Translate.vc / Francês → Turco / Doomsday
Doomsday tradutor Turco
57 parallel translation
datant du Domesday Book 1066
Tam da Doomsday Book yazıldığında kurulmuştu.
Doomsday Six.
Kıyamet Günü 6.
Épisode favori : "La Machine Infernale".
Favouri bölümü Doomsday Machine.
Doomsday Group.
Kıyamet Günü Grubu.
C'est pour cette raison que M. Doomsday pensait que la fin du monde était proche.
Bay Doomsday'in, dünyanın sonunun geldiğini düşünmesinin sebebi bu.
Doomsday approche.
Doomsday geliyor.
Doomsday.
Doomsday.
Après avoir drainé cette planète de toute information humaine, Doomsday annihilera ce qu'il en restera.
Bu gezegendeki insanlardan tüm bilgiyi aldığımda kalanları Doomsday yok edecek.
Tu es Doomsday.
Sen Doomsday'sin.
Cet article affirme qu'ils ont trouvé l'un des hommes de Bruno Mannheim déchiqueté le jour où Doomsday a démembré ses victimes.
Ama makalede dediğine göre Bruno Mannheim'ın hırsızlarından birini çöplükte parçalanmış bulmuşlar. Aynı Doomsday'in kurbanlarına yaptığı gibi.
Je vais à la Forteresse pour envoyer Doomsday à un endroit où il ne fera plus de mal à personne.
Ben kaleye gitmeliyim. Doomsday'i kimseye zarar veremeyeceği bir yere yollayabilir miyim diye bakmalıyım.
On ne pourra être en sécurité que si Doomsday est détruit. Pour de bon.
Doomsday'in yok edilmesi hepimizin güvende olmasının tek yolu.
Je n'y ai pas fait attention car ça ne lui ressemblait pas...
Doomsday artık olmadığı için pek fazla önemsememiştim.
Elle ne mentirait pas, sinon. Ou elle craque pour les grands bruns comme Doomsday.
Öyle ya da Doomsday'a ilgi duyuyor.
Je compte séparer Davis du monstre et grâce au cristal, envoyer Doomsday dans la Zone fantôme.
Davis'i o yaratıktan ayıracağım ve kristali kullanıp onu hayalet bölgeye göndereceğim.
Doomsday a encore frappé.
Doomsday yeniden saldırmış.
- Doomsday est bien passé par là.
Haklısın. Bunu ancak Doomsday yapabilir.
Quelqu'un d'autre que Doomsday souhaitait sa mort.
Doomsday'dan başkası onun ölmesini istemiş.
- Écoute, Chloé. Ne sors pas seule. Doomsday ne doit pas être loin.
Doomsday bu kadar yakınlardayken dışarıya yalnız çıkmanı istemiyorum.
Chloé est toujours avec Doomsday.
Bu demek oluyor ki Chloe hala dışarıda Doomsday ile birlikte.
Si Mercer traque aussi Doomsday, Chloé pourrait être tuée par erreur.
Eğer Mercer'ın Doomsday'i yakalamak için bir takımı varsa Chloe çapraz ateşte kalabilir.
L'équipe de Tess traque Doomsday.
Tess'in adamları Doomsday'i avlıyorlar.
Je veux isoler Davis du monstre et expédier Doomsday dans la Zone fantôme, seul.
Davis'i yaratıktan ayırıp Doomsday'i hayalet bölgeye göndereceğim.
En sauvant Chloé, tu as sauvé son lien avec Doomsday.
Chloe'nin hayatını kurtarınca onun Doomsday ile olan bağlantısını da kurtardın.
Envoie Doomsday dans le futur.
Doomsday'i geleceğe gönder.
- C'est moi qui l'ai libéré.
Doomsday'i Legion oluşturmadı. Ben yaptım.
Mais j'ai eu ma part sur Doomsday...
Ben parayı Doomsday'e yatırmıştım ama...
