Translate.vc / Francês → Turco / Derrière
Derrière tradutor Turco
36,941 parallel translation
On trouve qui est derrière, on trouve notre gars.
Korsanı bulursak, adamımızı buluruz.
Moi devant, lui derrière, mais je me suis trompé.
-... kaçmaya, unutmaya çalıştım... - İzini sürebilir miyiz?
Je reste ici jusqu'à ce que nous appréhendons les personne derrière l'épidémie de méth.
Tamam. Nasıl olsa... Filiz vermeye başlayan met salgınının sorumlularını yakalayana kadar buradayım.
Il y a une sortie par derrière?
Buranın arka çıkışı var mı?
L'accès au toit est derrière les escaliers sud.
Çatıya güney merdiveninden çıkılıyor.
Mains derrière la tête!
Eller arkaya!
Le Roi de Lucis. Qui a entassé la tranquillité derrière ses murs.
Değerli duvarlarının arkasında sakin bir yaşam süren Lucis kralına bakın.
Il s'est tapi derrière son Mur et nous a sacrifiés pour sauver trône et héritier.
Bu duvarın arkasına saklanan ve tahtını ve oğlunu kurtarmak için bizi terk eden adamı.
- Nos meilleurs jours dans la police sont derrière nous.
Polislikteki iyi günlerimiz geride kaldı.
- Et on vous a demandé de nettoyer derrière?
Onların arkasını temizlemenizi istediler değil mi?
- Même si les Turcs ont nettoyé derrière vous, je sais ce que Morlighem a fait.
Türkler sizden sonra temizlemiş olsalar bile, Caplan Morlighem'in yaptığını biliyorum.
Johnny Schneider, dit "Rottweiler", Sébastien Eicher, dit "petit Johnny", car il traîne toujours derrière Schneider.
Johnny Schneider, Rottweiler olarak biliniyor... Sébastien Eicher, Küçük Johnny olarak biliniyor ve sürekli Schneider'in peşinde her ikisi de uyuşturucu ve soygun işine karışmış.
Il y a une plante dans un pot juste derrière vous, si vous voulez vous débarrasser de cette boisson.
Hemen arkanızda bir saksı var eğer o içkiden kurtulmak istiyorsanız.
et aux limites de nos perceptions, de briser les pensées cadenassées où nous nous emmurons, tablant tous sur un monde meilleur ou sur une version plus noble de nous-même, peut-être, qui se tiendrait là, derrière la porte.
Kendimizi tuzağa düşürdüğümüz düşünce zindanlarının kilidini açmak daha iyi bir dünya veya kendimizin daha iyi bir örneği belki de kapının diğer tarafında yatıyordur.
La caméra était derrière elle.
Kamera arkasındaymış.
Elle m'emmène voir le principal... vous venez de derrière moi et téléchargez le dossier.
O da beni müdürün yanına götürür, sen de arkamdan girer ve dosyayı indirsin.
On est derrière toi tout le long.
Biz her zaman arkandayız.
Laisse tout ça derrière toi avant que ça ne te détruise.
Seni yok etmeden bunları geride bırak.
Il est juste derrière toi.
Tam arkanda.
Permission accordée. Ne regarde pas derrière!
İzin verilmiştir.
Alors, cessez de vous cacher derrière le masque de l'amnésie.
O zaman amnezi maskesinin arkasına saklanmaktan vazgeç.
Il faut vraiment que tu arrêtes d'arriver derrière moi comme ça Carol.
Böyle üstüme gelmeye bir son vermen gerek Carol.
Il attend derrière la porte.
Kapının önünde bekliyor.
Vous étiez derrière Indian Hill.
Indian Hill'in arkasında siz vardınız.
Elle sera dans les bois derrière le manoir dans cinq minutes.
5 dakika içinde malikanenin arkasındaki ormanda olacak.
Depuis la mort de Galavan, la fonction de maire a été remplie par les représentants élus que vous voyez derrière moi.
Galavan'in ölümünden beri, başkanlık vazifesi arkamda görmüş olduğunuz seçilmiş memurlar tarafından yerine getiriliyordu.
