Translate.vc / Francês → Turco / Daté
Daté tradutor Turco
8,726 parallel translation
Le premier est daté du 24 juin 1973.
Tamam. İlkinin tarihi 24 Temmuz 1973.
Celui-ci est daté du 18 août 1973 et le sujet est CYA... qui signifie, je crois "Cover Your Ass"?
Bunun tarihi ise 18 ağustos 1973 ve konu KG olarak isimlendirilmiş. Kolla Götü manasına geldiğini tahmin ediyorum.
Le mémo "C.Y.A." daté du 18 août 1973.
- 18 ağustos 1973 tarihli KG notundan.
Tu parlais de cette date dans ton sommeil depuis des mois.
O tarihi aylar boyunca uykunda sayıkladın durdun.
Il date de sa candidature au service des Parcs.
Parklar Bahçeler'e şununla başvurmuştu.
Non, ça date des années 70.
Yok canım. Onu daha 70'li yıllarda diktiler.
Elle date pas de l'armée... mais d'avant.
Ordudan değil bu. Öncesinden.
* Qui peut connaître la date de la mort des gens?
İnsanların ne zaman öleceğini kim bilebilir?
Les animaux le faisaient ou ça date des hommes ou femmes des cavernes?
Yani, hayvanların yaptığı bir şey miydi yoksa mağara adamı ve kadınıyla mı başladı?
Il n'y avait pas de date sur la vidéo.
Görüntüde tarih damgası yoktu.
- 20s jusqu'à la date limite.
- Zamanın dolmasına 20 saniye. - Güzel.
Monsieur Hancock et le Gouverneur Hutchinson ont eu un arrangement de longue date.
Bay Hancock ve Vali Hutchinson'ın, uzun zamandır devam eden anlaşmaları vardır.
Eddie depuis longue date, un détective privé.
Uzun zamandır Eddie'de, özel bir detektif.
" Leur expansion date de la fin des années 90.
90'lı yıllara kadar da yaygın değillerdi.
"La date s'aligne parfaitement, coupures de lignes aux mêmes endroits... " toutes les lettres s'alignent en haut et en bas.
Dikkat edin, tarih kusursuzca hizalı, satır sonları, üstlerindeki ve altlarındaki harflerle aynı yerde hizalı.
Cette tasse date de ton 1er cours d'arts plastiques.
Sanat dersinin ilk gününde, bana bunu yaptığını hatırlıyor musun?
Le premier coup de bêche aura bien lieu à la date prévue et ne manquera pas d'attirer l'attention des donateurs.
Temel atma törenimiz planlandı ve muhakkak bağışçıların ilgisini çekecektir.
Ils ont déjà... fixé la date du procès?
Mahkeme tarihi belirlendi mi?
T'as toujours gardé la date secrète.
- Evet. Resmen sır olmuş!
♪ The Big Bang Theory 8x21 ♪ The Communication Deterioration Original Air Date on April 16 2015
Sezon, 21. Bölüm "İletişim Bozulması"
Avez-vous fixé une date de mariage, Penny et toi?
Penny'yle bir düğün tarihi kararlaştırdınız mı?
On fixera une date quand ce sera le bon moment.
Zamanı gelince bir tarih ayarlarız.
De quand date cette gelée?
Bu jöle ne kadarlık?
Mais vous êtes fiancés depuis plus d'un an maintenant, et vous n'avez même pas défini la date de votre mariage.
Ama bir senedir nişanlısınız ve hâlâ evlilik tarihiniz yok.
On va définir une date.
- Bir tarih ayarlayacağız.
On choisira une date au moment opportun.
Bir tarih seçince bir tarih seçeriz.
Donc... pourquoi on n'a pas choisi une date?
Biz niye bir tarih belirlemedik ki?
Parce qu'on n'a pas de date?
Tarih belirlemedik ya hani?
Tu veux une date, choisis-en une.
- İstiyorsan seç bir tarih.
Toujours pas de date.
Yine tarih seçmediniz.
Ça veut dire que vous allez enfin fixer la date du mariage?
Sonunda bir evlilik tarihi mi seçiyorsunuz yani?
Pourquoi tout le monde veut qu'on fixe cette date?
Neden herkes bir tarih ayarlamamıza bu kadar takmış durumda?
Tous les magasins, là-bas, jettent dès le lendemain de la date limite, assez de produits pour nourrir le monde entier plus d'une centaine de fois.
Dışarıdaki her manavda tarihleri geçmişse, bütün dünyayı yüz kere doyurmaya yetecek kadar şeyi atıyorlar.
Son cerveau a atteint sa date de péremption.
Brandt'in beyninin son kullanma tarihi geçti.
Ce souvenir date, quand votre mère,
Anı, eski zamanlardandı. Annenizin...
Euh, notre liste d'attente date d'il y a 2 ans.
Bekleme listemiz 2 sene boyunca dolu.
Nouveau tatouage? C'est une date?
Yeni bir dövme mi?
La date où ma mère a claqué.
- Bu bir randevu mu? - Annemin kurbağasıyla çık.
Nous trouverons une date qui nous conviendra à tous deux.
İkimize de uyan tarihler buluruz.
Et il a retrouvé la trace de dépôts offshore suspects fait par un de leurs vice-président aux alentours de la date de la vente.
Bazı şüpheli depozitoların izini sürdü. Bir başkan yardımcısı tarafından verilmişti, tam da satılacağı sıralarda.
♪ Suits 4x14 ♪ Derailed Original Air Date on February 18, 2015
Çeviri : Can Baf Utkun ( Evangelion Altyazı )
Et de quand date la dernière maintenance prévue sur ce planning? C'etait il y a 2 ans.
Peki son planlanan onarım tarihi ne zamandı?
Elle date de 64.
64 model.
la date dit qu'ils sont périmés, mais ne t'inquiète pas... Il y a toujours une marge de manoeuvre.
Etiket son kullanma tarihi geçmiş diyor ama bunlarda her zaman esneklik payı olur.
Tu penses qu'elle a regardé la date et a été tenté de voir si j'était la?
Sence takvime bakıp acaba burda myım diye bakmak aklına gelmiş midir?
Date de vos derniers rapports?
En son ne zaman biriyle oldunuz?
- On a parlé à l'astrologue. L'horoscope de la nouvelle date de mariage est encore meilleur.
- Astrologla konuştuk, yeni düğün gününün yıldız falı, bir öncekinden bile daha iyiymiş.
Elle veut connaître ta date de naissance.
- Doğum gününü bilmek istiyor.
Le matelas de la chambre date de la guerre de Sécession.
Şu odadaki şilte konfederasyon zamanından kalma.
Mais les ordinateurs personnels ne sont que le dernier chapitre en date.
Ama kişisel bilgisayarlar Cardiff'in tarihçesinde sadece son bölüm.
Autour de la date où j'ai tiré sur les écureuils.
Hemen hemen sincapları vurduğum zamanlarda.