Translate.vc / Francês → Turco / Donnè
Donnè tradutor Turco
14 parallel translation
J'ai donnè tout l'amour de mon cœur à la jolie fille du riche Capulet.
Aşık oldum zengin Capulet'in kızına.
Et elle m'a donnè le sien.
Gönlüm nasıl ondaysa, onunki de bende.
Quelqu'un lui a donnè quelque chose qui l'a tuée.
Acil serviste biri onu öldüren bir şey yaptı.
Je lui ai donnè un antibiotique et un anti-histaminique.
Ona bir antibiyotik ve antihistamin verdim.
Mais je lui ai donnè de l'acètaminophen.
Ama ona asetaminofen verdim.
Quelqu'un lui a donnè les mauvais médicaments.
Birisi ona yanlış ilaç verdi.
Ainsi la mort tragique d'un enfant de 6 ans a donnè la vue à un enfant et un nouveau coeur à un autre.
Ve altı yaşındaki birinin trajik ölümü Bir çocuğun görmesini sağladı Ve bir başkasıyla da yeni bir kalp.
- Je t'ai donnè naissance.
- Seni doğurdum.
On ne punit pas un homme qui exécute un ordre en épargnant celui qui l'a donnè.
Sadece emirleri yerine getiren adamların peşinden koşup o emirleri verenleri görmezlikten gelemeyiz.
Et d'avoir donnè à vos Marines l'ordre illégal de tirer sur des civils innocents.
Ve adamlarına bir grup masum sivilin üstüne ateş açmaları yolunda yasa dışı bir emir vermiş olman
Vous a-t-il forcé à quitter l'ambassade? Il a fait irruption... et nous a donnè des ordres. Oui.
Albay Childers sizi elçilikten çıkmaya zorladı mı?
Mais Ie chemin de l'esprit que nous avons choisi nous a donnè ces grandes figures :
Ama aklın yolu, yani bizim yolumuz... bizi şu insanlara götürmüş...
Je vous ai donnè le problème de distribution de la vitesse car je crois que vous êtes le seul à pouvoir le résoudre.
Sana sürat dağılım problemi verdim çünkü burada bunu çözebilecek tek kişinin sen olduğunu düşündüğüm içindi
Et sans fondement. C'est ça qui m'a donnè la nausée ce matin.
O her şey kötü gittiğinde bile elinden geleni yaptı.