Translate.vc / Francês → Turco / Couche
Couche tradutor Turco
15,803 parallel translation
Pour moi, il remet une deuxième couche de curry.
Gözüne girmeye çalışıyormuş gibi geldi.
Je me couche.
- Tamam, görüyorum. Sen de ne var?
- J'ai le cerveau d'un étudiant. Et tout est filtré à travers une couche d'amitié virile.
- Dernekçi beynini yedim de ve her şeyi önce kanka katmanından geçirmek durumundayım.
Ma femme couche avec mon frère, et non avec mon chef personnel... quel soulagement.
Karım kardeşimle yatıyormuş, kişisel şefimle değil... ne rahatlama.
La demoiselle d'honneur couche toujours.
Baş nedime her zaman sevişir.
Ça t'agacerait pas qu'un type couche avec ta femme?
Karın seni biriyle aldatsaydı sen üzülmez miydin?
C'est le type avec qui je couche.
Bu adamla yatıyorum, tamam mı?
Le stress de la chirurgie a causé une fausse-couche.
Ameliyat stresinin de eklenmesiyle, beklenmeyen bir çocuk düşmesine neden oldu.
Des particules ressemblant à de la mousse de rembourrage dans la couche de graisse sous-cutanée.
İç deri altı yağ tabakalarında döşeme süngerine benzer küçük parçacıklar.
Et ne couche plus avec elle à nouveau.
Ve de tekrar onunla yatma.
Il souffle à travers le système de la grotte et s'harmonise avec la couche de cristal.
Mağara sisteminden esiyor ve kristal tabaka ile ahenk oluşturuyor.
Ça ne veut pas dire que l'on couche ensemble.
Bu yattığımız anlamına gelmiyor.
Elle m'a presque donné une fausse couche.
- Evet, neredeyse bana düşük veriyordu.
Avec qui je me couche ce soir?
Bu gece kiminle yatacağım?
Pour quelqu'un qui couche avec Brandon, tu ne sembles pas savoir grand-chose sur lui.
Brandon'la yatan biri için anlaşılan hakkında pek de bir şey bilmiyorsun.
Couche-toi.
Beni bekleme.
Emmène-la à l'intérieur et couche-la.
Devam et, içeri götür de uzandır.
Tu as dit, "non, Abby, je ne couche pas avec le président des États-Unis", en me regardant dans les yeux, et j'ai du monter sur ce podium, et me faire humilier devant mes pairs.
Dedin ki, "Hayır Abby, Birleşik Devletler Başkanı ile yatmıyorum." ... hemde yüzüme bakarak sonra o kürsüye çıkmak zorunda kaldım ve tüm ekibimin önünde küçük düştüm.
On n'a pas couché ensemble.
Birlikte olmadık.
Donc vous avez couché ensemble au mariage de Dawn et Charles?
- Yani Dawn ve Charles'ın düğününde seviştiniz.
J'ai couché avec Emmy.
Emmy ile yattım.
- T'as couché avec son prof?
- Onun öğretmeniyle mi yattın?
Tu as couché avec moi pour ne pas le perdre?
What, you slept with me so that you wouldn't lose him?
Elle a couché avec moi pour nous séparer.
Bizi ayırmak için benimle yattı.
Techniquement tu as aussi couché avec elle.
Teknik olarak, sen de onunla yatmış oluyorsun.
Pourquoi avoir couché avec la sœur de ton petit ami?
Neden erkek arkadaşının kardeşiyle yattın?
Pour information, j'ai pas couché avec Charlotte à la soirée de Becca.
Bil diye söylüyorum Becca'nın partisinde Charlotte ile yatmadım.
Je n'ai jamais couché avec une fille pour sa personnalité.
Daha önce birisinin kişiliği için onunla yatmamıştım.
Mais tu m'as dit ne pas avoir couché avec Mat.
Bir dakika! Sen bana Mat'le seks yapmadığını söyledin.
Alors tu as couché avec qui?
Kiminle seks yaptın?
J'ai couché avec cette fille, et maintenant, un bébé est sorti de son vagin.
O insanla seks yapmıştım ben ya. - Aynı vajinadan bir de bebek çıkıyor.
On a beaucoup couché ensemble.
Çok fazla seks yaptık.
J'ai couché avec Nina.
- Nina'yla mercimeği fırına verdik.
J'ai couché avec lui.
Bu adamla yattım.
J'ai couché avec sa femme.
Karısıyla yattığım adam.
C'est vrai que tu as couché avec une femme mariée.
Evli bir kadınla yattığını unutmuşum.
Tu te souviens avoir couché avec lui?
Onunla seviştiğini hatırlıyor musun?
De ce que j'ai cru comprendre, quand Eric était en mission, il a couché avec une Malawienne de 14 ans et l'a mise enceinte.
Anladığım kadarıyla, Eric görevdeyken 14 yaşında bir Malavi kızla yatmış ve hamile bırakmış.
Charlie a été affronter Theo pour avoir couché avec sa femme?
Sence Charlie karısıyla yattığı için Theo'yla yüzleşmeye mi gitti?
On a couché ensemble il y a 6 heures.
- Altı saat önce arabanda seviştik..
Il ne disait pas cela quand j'ai couché avec lui pour notre mission.
Görev için onunla yattığımda söyledikleri bu değildi.
Si, quand tu as couché avec mon père.
- Evet, babamla yattığında sen seçtin.
Tu as couché avec lui?
- Adamla yattın mı?
Tu as couché avec mon père.
Babamla yattın.
Reste couché!
Kalkma!
La dernière fois qu'on a couché ensemble, on avait convenu de pas parler de politique.
En son takıldığımızda politikayı karıştırmamaya karar vermiştik.
Tu as juste couché avec elle, ça devait pas être bien effrayant.
Sadece onunla yattın. O kadar da korkutucu bir şey olamaz.
Vous n'avez pas été en joie ou de bonne humeur depuis que nous avons couché ensemble.
Aynı yatağı paylaştığımızdan beri keyfin, neşen yok.
Tiens-le couché.
Tamam. Sıkı tut onu.
Il peut être rentré et avoir succombé quand il s'est couché.
Eve geldikten sonra durumu ağırlaşmış olabilir.
Tu es au chômage parce que tu as couché avec la femme du maire.
İşsizsin, çünkü belediye başkanının karısını becerdin.