Translate.vc / Francês → Turco / Dig
Dig tradutor Turco
219 parallel translation
Aussi Lee ne creuse pas de tranchée... Sachant avec certitude que Meade ne l'attaquera pas ici.
So Lee doesn't dig in knowing with certainty that Meade will not attack him here.
Fong, Yuen, enterrez-le vivant.
Fong, Yuen, Dig onu çukura atın. Tamam.
Larry Underwood avec Baby Can You Dig Your Man.
Larry Underwood'dan Erkeğini Anlıyor musun Bebek'i dinliyoruz.
Lasilix, digitaline... Primitrine, Captopril, Doliprane, Inoptol...
Lasix, Dig, KCI İsordil, nitro, captopril, Antivert Darvocet, Timaptic.
Nous voulons un thorax, un électro, un NFS... chimie hydraulique, CBU, gaz du sang... Fais aussi deux hémocultures... et réhydratation avec 300cc de sérum physiologique.
Göğüs filmi, EKG, kan sayımı rutin biyokimya, Dig düzeyi, idrar 2 defa kan kültürü, kan gazları tetkiki yapılsın.
Si vous voulez vos clés, va falloir qu'on creuse.
If you want those keys, we're gonna have to dig this up.
- Vous vous trompez. Je faisais que jouer!
- Sadece biraz Dig Dug oynadım.
Elle prend : Coumadine et Digoxine.
Şu anda Coumadin ve Dig kullanıyor.
Jag älskar dig de la part de Christo et moi.
Yorgesca, Christo ve benden.
- "Le Big Dig"?
- "Büyük Dig"?
Dig McCaffrey.
Dig McCaffrey.
- Dig en sait long.
- Dig çok şey bilir.
Dig!
Dig!
Dig a besoin d'un peu de musique. Du rock and roll!
Dig biraz müzik, rock and roll, ister.
Dig!
Hey, Dig.
Merci de ne pas avoir porté plainte.
Dig, dava açmadığın için teşekkürler.
- Vous suivez ma stratégie?
- Beni arıyorsun, değil mi? - Hey, Dig.
- Dig.
Ne?
- C'est moi, Gilly.
- Dig, benim, Gilly. - Ben Gilly filan bilmem.
C'est un déguisement.
Kılık değiştirdim, Dig.
Ne compte pas sur moi pour gacher la fete de Jack.
Jack'ın her işi için Dig'e güvenebilirsin.
Dig!
Hey, Dig!
- Qu'est-ce que tu fais là-haut?
- Dig, orada ne yapıyorsun?
Dig, c'est génial.
Dig, bu harika. Çok teşekkür ederim.
Dig, tu es sur de pouvoir voler avec ça?
Dig, bununla uçabileceğinden emin misin?
Je ferais voler une boiti e de conserve avec ça.
Ben Dig McCaffrey'im. Teneke kutusunu bile uçururum.
allez, Dig.
Hadi gidelim, Dig.
- Oui, Dig.
- Evet, Dig.
- Qu'est-ce qui se passe?
- Ne oluyor, Dig? - Ne mi oluyor?
Qu'est-ce que tu fais là?
Dig, burada ne yapıyorsun?
Je suis un mec compliqué.
Dig'in kökenleri karışıktır.
C'est génial, Dig!
Harika bir his, Dig!
Suis cette voiture!
Dig, arabayı izle!
C'est bien Leon.
O Leon, Dig.
Dig, c'est le vrai frère de Jo.
Jo'nun asıl kardeşi.
- Prends ma tire.
- Al şunu. - Hayır, Dig.
Merci, Dig.
Tamam, Dig, sağol.
- Salut, Dig.
- Selam, Dig.
La vache!
"Selam, Dig" lanet.
Dig McCaffrey, à votre service.
Dig McCaffrey, hizmetinizde.
LE BIG "DIG" - SERVICE PAR AVION
BÜYÜK "DIG" HAVAClLlK
Cette voie a été creusée dans du remblai de décharge près du port et sous le "Big Dig".
Bu hat limana bitişik olduğu için dolgu topraktan kazılmış. Büyük kazının bir parçası.
- Docteur Pratt, vous avez oublié de faire son ordonnance de digitaline à Jamison.
- Dr. Pratt. Jamison'a DIG reçetesini vermeyi unutmuşsunuz.
Retour aux urgences dans une semaine pour un dosage.
Bir hafta sonra Dig seviyesine bakılması için acil servise gelsin.
Dig the view Take your foot off the gas
Manzaraya bak Ayağını gazdan çek
o / ~ Come on o / ~ o / ~ Dig it, dig it, come on o / ~ o / ~ He's talking to you o / ~ o / ~ Come on o / ~
# Hadi # # Yap, yap, hadi # # Sizinle konuşuyor # # Hadi #
o / ~ Dig it, dig it, come on o / ~
# Yap, yap, hadi #
Pac-Man, Donkey Kong, Dig Dug,
Pac-Man, Donkey Kong, Dig Dug,
Je viens de lui donner une large dose de DIG pour ralentir son battement cardiaque.
Ona kalp atışlarını düşürecek kadar ilaç verdim.
- Dans deux jours.
- İki gün sonra, Dig.
- Dig!
- Dig!