Translate.vc / Francês → Turco / Desole
Desole tradutor Turco
121,815 parallel translation
Désolé.
Üzgünüm.
Je suis désolé.
Üzgünüm.
Je retire! Je suis désolé!
Hepsini geri alıyorum!
Je suis désolé.
Bakın, üzgünüm.
Je suis désolé.
Affedersin.
Désolé, père.
- Üzgünüm baba.
Pour ce que ça vaut, je suis sincèrement désolé, pour ce que j'ai fait.
Ne olursa olsun her ne yaptıysam gerçekten üzgünüm.
- Non, désolé.
- Hayır üzgünüm.
May, je suis tellement désolé.
May, çok üzgünüm.
Dis-leur que je suis désolé.
- Onlara üzgün olduğumu söyle.
Je suis désolé, Sparkplug.
Üzgünüm Sparkplug.
Désolé, je...
Üzgünüm.
Je suis désolé. J'ai...
Ben, ben...
Je suis désolé, mais il est déjà mort.
Davis... Onu geride bıraktık.
Je suis désolé.
Çok üzüldüm.
Je vous l'ai dit, je suis désolé.
Söylediğim gibi, üzgünüm.
Je suis désolé.
Hey, üzgünüm.
Désolé.
Yanlışlıkla oldu.
- Je suis désolé.
- Çok üzgünüm.
- Désolé.
- Üzüldüm.
J'en suis désolé.
Özür dilerim.
Désolé.
Kusura bakma.
Désolé. Putain d'Uber.
Siktiđimin Uber'i yüzünden.
Désolé, Luke est à Essex et j'arrive pas à le joindre.
- Kusura bakma, Luke'a ulaţmaya çalýţýyorum da. Essex'te konaklýyor. Orada da telefon adam gibi çekmiyor.
Je suis désolé pour votre amie.
Arkadaţýn için baţýn sađ olsun.
Désolé. Refusé.
- Kartınız reddedildi.
Mesdames, sachez bien que je suis désolé de tout ça.
Hanımlar, öncelikle bunun için gerçekten üzgün olduğumu bilmelisiniz.
Je n'ai pas pu les arrêter. Désolé.
Onları durduramadım, üzgünüm.
Désolé. Personne pendant plusieurs jours, et vlan! Quinze personnes d'un coup.
Günlerce hiç kimse gelmiyor, ve sonra... 15 kişi aynı anda.
Je vous ai dit des choses cruelles, j'en suis désolé.
Sana korkunç şeyler söyledim ve çok pişmanım.
Messieurs, je suis désolé.
Baylar, çok üzgünüz.
- Je suis désolé.
- Üzgünüm.
A partir de maintenant, tu n'es plus en charge des associés. - Selon toi et quelle armée? Je suis désolé, je n'ai pas saisi.
Şu andan itibaren yardımcılardan sorumlu değilsin.
Je suis désolé de ce qui vous arrive.
Bak, bu senin başına geldiği için üzgünüm.
Désolé, je vous ai fait peur?
Affedersin, seni korkuttum mu?
Désolé. Ce n'est pas le bon moment.
Üzgünüm dostum hiç iyi bir zaman değil.
Désolé. On se connait?
- Pardon, sizi tanıyor muyum?
♪ ♪ Je suis désolé, Mike.
- Üzgünüm Mike.
- Nathan, je suis désolé.
- Nathan üzgünüm.
Désolé, ce jambon va devoir attendre.
Olmaz üzgünüm ama sandviçin beklemek zorunda.
Et je suis désolé, Alex, mais cette offre est à prendre ou à laisser.
Üzgünüm Alex, fakat artık kabul et ya da etme.
Harvey, avant que tu dises quoi que ce soit, je voulais juste te dire que je suis désolé.
Harvey, sen bir şey söylemeden önce, özür dilemek istiyorum.
Je suis désolé de t'avoir dit tout ça, et je veux que tu saches que je n'en pensais pas un mot.
Söylediklerim için özür dilerim ve hiçbirinde ciddi değildim.
Je suis désolé de ce qui vous arrive.
Olanlar için çok üzgünüm.
Je suis désolé, d'accord?
Özür dilerim. Tamam mı?
Je suis désolé.
Özür dilerim.
Désolé.
Çok üzgünüm.
Désolé.
Kusura bakmayın.
Désolé.
Özür dilerim.
Désolé.
Hepsi geçti.
Désolé.
Affedersin.