Translate.vc / Francês → Turco / Dominos
Dominos tradutor Turco
204 parallel translation
Échecs, dominos, tous les jeux.
Evet, satranç, domino, ne oynarsak oynayalım.
La vie était vraiment des vacances, jamais Jules et Jim n'avaient manié d'aussi gros dominos.
Hayat bir tatildi. Zaman geçiyordu.
Ou dominos.
Ya da domino.
Une partie de dominos?
Domino oynayalιm mι?
Tu joues aux dominos?
Domino oynar mısın?
- Tu joues aux dominos?
- Domino oynar mısın?
Dans la dentisterie, ça s'appelle la théorie des dominos.
Dişçilikte buna domino teorisi denmektedir.
En médecine dentaire c'est connu, comme la théorie des dominos.
Dişçilikte, buna domino teorisi denir.
Vous avez perdu les dominos?
- Birileri dominoları mı kaybetti?
les conflits d'influence, la théorie des dominos, le besoin d'en imposer aux Nord-Vietnamiens, de faciliter le retrait du Sud-Viêtnam.
Kuzey Vietnam için, tehlikeli görünen güç kavgaları. Bu olayların, Amerikan askerleri üzerindeki baskıyı arttırması.
Comment, à moins de boire comme moi, peux-tu comprendre la beauté d'une vieille femme indienne jouant aux dominos avec un poulet?
Eğer benim gibi içmezsen, tavukla domino oynayan yaşlı bir kızılderili kadının zerafetini nasıl anlayabilirsin ki?
J'ai beaucoup pensé à la théorie des dominos.
Domino Teorisi hakkında çok fazla düşündüm.
On jouait aux dominos, on sortait avec des flics.
Kürdan çiğner, domino oynar, tükürür, polislerle çıkardınız.
Ils vous laissent jouer aux dominos.
Oyalanmanız için oyuncak veriyorlar.
comme des dominos.
Tutuklama emrimiz var!
Plus tard, il m'a défié aux dominos.
Beni domino oynamaya ikna etti.
Clapton avec Derek The Dominos.
Clapton Derek The Dominoes'le.
Si je devais parler... tous les dominos tomberaient.
Ağzımı açsaydım, bütün dominolar düşecekti.
Il joue aux dominos.
Hademelerle domino oynuyor.
Il doit faire une partie de dominos...
O,.... bilirsin.. domino oynuyor
- Tu ne veux pas jouer aux dominos?
Grip mi? Daha sonra domino oynar mısın?
- Moi, j'ai joué aux dominos?
Bütün gece bu anı bekledim. - Ya ben ne yaptım?
On forme un mauvais couple, ça se voit aux dominos.
Bu kötü bir karşılaşma. Bu yüzden sömürgeler bize yakışmıyor.
Je suis le numéro un aux dominos.
Çünkü ben dominoda bir numarayım.
Au chant, c'est peut-être toi, mais aux dominos... je suis le meilleur.
Şarkı işinde en iyi sen olabilirsin ama dominoda benden iyisi yok!
Ils sont tombés comme des dominos.
- Tıpkı bir domino oyunu gibi.
Si nous le touchons dans le mille... Ie reste des dominos s'écroulera tel un château de cartes!
Eğer tam buradan vurursak gerisi domino taşı gibi dökülecektir.
Les dominos sont tombés à partir de là.
Domino taşları oradan yıkıldı.
Ils ont dégommé les bornes de back up une par une, comme aux dominos.
O kadar korkaklar ki binayı parça parça patlattılar.
Et j'ai vu un vieillard assis sous un porche bombardé en train de jouer aux dominos avec son petit-fils.
Yaşlı bir adam bombalanmış bir verandada oturmuş... torunuyla domino oynuyordu.
- Vous aimez jouer aux dominos.
- Dominoya meraklısın, değil mi?
Tu veux jouer avec tes dominos?
Dominolarınla oynamak istemez misin?
Ne regardez pas mes dominos!
Dominolarıma bakmayın.
Avec mes amis, mes dominos, mes bains... et je devrais vivre dans une maison pleine de mauvais souvenirs avec une petite fille comme compagnie!
Dostlarım, dominom hamamım. Acı hatıralar ile dolu bir evde küçük bir kızla arkadaşlık mı yapayım!
Tu me vois à Manhattan sans mes amis et mes dominos?
Dostlarım ve dominom olmadan hayal edebiliyor musun ben Manhattan'da?
Tout ces dominos...
Tüm bu domino taşları.
Oh, tellement de... petits dominos!
Nereden buldun bunları?
Mais dis-moi. D'où ils viennent, ces dominos?
Bay Lipper'ın felç olduğu yıl hepsini kasalara koymuşlar.
- Et tu vas continuer. Sans ces dominos, ton frère me rend folle.
O domino taşları Dewey'nin beni delirtmesini engelliyor.
Où sont les dominos? Dans la boîte.
Hepsini devirdin mi?
- Je ne fais que jouer aux dominos.
Ben sadece domino oynuyorum.
Les palais tombent comme des dominos!
- Binalar domino gibi devriliyor!
Si on le convainc de venir, tous les autres petites paillettes feront les dominos derrière lui, et après... après on sera dans les affaires.
Gelmesi için onu ikna edersek diğer zengin ve ünlüler domino taşı gibi arkasından gelecek ve sonra biz de işin içinde olacağız.
- Pour commencer, des dominos, modèle classique ou fluorescent.
- Şununla başlayalım... Domino taşları... klasik ve fosforlu.
Des dominos?
Domino taşları mı?
Puis ils rassemblent le gang et tirent des dominos.
Sonra bütün çeteyi toplayıp domino taşı seçtirirlermiş.
Des dominos?
- Doğru sayıyı seçersen nişancı sen oluyorsun. - Domino taşı mı?
Tu joues aux dominos?
Domino oynamayı sever misin Eğik?
Dominos, déguisements
Soytarı ya da kral, gulyabani ya da kaz.
On va jouer aux dominos.
Bu gecenin sonunu görür gibiyim. Korkarım domino oynayacağız.
Et les dominos?
Dewey?