English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Das

Das tradutor Turco

1,275 parallel translation
Je crois pas, vu que vous êtes en Australie.
Hiç sanmıyorum. Sen ta Avustralya'dasın.
- Vous êtes à Washington.
- Washington'dasınız.
Toi, par l'est, toi par l'ouest, toi par le nord.
Sen doğudasın. Sen batıdasın. Sen de kuzeyde olacaksın.
T'es dans l'ouest du Texas.
Batı Teksas'dasın.
Qu'est-ce que tu fais dehors à cette heure?
Gece vakti neden dışarıdasın?
Mais quand j'ai vu que vous étiez à Columbia, ça a fait tilt.
Ama Columbia'dasınız o zaman değişir.
Vous êtes en bas, on est en haut.
Siz aşağıdasınız biz yukarıda.
- Tu est de sortie aujourd'hui, non?
Ama şimdi dışarıdasın, değil mi?
C'est le Bois sauvage
Vahşi Orman'dasın
Oui... vous êtes à Londres.
Evet... Londra'dasın.
Depuis quand es-tu à San Francisco?
Ne zamandan beri San Francisco'dasın?
Vous êtes à bord du Voyager.
Şu anda, Voyager'dasınız.
- Que vous étiez en réunion et que je ne devais pas vous déranger.
Bir toplantıdasınız efendim. Ve? Biliyorum rahatsız etmemem gerek,
oublie Ie passé, vive Ia France!
Unutun geldiğiniz yeri Fransa'dasınız çocuklar, bu yeni
- Pour quoi faire?
- Neden Florida'dasın?
Vous êtes dans l'entrée du sas extérieur.
Şu anda dış kapıdasınız.
Tu es un élastomère. Oui.
Elastomer yapıdasın.
Je te croyais absent.
- Dışarıdasın sanıyordum... meşgul musun?
Et soudain... elle a émergé comme un rêve de la salle des électrochocs. Je l'ai aperçue.
Sonra aniden elektroşok dasından çıkarken onu gördüm.
T'es à Las Vegas!
Vegas'dasın!
-.. um das Lava zuruckdrangen.
-... um das Lava zuruckdrangen.
- "Das ist beau sveater pouf."
- "Bu kazak yumuşak olmak çok"
- Tu fais la garde de Réa avec moi.
- Benimle Yoğun Bakım'dasın.
Je te croyais à Northwestern?
Northwestern'dasın sanıyordum.
On ne me demandera plus beaucoup de nourriture humaine une fois que les Jem'Hadar en auront fini ici.
Ekleyebildiğim son taze kuşkonmaz olabilir. Artık stok yapmak gerekmiyor. Bende bir şekilde insan gıdasına ihtiyaç kalmayacağı duygusu gelişti.
Et ça, c'est de la bolivienne bio?
İçtiğin ne, Bolivya sağlık gıdası mı?
Si la musique nourrit l'amour, jouez...
Müzik, aşkın gıdası ise, çalmaya devam et.
Depuis quand êtes-vous à Makatea?
- Ne zamandır Makatea'dasın?
Vous serez le repas du nouveau fils des Ténèbres.
Ölüm anının çektirdi ıstırap, son damlasına kadar kan,..... karanlığın en yeni çocuğunun hayatının gıdası olacak.
Un hors-champ, t'es dehors! Prêts?
Hatalı bir atışta dışarıdasın!
Vous êtes ici depuis quand?
Ne kadardır Amerika'dasın?
das mon lit?
Benim yatağımda mı?
- Père Tahir? Donc, tu es à Bodrum.
Bodrum'dasın ha?
" Tu es sur la lune!
Zaten Ay'dasın!
"T'es sur la luge, mon pote."
"Artık'luge'dasın dostum."
Was ist das?
Noluyor be?
Depuis quand tu es en Amérique?
Ne zamandır Amerika'dasın?
C'est bon pour le cerveau.
Beynin gıdası olduğunu söylüyorlar.
Combien de temps tiendra-t-il sans nourriture ni activité?
Gıdasız ne kadar hayatta kalacaklarını düşünüyorsun? Fiziksel etkinlik olmaksızın?
Tu es déjà de l'autre côté.
Sen, şimdiden karşıdasın.
- Scully.
- Yine Nevada'dasın.
Depuis quand êtes-vous au FBI?
Ne kadar zamandır Büro'dasınız, Ajan Fowley?
F.B.I. Vous bossez pour le F.B.I depuis quand?
Ne kadardır FBI'dasın?
Par le Tartare, où...?
Hangi Tartarus'dasın?
Depuis combien de temps étiez vous là dehors?
Ne kadardır dışarıdasınız?
Sans nourriture?
Gıdasız mı?
Nous nous rendions à Athènes.
- Neden burada Teselya'dasın? - Atina'ya doğru yoldaydık.
C'est das ma nature.
Bu benim doğamda var.
Dehors!
Dışarıdasın!
Vous êtes sur l'Enterprise, Data.
- Artık Enterprise'dasın, Data.
( En allemand )... "Das" gros lièvre pas content du tout de se faire battre par petite tortue.
Hiç bir şeyden memnun olmayan büyük tavşan küçük kaplumbağa ile yarışa girer!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]