Translate.vc / Francês → Turco / Dvorák
Dvorák tradutor Turco
71 parallel translation
Brahms et la Symphonie du Nouveau Monde et Dvorák.
Dvorak'ı duyabilirsin. Duyabilirsin.
Et Dvorák, vous l'entendez.
Duyabilirsin.
Et la musique et Brahms et Beethoven et Bach et Dvorák et la Symphonie du Nouveau Monde, impossible de partir.
Müzik, Brahms, Beethoven, Bach, Dvorak... Dvorak'ın yeni dünya senfonisi çalınca kaçamazsın.
Le violoncelle. Quand elle jouait le concerto de Dvorák, c'était pour moi la plus belle des musiques.
O'nun birkeresinde Dvorak konçertosunu çaldığını durdum, ve bence... bütün hayatım boyunca duyduğum en güzel şeydi.
Madame Dvorak!
Bayan Dvorak!
Merci, Mme Dvorak.
Teşekkürler, bayan Dvorak.
Ne soyez donc pas si nerveuse.
Şimdi, Bayan Dvorak, haydi baştan başlayalım.
Je suis prêt à vous consacrer ma nuit... et plus si nécessaire.
Şimdi, gergin olmayın, Bayan Dvorak.
Savez-vous où vous êtes?
Beni çok dikkatle dinlemenizi istiyorum, Bayan Dvorak.
Venez, Mme Dvorak.
Buraya gelin, Bayan Dvorak.
Le trio de Dvorak en si bémol majeur. 1ère édition.
Dvorak'ın S major triosu. 1. kopya.
Soyez le bienvenu, M. Dvorak.
- Hoşgeldiniz, Mr. Dvorak.
Mais venez, M. Dvorak, n'ayez pas peur.
Haydi, Mr. Dvorak, korkacak bir şey yok.
Avez-vous une blouse de travail?
Palto yok mu, Mr. Dvorak?
Allez, venez, M. Dvorak.
O halde gidelim, Mr. Dvorak.
Aimez-vous la musique?
Mr. Dvorak?
Allons, venez, M. Dvorak.
Gelin, Mr. Dvorak.
Maintenant, il n'y a rien à voir.
Şimdiye kadar gördükleriniz, hiçbir şey Mr. Dvorak.
Laissez-le où vous l'avez trouvé.
Hemen oraya bırakın, Mr. Dvorak.
Cela serait une mauvaise idée.
... fakat hata etmiş olursunuz, Mr. Dvorak.
N'ayez pas peur, M. Dvorak. Elle était vraiment morte... J'espère.
Endişelenmeyin, Mr. Dvorak, Miss Strunna, zannediyorum... gerçekten öldü.
M. Dvorak a le trac. Il n'arrête pas de fumer.
Mr. Dvorak's heyecanlı olduğu için sürekli sigara içiyor.
Nous avons une nouvelle recrue aux fours : M. Dvorak.
Fırında yeni bir adama sahibiz, Mr. Dvorak.
M. Dvorak fume déjà moins.
Mr. Dvorak bu şekilde daha uzun süre sigara içemez.
Quand passe Mlle Carska?
Miss Carska'ya ne zaman sıra geliyor, Mr. Dvorak?
Ils jouent Largo de Dvorak, M. Dvorak.
Onlar Dvorak'un Largo'sunu çalıyorlar, Mr. Dvorak.
Mais qu'est-ce qui se passe, M. Dvorak?
Şimdi yanlış olan ne, Mr. Dvorak?
Vous ne fumez presque plus, M. Dvorak!
Neredeyse sigarayı bırakmıştınız, Mr. Dvorak.
Monsieur Dvorak?
Mr. Dvorak...
Tiens, le bâton. M. Dvorak voulait le jeter.
Mr. Dvorak bu çubuktan kurtulmak istedi,
M. Dvorak voulait le jeter. Je savais qu'il allait nous servir.
Mr. Dvorak'a onun bir vakit işe yarayabileceğini söylemiştim.
Et, et, et, et, et...
Brahms, Yeni Dünya Senfonisi ve Dvorak.
J'ai bien aimé le Dvorak que vous m'avez conseillé.
Bana tavsiye ettiğin Dvorjak'ı çok sevdim. Gerçekten.
Ce disque, du grand Dvorak.
Bu Dvorjak'ın ta kendisi!
Smetana, Dvorak, même Friml et sa "sérénade pour un âne".
Smetana, Dvorak, hatta Friml'in Eşek Serenadı.
On parlait de Dvorak, que ce fut une chance qu'il se fasse pas boucher mais un compositeur qui conquit le monde.
Dvorak hakkında konuşuyoruz onun şans eseri kasap olmayıp dünyayı fetheden bir besteci olduğunu.
J'ai analysé les oeuvres d'Antonin Dvoràk.
Antonin Dvorak'ın toplanmış eserlerini analiz ediyorum.
Dvorak Park.
Dvorak Parkı.
Dvorak...
Dvorak...
J'ai apporté du Dvorak.
Dvorak'ı getirdim.
Il s'appelle Yuri Dvorak.
Adı Yuri Dvorak.
Si M. Dvorak a aussi entendu la rumeur et que Mlle Brooks a continué de le rejeter, alors on pourra proposer qu'il a décidé de faire payer au deux de la façon la plus dommageable possible.
Bay Dvorak da aynı dedikoduları duyduysa ve Bayan Brooks da onu reddetmeye devam ettiyse, her ikisine de bunu zarar vererek ödetmek istemiş olabilir.
- Je sais. - Alors? - La défense essaye de retrouver un témoin,
Davalı taraf Yuri Dvorak adında bir tanığın izini sürüyor.Adam ortada yok.
Il a aussi semé du Dvorak avec son chef.
Dvorak'ı da sisteme yerleştirdi.
Yuri Dvorak peut prendre soin de lui.
Yuri Dvorak başının çaresine bakabilir.
Yuri Dvorak.
Yuri Dvorak.
Écoutez... Vous n'avez pas un seul indice de là où se trouve Yuri.
Bak, daha Yuri Dvorak'ın nerede olduğuna dair bir ipucun bile yok.
Un crétin comme ça pourrait mettre des mois pour trouver Dvorak.
Bulabilse bile Dvorak'ı bulması aylar sürer.
Dvorak est stressé comme pas possible.
Dvorak'ın sinirleri tepesinde.
Dis-lui juste que j'ai parlé à Dvorak et que j'ai les photos... il viendra.
Dvorak'la konuştuğumu ve fotoğrafların bende olduğunu ilet, gelecektir.
- Je suis Yuri Dvorak.
- Yuri Dvorak'ım.