n'étais pas au courant.
Benim bilmediğim bir Bajor toplantısı mı var? Teşekkür ederim, Odo.
- Ce n'est pas une convention.
- Bu toplantı değil.
Une convention de rédacteur?
Yayıncılar toplantısı?
C'est une convention ou quoi?
Toplantı filan mı var?
J'ai tenté de l'éviter, mais on nous a envoyés à une convention ensemble.
Ondan uzak durmaya çalıştım, ama beraber bir nükleer kongreye gönderildik.
CONVENTION NATIONALE SUR L'ÉNERGIE
ULUSAL ENERJİ KONGRESİNE HOŞGELDİNİZ
RD V à la Convention Stacy 1994, à l'hôtel de l'aéroport de San Diego.
San Diego havaalanında StacyCon'94'de görüşmek üzere.
Mon invité de ce soir est le directeur de AFL-CIO, George Meany, qui est ici pour nous parler de la nouvelle convention collective.
İyi geceler. Bu geceki konuğum toplu sözleşme anlaşmalarını tartışacağımız AFLCIO başkanı G. Meany.
Par la Convention de Genève et les pouvoirs qui me sont conférés par l'Etat...
Acele edin. 5. Cenova Konvansiyonunda alınan uluslararası kararlara ve New York eyaleti tarafından bana verilen...
Vous étudiez la Convention Constituante?
Baban, anayasadaki değişiklikler üzerine çalıştığını söyledi.
Mais 17 % des ces films ont aussi terminé avec de jeunes adolescents se faisant mortellement mutiler, je présume que c'est une convention cinématographique.
Ama % 17'si gençlerin katledilmesiyle son buldu. Sanırım bu bir sinemasal adet.
Le stand Cathedral de la Convention estsitué au nord-ouest du hall.
Bu bir hatırlatmadır Cathedral'ın fuardaki standı fuar salonunun kuzeybatı bölümündedir.
Direction la convention.
Sen fuara gidiyorsun.
CONVENTION PAN PACIFIQUE DE L'INFORMATIQUE
PAN-PASİFİK BİLGİSAYAR FUARI
La police enquête sur deux décès survenus à la convention.
Diğer haberlerde, polis, Pan-Pasifik Bilgisayar Fuarı'nda bulunan iki cesedi inceliyor.
En faisant fi de notre convention... vous vous êtes exclus vous-même du paradis.
Anlaşmamızı göz ardı ederek, kendini cennetten uzaklaştırdın.
Pendant sa lune de miel, elle a demandé à Larry... de l'emmener dans un hôtel en Floride où avait lieu une convention de personnalités de la télé dont elle avait entendu parler dans un magazine.
Balayında bile kendisini Larry'e Florida'daki otele götürtmüştü orada bütün TV ahalisinin toplanacağı bir toplantı olacaktı bunu da o, bir dergiden okumuştu.
Pas de balles perdues, pour notre Convention!
Madison Square Garden çevresinde serseri kurşunlar istemiyoruz.
La Convention?
Kongre?
On va remuer cette ville pour une Convention digne de vous.
Şehrin altını üstüne çevireceğiz. Uygun olan kongreyi toplayacağız.
Iouant notre choix pour la Convention.
Şehir kongre seçimimizle ilgili övgü dolu bir makale.
Alors, on a la Convention?
Doğru mu duydum, kongreyi aldık mı?
Le dossier Convention.
Kongre Heyeti için gerekli evrakların.
La Convention aura lieu ici.
Kongre, kasabada yapılacak.
La convention... c'était un peu fatigant.
Biraz yoruldum.
La convention et les contradictions... le sucre et le poison.
Nicholas Ray'in "Bigger Than Life" filmine bakın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]