Translate.vc / Francês → Turco / Dus
Dus tradutor Turco
5,507 parallel translation
J'aurais dus être plus claire quand je t'ais préparer a cette rencontre.
Bu görüşmeyi hazırlarken sana karşı daha net olmalıydım.
Après des démêlés avec la justice dus à ses problèmes avec l'alcool...
Alkol yüzünden bazı iniş, çıkışlar yaşadıktan sonra...
Il fut le premier à comprendre que les changements de saisons sur Mars étaient dus à la poussière battue par le vent.
O, Mars'taki iklimsel değişikliklerin rüzgarla taşınan tozdan kaynaklandığını anlayan ilk kişiydi.
Mes potes de douche!
İşte buradalar. Duş kankalarım gelmiş.
Le "Pote de douche" va cartonner.
Duş Kankası büyük patlama yaratacak.
Si le "Pote de douche" cartonne, pourquoi le vendre pour une prime unique?
Duş Kanka'mıza ise patlama yaratacak dedi hem. Tek seferlik ücret için patlama yaratacak malımızı neden satalım anlamıyorum.
C'est pour le "Pote de douche"?
Duş Kanka'sının sahipleri sizler misiniz?
100 000 "Potes de douche"?
- 100,000 duş kankası mı?
Vous en voulez 100 000?
- Has... 100,000 duş kankası sipariş edeceksin demek!
En prime, je récupérerai votre brevet et ces messieurs fabriqueront notre nouveau produit, le "Copain de douche".
Her neyse ek olarak, sizden patentini de alacağım. Burada gördüğünüz beyefendiler ise yeni ürünümüz olan Duş Dostu'nun üretimini devir alacak.
Rentre chez toi prendre un bain.
Duydun mu beni? Evine gidip duş al!
Si il vient mettre en mi-chemin et puis j'ai pris un bain vraiment chaud après et vraiment nettoyé?
Ya o işini gördükten sonra ben sıcak bir duş alıp her tarafımı temizlesem?
Je vais prendre une douche.
Ben gidip bir duş alacağım.
Je me douche.
Duş alıyorum..
Il faut que je prenne une douche.
Duş almam gerek.
La douche fait de la vapeur.
Duş buhar üflemeli.
Nécessaire douche.
Duş rafı.
3 éponges douche, une machine à jambon de maman.
Üç tane duş lifi. Annemin gönderdiği pastırma makinesi.
Je peux t'emmener chez moi pour manger et prendre une douche.
Düşündümde istersen evime gelip sıcak yemek yiyip duş alabilirsin.
Je dois aller prendre une douche.
Eve gidip duş almalıyım.
Tu as besoin d'une douche chaude, et d'un bon repas, d'un peu de repos, et de nourriture.
Sıcak bir duş alıp güzel bir yemek yemeli iyice dinlenip, kahvaltı etmelisin.
Je me suis pas lavé depuis une semaine... et je n'ai parlé à personne.
Bir haftadır ne duş aldım....... ne de biri ile konuştum.
Rentre, douche-toi, rase-toi et habille-toi.
Eve gidip duş alıp düzgün birşeyler giyiyorsun.
Et t'as pris une douche.
Sonra da duş almışsın.
Mon costume me piquait tellement que je l'ai enlevé. Je me suis déguisé en Monsieur-qui-prend-sa-douche et j'ai laissé l'autre déguisement.
Kostümüm kaşındırıyordu, ben de banyoya gittim ve kostümümü Bay Duş Alan olarak değiştrdim ve kostümümü orada bıraktım.
Le rideau de douche, oh mon dieu!
Havlular sadece duş içindir!
Non... non... nous ne pouvons pas faire ça...
Ben gidip bir duş alayım geleyim.
J'emmène Tammy à sa chambre ou il va s'effondrer.
Duş ve sen, he? Neler çeviriyorsunuz çocuklar?
Elle prenait pas de douche.
- Duş da almıyormuş lan.
Oh, je vais tremper dans une belle salle de bain asclépiade chaud.
Oh, sıcak ve köpüklü bir duş alacağım
C'est l'heure de la douche, bébé!
Duş alma vakti!
Au collège j'ai arrêté de me doucher.
3. sınıfta duş almayı bıraktım.
Je voulais plutôt prendre une douche.
Aslında duş alacaktım ama...
- La douche, c'est mieux.
- Duş daha hoş geliyor.
J'ai seulement dit que j'allais prendre une douche.
Duş alacağımı söyledim sadece.
Je vais me rincer et monter avant de m'évanouir.
Burada bayılmadan önce..... duş alıp yukarı çıkacağım.
- Désolé. Non, je prenais juste un bain.
Duş alıyordum.
Aujourd'hui, on bosse sur un pommeau de douche multi-jets.
Bugün birden fazla püskürtme ayarı olan duş başlığı üzerinde çalışıyoruz.
Je vais me doucher.
Gidip duş alacağım.
Tu t'es lavé.
Duş alsan iyi oluyor.
Y a des zones virtuelles à chaque niveau.
Her seviye için duygusal bir duş.
Vous autres avocats, vous devez souvent vous doucher.
Sanırım siz avukatlar fazla duş almak zorundasınız.
Vous allez au travail à vélo, vous vous douchez en arrivant, puis vous vous changez.
Belki de her sabah işe bisiklet sürerek gidiyorsundur vardığında duş alıp yanında getirdiklerini giyiyorsundur.
Je vais aller prendre une douche maintenant.
Ben gidip bir duş alayım.
Pourquoi tu voudrais prendre une douche avec moi?
Ne alaka benimle duş mu alacaksın?
On prend tous un bain ensemble.
O zaman şimdi birlikte duş alıyoruz.
Mais c'est un bain avec..
Ama duş...
Finis ta coupe, on rentre à l'hôtel, je veux prendre une douche.
Kadehin boşalınca kaçalım. Otele gidip duş yapmalıyım.
Pommes de douche!
- Duş başlıkları.
Pommes de douche?
- Duş başlıkları mı?
Je ne me suis pas couché ou lavé de la journée.
- Bir gündür ne uyudum, ne de duş aldım.