English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Dear

Dear tradutor Turco

109 parallel translation
♪ don t worry, don t worry, dear, no more ♪
# Endişelenme, endişelenme canım, bu kadar #
♪ but don t worry, don t worry, dear, no more ♪
# Ama endişelenme, endişelenme canım, bu kadar #
" l'm ready to give you my heart, dear
Ama ikinci sırada olmam
" And l'm able to say from the start, dear
Sana kalbimi vermeye hazırım, canım
J'aime votre silhouette, votre taille, vos cheveux, cette lumière dans vos yeux... mais surtout, vous êtes un "ruine-petit".
Görünüşün, vücut ölçülerin, saçındaki parlaklık, gözündeki ışıltı. Oh ama en önemlisi de bence sen bir "dear keeper" sın (? ).
Un quoi?
- Ne? - Bir "dear keeper" (?
Il me traite de "ruine-petit".
Bana bir "dear keeper" sın (? ) diyor. Bir ne?
# She said that brooms Were much too dear
Derdi ki süpürgelerimi seviyorum ben fazlasıyla
Ernie Bianco. 27.
Dear El Generalisimo.
Your Honorable Excellence, Dear Lady Luck.
Saygıdeğer Ekselansları, Sevgili Bayan Talih.
Tout le monde degage, on ne vous fera pas de mal.
# "Dear Jesus God" ( Segarini ve Bishop ) Tamam millet. Sokakları boşaltın ki kimseye zarar gelmesin.
"Cher Howard, suite à ta requête, " j'accepte d'engager tes hommes pour la protection ferroviaire,
" Dear Howard, senin isteğin üzerine, demiryolu korucuları olarak adamlarını kiralamayı kabul ediyorum.
Joyeux anniversaire Sonny
Happy birthday dear Sonny
Pardonnez-moi, dear.
Pardonnez-moi, canım.
"Dear Old Girl."
"Dear Old Girl."
- Bonjour. Donnez-moi ça.
- Hello, dear.
On pourrait s'arranger à l'amiable. Disons 200 000 dollars?
Sevgili efendim.Dear sir.birkaç yüzbin dolar için bunu mahkemeye yansıtmasanız.
# Come to my arms, my dear one #
# Kollarıma gel sevgilim #
Et bien qu'elles ne se plaignent pas d'avoir été payées...... en bonne monnaie de la puissante Virginie... eh bien, monsieur, elles ont des objections à mourir de faim.
And though they don't complain of our having paid for it in the good dear coin of mighty Virginia well, sir, they do object to starving.
on ne va pas te lâcher, ma chérie.
Now, l won't let you go, dear.
# Slumber, dear maid
# Uyu # Güzel kız
# Slumber, dear maid... Lizzy!
# Uyu, güzel kız
" Oh dear, what s happening?
Tatlım, neler oluyor.
" Oh dear, what s happening?
Tatlım, neler oluyor?
" Oh dear, what s happening to you?
Tatlım, sana neler oluyor? - Anlayamıyorum.
J'lui ai donné tout mon amour et tout c'que j'ai jamais eu
- Head an evil empire just like his dear old dad
Ce n'est pas un John Cher, mais sa femme l'appelle sûrement
Sanırım bu John Deere. Karısı ona John "Dear." Diyor her halde.
Voilà où Ann Landers et Chère Abby dorment 23 h par jour.
Ann Landers ve Dear Abby'yi günde 23 saat burada uyutuyoruz.
L'église où je vais est celle qui émancipe les esclaves... qui a donné aux femmes le droit de vote. Elle nous a donné toutes les libertés que nous chérissons.
Ben ibadete gidiyorum gittiğim kilise köleliği azat edenlerin mezhebi, kadınlara seçim hakkı tanıyan kilise değerli tuttuğumuz özgürlüğümüzü veren kilise dear.
Les écoles suivantes sont fermées : Shelbyville, Ogdenville, Ogdenville Tech, et Springfield, le cours élémentaire Mon cher détective Watson.
Shelbyville, Ogdenville, Ogdenville Tech, Springfield İlkokulu ve My Dear Watson detektiflik okulu tatil edilmiştir.
Fais un voeu, mon coeur.
Okay, make a wish, dear.
Mon amour, mon adoré, mon chéri
My sweet, my dear, my darling
Mon amour, ma douce, ma chérie
My sweet, my dear, my darling
J'ai écrit Dear Mama pour ma mère et pour toutes les mères.
Dear Mama annem için yazdığım bir şarkı. Ama aynı zamanda bütün anneler için.
Félicitations, ma chère.
Tebrikler, my dear.
¤ Happy birthday, dear Johnny ¤
¤ Mutlu yıllar Johnny ¤
Chère Hae-joo...
Dear Hae-joo...
Bon, on va commencer avec Melissa, et finir avec Dear Maureen.
Tamam, Melissa'yla açıp, Dear Maureen'le bitiriyoruz.
You'll never know, dear how much I love you.
Seni ne kadar çok sevdiğimi, asla bilemeyeceksin.
Happy Birthday Dear Mitsuru Happy Birthday to you
Mutlu yıllar sevgili Mitsuru Mutlu yıllar sana
Rooted in one dear perpetual place. "
"Bir tek değerli aralıksız yerde kök veren." Yeats'den bir şiir.
# Oh, dear Lord, # # three things I pray #
Sevgili Tanrım
Oh, dear.
Tanrım.
You're my heart My dear
# Sen hep kalbimdesin, tatlım #
'Till we are gone My dear
# Bu şarkıyı söyleyeceğim, tatlım #
- I speak fluently, my dear...
Akıcı şekilde konuşuyorum tatlım.
# Happy birthday dear Alison #
İyi ki doğdun Alison!
Ça fera un truc à raconter.
Aah pekala "Dear Penthouse Forum."
There's a hole in my bucket, dear Liza, dear Liza.
Kovamda bir delik var, sevgili Liza, sevgili Liza.
There's a hole in my bucket, dear Liza, there s a hole.
Kovamda bir delik var, sevgili Liza, kovamda bir delik.
Arrête de demander à la meuf.
What do you think my dear? Karıya sorma artık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]