English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Dcs

Dcs tradutor Turco

58 parallel translation
Préparez les DCS et assimilez les données tactiques pour 08H30.
Dijital İletişim Sistemi ve taktik veri tabanı asimilasyonunu 8.30'da istiyorum.
On passe en DCS.
Dijital İletişim Sistemine geçin.
Assez pour provoquer ce papier... de Jeffrey Barlow, CEO de DCS.
DCS'nin CEO su Jeffrey Barlow'dan bu kısa nota neden olması yeterli.
Superintendant en chef Molloy et superintendant Jobson.
Ben DCS Molloy. Bu da DS Jobson.
Le superintendant en chef John Nolan. 20 ans de carrière, on a travaillé deux fois ensemble.
- DCS John Nolan, 20 yıllık deneyimi var, benimle iki kez çalıştı.
S'il y a a quoi que ce soit que le bureau du D.C.S puisse faire
Eğer DCS ofisini yapabileceği bir şey varsa ben desteğimi bırakırım.
{ \ pos ( 192,200 ) } Le DCS pense qu'on a besoin d'être chapeauté.
Demek DCS, birimimin biraz CIA elemanı gerektiği sonucuna varmış.
Honnêtement, je suis agacée que le DCS l'ait rattaché à ma division sans mon autorisation.
Doğrusu, birimdeki atamalar konusunda hala belirsizlikler var.
Tu n'as pas ton mot à dire.
DCS'nin senin iznine ihtiyacı yok.
Apportez ces recherches au DCS avec les autres.
Diğer konularla birlikte bunu da D.C.S.'e bırakın. Olabildiğince kısa sürede toplanın.
Quand tu es l'ancien directeur qui a commandité plus d'opérations secrètes que pendant la guerre froide, il faut s'attendre à des commentaires.
Eğer DCS'in eski başkanıysan ve sen görevdeyken en dikkat çekici şey soğuk savaştan beri en fazla gizli operasyon istatistiği ise elbette biraz yorum da olacak.
- Qui a besoin de son ex-patron.
Eski patronunun yardımı gereken bir DCS.
Il est au DCS.
DCS mi?
Hypothétiquement, si on vous nommait chef du DCS, accepteriez-vous?
Varsayalım, güvenlik komitesi DCS'in başkanı olarak sana geldi. Bunu kabul eder miydin?
Le directeur et nos juristes veulent te virer de la tête du DCS.
Direktör ve Genel Konsey şimdiden senin DCS olarak yerine aday arıyor.
Accepte ce poste.
DCS görevini, kabul etmelisin.
10 ans à l'agence et je n'ai jamais pu avoir un entretien avec le DCS et maintenant... ils font tous le chemin jusqu'à Petersburg pour venir me voir.
Teşkilattaki 10 yılımda sizin bölümden randevu bile alamamıştım. Ama şimdi beni görmek için Petersburg'a kadar bizzat gelmişin.
Les renforts arrivent.
DCS yolda.
Allons faire un tour au DCS pour son dossier de foyer d'accueil, voir si il a de la famille.
Çocuk Esirgeme Kurumu'na gidip akrabası var mı bir bakalım.
Le DCS en a réquisitionné un enregistrement.
DCS konuşmanın kaydını talep etti.
Rappelle-toi la directive du DCS.
D.C.S. talimatını unutmayın.
Je prends mon rapport au DCS tout de suite.
Ben de şimdi raporumu DCS'e götürmek üzereydim.
Vous savez, la rumeur dit que le DCS a lu quelque chose à ce sujet.
Söylentiler DCS'in bundan haberi olduğu yönünde.
Elle s'est tapée la tête, toute seule, comme nous l'avons dit à la police et au "DCS" et à notre superviseur.
Evde yalnızken kafasını çarptı, Tıpkı polise, dedektiflere ve amirlerimize anlattığımız gibi oldu.
L'Inspecteur n'avait pas d'autre choix que de suspendre Lestrade, en attendant une enquête.
DCS'in Lestrade'ı görevden alıp soruşturmayı askıya almaktan başka çaresi kalmadı.
La DCS vient d'appeler tout le monde à la bulle pour une réunion générale.
Az önce DCS herkesi konferans salonuna toplantıya çağırdı.
