Translate.vc / Francês → Turco / Dur
Dur tradutor Turco
112,947 parallel translation
Jemma, regarde-moi.
Jemma, Jemma, bana bak. Bana bak. Dur.
- Éloignes toi de moi!
- Uzak dur benden.
D'accord, attendez.
Tamam. Pekâlâ, dur biraz.
Tu dois faire quelque chose avant que ce psychopathe nous tire dessus!
Bu sapık herif bizi vurmadan önce bir şey yapmalısın! Dur!
Arrête!
Dur!
Non, un instant.
Ne? ! Dur biraz.
On va avoir besoin de lui.
Dur. Ona ihtiyacımız olacak.
Honnêtement, c'était dur... pour nous tous.
Açıkçası, seyirci kalmak çok zordu. Hepimiz için.
Laisse-moi deviner... une femme.
Dur tahmin edeyim. Bir kadın yüzünden.
Restez près de moi, et essayez de ne pas me tirer dessus. Allez.
- Yakınımda dur ve beni vurmamaya çalış.
C'est dur à avaler, mais nous nous connaissons.
Kabul etmesi zor ama birbirimizi tanıyoruz.
Du calme, mademoiselle.
- Dur bakalım, bayan.
Laisse-moi deviner...
Dur tahmin edeyim.
Je sais à quel point c'est dur, mais il y a des gens... qui tiennent beaucoup à toi... qui t'aiment beaucoup.
Bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum ama seni gerçekten önemseyen seni çok seven insanlar var.
Qui sait ce qu'Hydra mijotait dans le Cadre.
Hydra Framework'da neler yapıyordu kim bilir. Dur biraz.
Un homme qui travaille dur dehors a toujours un gros appétit.
Açık havada çalışan adamın iştahı açık olur.
Papa, attends.
Dur. Baba.
Ça a été dur de trouver le lieu?
Zor oldu mu burayı bulmak?
c'est tellement dur de continuer un mariage une fois les enfants grands.
Çocuklar da büyüdükten sonra o kadar zor ki o evliliği sürdümıek.
C'est pas facile. c'est dur.
Kolay değil. Zor.
Laisse-moi t'aider.
Dur sana yardım edeyim.
Tulip?
Tulip? Tulip dur...
Il va bientôt arriver.
Dur! Burada olacak!
Stop!
Dur!
Reste là.
Burada dur bir tanem.
C'est dur les jours de cérémonies, mais... penser peut diminuer tes chances.
Tören günlerinde bunu baţarmak daha da zordur. Ama düţünmek ţansýný azaltabilir.
Je sais, c'est dur, mais il faut garder la foi.
Zor olduđunu biliyorum ama inancýný kaybetme.
Apparemment, tomber enceinte c'est le plus dur.
Endiţelenme, hamile kalma iţin en zor kýsmý. Herkes böyle söylüyor.
Elle est là.
Burada! Dur!
Arrêtez.
Dur!
C'est vraiment très dur, il faut rester fortes.
Korkunç derecede ağır şeyler ve bunun için güçlü olmalıyız.
Ça sera dur, sans votre mari.
Kocan olmadan zorlanırsın.
Laissez-moi deviner, vous voulez vendre votre boîte de vodka.
Dur tahmin edeyim, votka şirketini satmak istiyorsun.
Je peux être dur, mais je peux m'attendrir, donc de quoi as-tu besoin?
Hala katı olabilirim ama yumuşak bir tarafım da var. - İhtiyacın olan ne söyle.
Si pas avant, certainement après... Ou jamais. C'est dur à dire.
Öncesinde olmadığına göre muhtemelen sonrasında ya da hiçbir zaman, bilmiyorum.
Je sais que je peux être dur avec eux. Mais seulement pour qu'ils deviennent les meilleurs avocats possibles.
Onlara biraz sert davrandığımı biliyorum ama bu sadece onların olabilecekleri en iyi avukat olmalarını görmek istediğim için.
C'est dur sans panneaux, hein?
İşaretler olmadan bulmak zor, değil mi?
Ça a été si dur, d'être seule dans cette chambre, tout ce temps.
Bütün bu zaman boyunca... bu odada yalnız olmak çok zor olmalı.
C'est dur pour toi en ce moment, mais ce qui arrivera à Mike lui arrivera.
- Harvey, şu an zor bir durumda olduğunu biliyorum. Ama Mike konusunda ne olacaksa olacak artık.
Je sais combien tu travailles dur, et ce que te dois ce cabinet - et tout monde ici.
Çok çalıştığını, bu şirket ve çalışanları için çok değerli olduğunu biliyorum.
Laisse-moi deviner... c'est ton dernier acte officiel en tant que ma secrétaire.
Dur tahmin edeyim, bu sekreterim olarak son eylemin.
Vous avez travaillé dur pour arriver où vous êtes, et une nouvelle personne menace votre position au cabinet.
Olduğun yere gelebilmek için çok çalıştın şimdi ise yeni birisi şirketteki yerini tehdit ediyor.
Ça a été si dur, d'être seule dans cette chambre.
Odada yalnız kalmak çok zordu.
Comme on le fera sûrement qu'une fois...
Dur, sadece bir kez yapabiliriz.
Halte! Halte!
Dur!
Halte! Ouvrez!
Dur dedim!
Le Commandant a travaillé dur pour cette visite.
Komutan bu ziyareti ayarlamak için çok uğraştı.
Toi reste là.
Sen dur.
Tiens, un indice!
Dur.
Attend.
Geri dur.
Attendez.
- Dur.