Translate.vc / Francês → Turco / Drone
Drone tradutor Turco
1,255 parallel translation
Un drone nous survole.
Tepemizde CTU'ya ait bir casus uçak olduğunu söylüyor.
Si l'idée de fuir vous venait, le drone est équipé de deux missiles AGM-114.
Öncesinden kaçmak gibi bir düşünceniz varsa iki adet AGM-114 ile donatılmış bir casus uçak var.
Rapatriez le drone.
Casus uçağı üsse geri çağırın.
Monsieur le Président, le drone est en position.
Efendim, insansız uçak yerini aldı.
C'est un drone?
Bir sonda mı?
C'est notre métier. Un drone.
Al işte sana iş!
Cette vidéo montre un drone américain assassinant un homme désarmé en Afghanistan.
Bu video, Afganistan'da silahsız bir adamı katleden bir insansız Amerikan uçağından.
Utiliser un drone bricolé est presque aussi efficace que dérouter un satellite.
El yapımı bir uçak kullanmak casus uydu kullanmak kadar etkilidir.
Avec l'imagerie thermique et le ciblage au laser... un drone permet à l'ennemi de diriger une frappe précise... tout en restant anonyme.
Ve lazer hedefelemeli insansız bir hava aracıyla düşmanlarınız Kusursuz bir saldırı yapabilirler Siz tamamen açıktayken.
Survivre à une attaque de drone suppose d'évacuer la zone cible.
Bu tür bir saldırıdan kurtulmak Öncelikli hedeften kaçabilmenize bağlıdır.
On repère l'usine de Volkoff. On l'élimine avec un seul tir de drone.
Volkoff Tesislerinin yerini saptadığımıza göre her şey bir insansız uçağa bakar.
À 9 h 10 GMT, un drone predator a lancé deux missiles.
Greenwich saati ile 09 : 10'da insansız bir predator iki tane roket yollamış.
DRONE PREDATOR AUTOMATIQUE HELMAND, AFGHANISTAN
Birleşik Devletler Savunma Bakanlığı Belge # USGX-8168-006 İnsansız Hava Aracı # 3Amerika Hava Kuvvetleri Helman, Afganistan
Le drone a vidé ses chargeurs sur sa propre base.
İnsansız uçak bütün cephanesini kendi üssüne boşalttı.
On a perdu un drone.
Bu düşen tek uçak.
Ils visent l'autre drone?
Öbür robot uçağı mı düşürmeye çalışıyorlar?
Mini-drone en approche de la tour Trump.
Mini casus uçaklar Trumph kulesine yaklaşıyor.
C'est un drone militaire. Stone, vérifie s'il fonctionne toujours.
Ordunun insansız casus uçağı.
Je veux les coordonnées du bâtiment et de ce drone.
- Ne? GPS ile binanın ve casus uçağın koordinatlarını bulun!
Préparez le drone.
Ses karıştıran insansız hava aracı.
Tu as vu la maquette du nouveau drone Excalibur?
Yeni excalibur uçak modelini hiç gördün mü?
Aucun drone en vue.
Görünürde hiç dron yok.
Colonel, on a un seul drone à notre position.
Albayım, bulunduğumuz konumda tek bir dron var.
On a un drone à la porte avant.
Ön kapıda bir dron var.
Détruire ce drone nous aidera si on se rend au passage, en supposant que c'est ainsi qu'ils nous ont traqués.
Sıçramaya kadar dayanırsak bu dronu yok etmek bir işe yarayabilir ; ... tabii onların bizi bu şekilde takip ettiklerini varsayarsak.
Tu veux qu'on fasse embarquer un drone?
O şeylerden birini gemiye getirmemizi mi istiyorsun?
Un drone nous serait utile.
Bu çok yararlı olabilir.
- Un drone? - Je ne crois pas.
Sanmıyorum, çok büyük.
Il faut ramener le drone au vaisseau.
Dronu gemiye geri götürmeliyiz.
Mais ça nous prend la navette pour examiner le drone.
Ama o mekiğe ihtiyacımız var. Dronu incelememiz gerek.
Le drone a-t-il changé d'état?
Dronda bir hareket var mı?
- Le seul hic, c'est télécharger le programme sur les autres drones... Il faut d'abord mettre ce drone-ci sous tension.
Tek sorunumuz şu, yeni programı diğer dronlara yüklemek istiyorsak önce elimizdekini çalıştırmalıyız.
J'ai besoin d'une équipe de sécurité au labo où se trouve le drone, sur-le-champ.
Çavuş Greer... Laboratuvarda, dron üzerine çalıştıkları yerde derhal bir güvenlik ekibi gerekli.
Si on parvient à mettre ce drone sous tension et s'il ouvre le feu, peut-on l'en empêcher?
Ne olmuş yani, bu dronu çalıştırmayı başarsak o da etrafa ateş etmeye başlasa sanıyor musunuz onu durdurabileceksiniz?
Ton drone tueur est maintenant en morceaux de tueur non?
Görünüşe göre senin "yok edici robotların" yok etme kısmını başaramamış!
Les attaques du drone étaient une feinte.
Yok edici robotun saldırısı bir aldatmacaydı.
Ils ont une artillerie lourde j'ai donc besoin d'un drone, de l'Andrews AFB, avec de la portée.
Görünüşe göre bilmediğimiz bir destekleri var, insansız uçaklarla ilgili A.F.B'den Andrews ile iletişime geçilip bir liste alınmasını istiyorum.
Je pense qu'il s'agit d'une attaque de drone.
Sanırım, bir hava saldırısı.
La référence indique une attaque de drone.
Referans numarasından da anlaşılacağı gibi görev insansız uçaklarlaydı.
Tu ne crois pas que lorsqu'elle a eu vent d'une piste sur Nazir... la première en sept ans... il aurait fallu parler de cette attaque de drone?
Ne düşünüyorum söyleyeyim 7 yıldan sonra Nazir'le ilgili bir ipucu yakalıyor bu hava saldırısından bahsetmenin bir önemi yok muydu?
Son fils est mort dans une attaque de drone dans le nord de l'Irak.
Oğlu Irak'ta insansız hava uçakları saldırısında öldü.
Le drone met trois heures à venir, alors je vais préparer à manger.
İnsansız uçağın buraya gelmesi üç saat sürer, yemek yaparım.
Un drone est prêt?
- Pilotsuz uçak hazır mı?
Un drone suit les 3 suspects.
Üç suçlunun üzerinde uçan bir kontrol uçağım var. 20.
Il a doigté le drone?
Kuşumuza bizim aracı mı vermiş?
Il a reçu des menaces de mort après que son nom a été divulgué publiquement lors d'un procès, par la famille d'une victime d'une attaque de drone US.
Halka açık bir davada adı geçtikten sonra ölüm tehditleri almaya başlamıştı. Tehditler, ABD insansız hava aracı saldırısındaki bir kurbanın ailesinden geliyordu.
Vous avez parlé de drone?
Pilotsuz uçak mı dedin? Doğru.
Descends ce drone!
Ateş ediyorum.
Un drone.
Yani dronlardan birini.
j'ai accroché le drône à ses vêtements.
Yoon Hae İn dışarı çıkarken, sırtına takip böceği yerleştirdim.
Notre drône a pris ces données.
Bakın! Bunlar mini uçağımızın çektiği görüntüler.