J'ai les juges, les syndicats, le GCPD, et une équipe de juristes derrière moi.
Yargıçlar, birlikler, Gorham Polis Departmanı ve tüm yasal birimler arkamda.
Retrouve-moi derrière dans cinq minutes.
Beş dakika içinde arka tarafta buluşalım.
Elles sont sans doute derrière le bar.
Barın arkasındadır muhtemelen.
Je ne peux pas passer ma vie à regarder derrière.
Geçmişe bakarak hayatımı yaşayamam.
Dis-moi, puisque nous avons découvert que tu es l'homme derrière les Red Hood, combien de temps penses-tu que cela va prendre à Pingouin et son toutou?
Kırmızı Başlıklıların arkasındaki adamın sen olduğunu öğrendik sence Penguen'le köpeğinin bunu öğrenmesi ne kadar sürer?
- Non. Tu te caches derrière cette suffisante imbécillité de loup solitaire parce que tu es effrayé.
Kendini beğenmiş yalnız kurt havalarının arkasına saklanıyorsun, çünkü korkuyorsun.
Ta place est derrière les barreaux.
- Parmaklıklar ardına aitsin.
Celui qui a posé cette bombe ne voulait rien laisser derrière.
Bu bombayı oraya kim yerleştirdiyse herkes ölsün istemiş.
Quiconque est derrière tout ça ne lâchera pas l'affaire tant que le boulot n'aura pas été fait.
Bu olayların arkasında kim varsa işi bitirene kadar pes etmeyecektir.
Oui, mais maintenant que nous le tenons, on doit le faire parler, savoir qui se trouve derrière tout ça.
Evet, yine de yakaladığımıza göre onu sorgulamalıyız. Bu işin arkasında kimin olduğunu öğrenmeliyiz.
Maintenant que je sais qui est derrière tout ça, Je peux m'en occuper... à ma façon.
Artık bunu kimin yaptığını bildiğime göre kendi yöntemlerimle halledebilirim.
Tu te mets derrière moi, draines un peu de ma vitesse, la combines à la tienne et quand t'en as assez, tu jettes ce truc dans la Force Véloce.
Sen peşimden gelip hızımın bir kısmını kullanır ve kendininkiyle birleştirirsin, yeterli hıza ulaştığında da o şeyi Hız Gücü'nün derinliklerine fırlatırsın.
Paradoxalement, Georgie est la manière dont je sais que le chemin pour sortir est en passant par une galerie de tunnels derrière ces murs.
İşe bakın, Georgie bu duvarların arkasındaki tünel sistemiyle buradan nasıl çıkacağımı biliyor.
Je parie que vous êtes certainement derrière ça, pas vrai?
Yavru. - Kesin bunun arkasında da sen varsındır.
Cacha derrière les lois de la vie privée, et sans une ordonnance du tribunal,
Mahremiyet yasasını kullandılar.
Si vous étiez derrière cette...
Eğer bu işin arkasında o varsa...
Venez donc derrière.
Bahçeye gelin hadi.
Lucifer, restez derrière.
Lucifer, yaklaşma.
C'est un bon endroit caché derrière des buissons. La terre a été remuée.
Çalılıkların orada saklanılacak bir yer.
Donc, il y a quoi derrière la porte numéro 1, Daniel?
Kapının arkasında ne varmış bakalım.
Parce que j'apprécie un derrière tendu, enveloppé de fibre synthétique autant que n'importe qui mais c'était d'une grande aide pour votre charabia spirituel.
Çünkü sıkı taytlar giyerek eğilip kalkanları görmeyi ben de herkes kadar severim. Ama bunu maneviyata bağlamak biraz fazla uçmak oluyor.
Mais Duncan a des marques de ligatures sur son cou, comme si on l'avait étranglé par derrière avec une sangle de yoga.
Fakat Duncan'ın boynunda ip izi var. Sanki birisi yoga kemeriyle boğmuş gibi.
Mate la caisse, derrière.
Arkaya bak.
- Derrière la porte!
- Kapının arkasında!
Harvey, derrière toi!
Harvey, arkanda!