Translate.vc / Francês → Turco / Couplés
Couplés tradutor Turco
1,859 parallel translation
Ça vous place derrière les couples acquittés dans des scandales de maltraitance.
Bu seni çocuklarının kreşinde kavga edip boşanmış çiftlerin altında bir yere koyar.
Il y a tant de gens merveilleux dessus. De couples merveilleux.
Dışarıda bir sürü harika insan bir sürü harika çift var.
C'est comme si les moments les plus ridicules dans les couples sont ceux qui font qu'une relation est sérieuse.
Görünüşe göre çiftler arasındaki en salak anlar aynı zamanda en unutulmazlar oluyor.
On l'a appelé le Tueur de Dick et Jane parce qu'il ciblait des couples.
Ona "Dick ve Jane Katili" diyorlardı... çünkü hep çiftleri hedef alıyordu.
Il a marié tellement de couples.
Birçok çifti evlendirdi.
Les couples libres, ça existe pas.
Açık ilişki diye bir şey yoktur.
Les couples libres?
Açık ilişki meselesinde yani.
Tout le monde fait des enfants, ils grandissent... Les couples mariés, les couples qui ne le sont pas... Et moi... et ce connard à côté de moi...
Herkes çocuk yapar, yetişkinler, evliler, evlenmemişler... ve ben... ve yanımdaki şu piç...
Ça arrive à tous les couples.
Dinle, her ilişkide böyle şey olur, tamam mı?
Je fais une série d'éditos sur les couples mariés en vue.
New York sosyetesindeki evlilikler ile ilgili bir yazı dizisi hazırlıyorum.
Tu n'as pas du tout parlé de cette histoire de "couples", quand on était dans la caravane.
Karavandayken, bir araya geldiklerine dair bir şey söylememiştin.
Les couples se retrouvèrent au déjeuner et pendant la conversation, survint un moment délicat.
Çiftler öğle yemeği için buluştular ve muhabbet esnasında ters bir durum yaşandı.
Les couples devraient tout pouvoir se dire sans malaise.
Çiftler saklanmamalı.
Désolé, mais d'autres couples attendent.
Üzgünüm, sırada bir sürü çift bekliyor.
Il y a plus d'intimité entre nous que dans la plupart des couples!
Steve onu mimarlık stüdyosuna götürmüş, ona bir şey öğretmiş...
Pardonne ma curiosité, mais combien de couples, de femmes, de personnes, allez-vous rencontrer avant de prendre votre décision?
Sorduğum için kusura bakma ama, kararını vermeden önce kaç çiftle, kadınla, kaç kişiyle görüşüyorsun acaba?
Typique des couples de 3 mois.
Bu olaylar 3 aydır çıkan tüm çiftlerin başına gelir.
Les jeunes couples adorent ici.
Burası genç çiftler için iyi bir yer.
Je suis l'appart que les jeunes couples adorent.
Genç çiftler arasında bu çok meşhur.
" Le genre de couples dont sont fait les mythes.
'Aşkları efsane olan bir çift.'
Alors buvons au plus parfait des couples jamais réunis par le destin.
Ve işte kaderin bir araya getirdiği en mükemmel çift.
Oui, depuis le succès de la couv'avec Ellen DeGeneres, ils ont voulu faire quelque chose sur... les couples lesbiens de pouvoir.
- Evet. Ellen DeGeneres'in kapak olduğu çok tutunca devamını istediler. Güçlü lezbiyen çiftler gibi.
Pas question de prendre un petit-déj'en couples avec elle...
Atlattılar ama. - Değil mi? - Sayılır.
C'est marrant le nombre de couples qui se forment sur un plateau.
Film setlerinde beraberliklerin başlaması hep eğlenceli gelmiştir bana.
Car les couples explosent à présent dès la première tentation.
- Neden öyle yapasın?
Vous allez dîner toutes les quatre, en couples ce soir?
Dördünüz çiftler olarak mı çıkıyorsunuz?
C'est pas un dîner de couples uniquement.
Fark etmez.
- Les jeunes couples...
- Genç çiftler bu aşamada...
Y a un tas de couples à qui ça arrive.
Birçok çift durgunluk dönemi yaşar.
Est-ce que c'est des jeunes, des couples gais branchés?
Genç modern ve eşcinsel çiftler falan gibi mi? Evet.
Des couples gais branchés, des jeunes couples, des jeunes familles...
Modern eşcinsel insanlar genç çiftler genç aileler.
- Chez les couples, quand ils...
- Çiftlere böyle mi...
Nous étions de ces vieux couples inséparables.
Bilirsin, bazı yaşlı çiftlerin başına gelen gibi.
Ted, on vous a vu lancer des pierres sur des vieux couples.
Ted, parkta yaşlı çiftlere taş fırlatıyordun.
On dirait que tous les couples qui se marient finissent par divorcer.
Sanki evlenen herkes, boşanmak için evleniyormuş gibi geliyor.
Vous êtes comme tous les autres couples de votre âge.
Yaşıtınız olan çiftlerden çok farklı değilsiniz.
4 couples Une semaine
4 Çift Bir Hafta
Une saine combinaison d'activités pour couples,
Çift Becerilerini Geliştirme derslerinin,
On est emballés par les activités de couples et par les temps libres.
Bu yüzden de çiftlere özel aktivitelerle ve dinlenme zamanlarıyla ilgileniyoruz.
Monsieur Marcel est l'homme qui murmure aux couples le plus reconnu au monde.
Mösyö Marcel, dünyanın en tanınmış çiftlere fısıldayan adamıdır.
- L'homme qui murmure aux couples?
- Çiftlere mi fısıldıyor?
La Mecque des couples.
Burası çiftlerin Mekke'sidir.
Je comprends, mais avez-vous connu des couples pires que nous?
Orasını anladık da bizden daha kötü çiftler gördün mü?
Les massages pour couples font partie du programme. C'est très important.
Çiftler masajı, programınızın çok önemli bir parçası.
En fait, je reste de l'autre côté, du côté des couples, avec ma petite amie.
Aslında ben diğer tarafta, çiftler tarafındaydım. Kız arkadaşımla.
Elle a déjà recalé plusieurs couples.
Red mi etmiş? Kim kimi reddediyor?
J'ai déjà recalé plusieurs couples.
Birkaç çifti reddettim.
Le pilote nous dit combien de couples s'envoient en l'air en vol et terminé.
Balon pilotuna, hangi aralıklarla çiftlerin balona bindiklerine dair birkaç soru soracağız ve işimiz bitecek. Anladım.
Pour le quinzième anniversaire de l'invention du Timer, nous avons rencontré un de ces couples.
Zamanlayıcının yıldönümü ve birkaç çiftle konuşucaz
Elles proviennent de couples qui font l'amour.
Sevişen bir çift olarak karşında duruyorlar.
Elle a 50 couples en détresse sur les bras, sans arrêt.
50 tane boşanan çifte yetişmek zorunda, o yüzden biz...