Clark est dans une famille kandorienne, et je ne veux pas que sa loyauté nous ramène à un scénario à la Doomsday.
Clark Kandorialı ailesi ile birlikte. Onun sadakatinin bize başka bir Doomsday olayı ile dönmesini istemiyorum.
L'attaque des Doomsdays était une diversion.
Doomsday saldırısı bir yanıltmacaydı.
Sa romance avec Doomsday a failli détruire la Ligue.
Kabul et onun Doomsday ile olan birlikteliği neredeyse ekibi yok ediyordu. O dersini aldı.
J'ai vu Doomsday, et il est pire que tout ce que vous pouvez imaginer.
Kıyamet gününü gördüm. Tahmin edebileceğinden çok daha kötüydü.
Et vous être Doomsday Adam.
- Sen de Kıyamet Güncü Adam olmalısın.
Ce gars - Doomsday Adam
Kıyamet Güncü Adam.
Les vidéos que votre mari postait en tant que Adam Doomsday, toute... l'histoire?
Eşinizin "Kıyamet Güncü Adam" nick'iyle ilgili yolladıkları, seçilmiş kişi söylemleri?
Doomsday Adam, le gars qu'il allait voir vient de mourir.
Kontrol etmeye gittiği Kıyamet Güncü Adam denen adamı biraz önce ölü bulduk.
- Je ne comprends pas. Si Doomsday Adam travaillait avec Travis et Gellar, - Pourquoi le tuer?
Madem Kıyamet Güncü Adam Travis ve Gellar'la çalışıyordu o hâlde neden öldürdü onu?
Steve Dorsey, Allias Doomsday Adam, L'acolyte de Travis décédé récemment
Travis'in yeni ölen merhum yardımcısı Steve Dorsey diğer adıyla Kıyamet Güncü Adam.
Je me fais incendier à cause de Doomsday.
Kıyamet Günü Katili konusunda üzerimde büyük baskı var.
nous pensons que les tableaux du doomsday sont la transcription de ces etapes
Kıyamet Günü Katili'nin tablolarının bu şifreleri kırmak için olduğunu düşünüyoruz.
Je m'en prends plein la gueule sur Doomsday. On fait des progrès?
Kıyamet Katili konusunda çok üzerime geliniyor.
Un personnage qui ressort pour moi dans Doctor Who est Yvonne Hartman, dans les épisodes géniaux de Russell Army of Ghosts et Doomsday, qui, à ce moment-là, gère Torchwood.
Doctor Who'da benim için öne çıkan karakterlerden biri de,... Russell'ın Army of Ghosts ve Doomsday bölümlerindeki Yvonne Hartman'dı, o sırada Torchwood'un başındaydı.
Mme Doomsday se porte bien.
Bayan Kıyamet'in durumu çok iyi.
- Doomsday Comics.
Kıyamet Karikatür.
Ouais, ils s'appellent eux-même les "doomsday preppers".
Evet, kendilerine kıyamet elçileri deniyor.
Faudrait qu'on y aille ensemble un de ces quatre! Doomsday Arms.
Kıyamet kolları.
Doomsday, c'est ça?
Kıyamet... değil mi?
- Batten et Todd sont membres de la loge 9-8-0-1-8, connue sous le nom de Doomsday.
Yüzbaşı Archie Batten ve Val Todd 98018 no.Lu mason locasının üyeleri. Kıyamet locası olarak da biliniyorlar. - D-Günü.
Doomsday, Painmaker, Uwish97.
Ezeli düşmanlarım Doomsday, Painmaker, Uwish97.
" Il va falloir économiser.
"City On The Edge Of Forever" ve "Doomsday Machine" i çok sevdim.
J'ai parlé au federale qui nous a débarrassé de Jugement Dernier.
Doomsday'i elimizden alan federal arkadaşla görüştüm.
Doomsday est mon problème, je m'en occupe.
Doomsday benim sorunum, ben halledeceğim.