Quand la mort de Seth s'est avérée être un meurtre, c'est devenu du ressort du DCS.
Seth'in ölümünün cinayet olduğu kesinleşince başkanın karar alanına girdi ama.
Toutes les décisions impliquant l'enquête dans le meurtre de Seth sont du ressort du DCS.
Seth'in cinayet soruşturmasını ilgilendiren tüm kararlar başkanın karar alanıdır.
Et maintenant la CIA vous traque, du chef du bureau local à l'ex-DCS, un homme nommé Henry Wilcox.
Şimdi de CIA özellikle seni arıyor. Karakol amirinden eski gizli ajan Henry Wilcox'a kadar.
Eric, s'il vous faut du temps pour accepter le fait que j'ai eu le poste de DCS et vous pas...
Eric, başkanlık görevini senin değil de benim aldığımı sindirmek için biraz zamana ihtiyacın varsa...
M. Anderson est devant vous, et je n'apprécie pas que vous agitiez un marteau au-dessus de mes collègues ou moi pour compenser le fait que Joan Campbell vous ait battu pour le poste de DCS.
Bay Anderson tam burada ve Joan Campbell'ın başkanlık görevinde seni sahanın dışına itmesini dengelemek için beni ya da çalışanlarımı aşağılamandan keyif almıyorum.
La rumeur dit qu'il fait un battage pour que tu remplaces Arthur comme DCS.
Söyletiniye göre seni Arthur'un yerine Gizli Servisler'in başına getirmek istiyor.
Je sais que notre nouveau DCS veut qu'on ait une relation professionnelle plus liée.
Yeni müdürün yakın ilişki kurmamızı istediğini biliyorum.
Pourquoi l'ancien DCS de la CIA est dans une de nos planques?
Eski CIA müdürü neden bizim güvenli evlerimizin birisinde?
Tu me veux au D.C.S?
Benim mi DCS olmamı istiyorsunuz?
Il a décidé de vous garder vous, Calder, à votre poste actuel de D.C.S., et de vous mettre vous, de retour à la tête du D.P.D.
Senin DCS olarak görevine devam etmeni istiyor, Calder ve Joan seni de tekrar DPD'nin başına atadı.
Tu as été un très bon acteur en tant que D.C.S, mais tu n'es pas encore officiel.
DCS olarak gayet iyi iş çıkarıyorsun ama senin işin henüz resmi değil.
Il a donné le poste de DCS à Calder.
DCS işini Calder'a verdiler.
Il faut ętre dur avec les soldats dčs le début, leur faire comprendre ce qu'est l'armée.
İşi en başından sıkı tutacaksın. Onlara askerliğin ne demek olduğunu göstermelisin.
Dčs que je tire, tu cours. D'accord.
Sen koşarken mi?
Dčs qu'il s'agit d'avaler, tu es lŕ!
- Önünüze serecek değilim!
La voie la plus convaincante est d'agir dčs que le bon moment se présente.
Bize göre yapılabilecek en iyi şey saldırı için uygun bir anı beklemek.
Dčs que les grenades sont lancées, on attaque.
El bombalarınızı fırlatın ve hemen saldırıya geçin.
Dčs demain, je surveillerai plus.
Gözüm hep üzerinizde olacak.
Dčs demain, vous irez enlever les rails de chemin de fer dans la foręt.
Demiryolu inşaatına veriliyorsun.
Dčs que la fičvre est tombée, il s'est levé, et il est parti fouiller les ordures.
Ateşi düşmüştü, yatağında durmadı. Gidip biraz daha yiyecek artığı bulmak için ısrar etti.
Michiko, dčs ce soir, notre vie recommencera réellement.
Birlikte yeni bir hayata başlayacağız bu gece.
Je me plie ŕ la majorité. Mais je demanderai qu'on m'accorde mon candidat dčs le moment venu de lui faire la fęte.
Çoğunluğun kararına saygılıyım, ama seçtiğim kıçın sahibinin uygun zamanda işini bitirmek için, bana verilmesini istiyorum.
Courtoisie du DCS.
Teşkilat torpil yaptı.
- Je suis toujours le directeur.
DCS hala benim.
Où est Auggie?
Auggie nerede? Herhalde DCS'e çağrıldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]