Translate.vc / Francês → Turco / Détèste
Détèste tradutor Turco
20 parallel translation
Oh, elle détèste ça, donc bonne chance.
Bu arada göz damlasından nefret eder, iyi şanslar.
Je les détèste.
Onlardan nefret ediyorum.
Il est devenu... je sais qu'il détèste le mot... un reclus.
O... Bu tabirden nefret ettiğini biliyorum ama inzivaya çekildi.
Ecoutez, je détèste le dire, mais à en moment... Joey pourrait être le seul à nous maintenir en vie.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama şu noktada bizi hayatta tutabilecek tek kişi Joey olabilir.
Je détèste le dire mais avec Harper parti, on a l'avantage.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama Harper gittiğinden beri sınırdayız.
Je détèste le dire, mais tout ce truc semble même plus gros que ce qu'on a traversé avec Noble.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama tüm bunlar Noble olayından bile daha büyük gibi.
Je détèste attendre.
Beklemekten nefret ediyorum.
Oh, non, il détèste.
Hayır, nefret ediyor.
Je détèste arrêter ici, mais je dois faire une pause.
Burada araya girmekten nefret ediyorum ama bir ara vermemiz lazım.
Elle détèste.
Hiç beğenmedi.
- Ragerde la. Elle détèste.
Ona baksana hiç hoşlanmadı.
De moi te regardant dens les yeux et te disant combien je te détèste.
Benim, gözlerinin içine bakarak senden nasıl nefret ettiğimi söylememi.
Tu sais que je détèste dire "je te l'avais dit", mais...
"Söylemiştim" demekten nefret ettiğimi bilirsiniz, ama...
Je détèste ce code.
Bu kuraldan nefret ediyorum.
Pourquoi tout le monde me détèste?
Neden herkes benden nefret ediyor?
Il ne te détèste pas. Ils ont peur.
Senden nefret etmiyorlar.
Je détèste.
Nefret ettim.
Je ne le détèste pas, ok? Il me détèste.
O benden nefret ediyor.
Je détèste dire ça, mais la mort de Jason a été le meilleur recrutement encore placarder.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama Jason'un ölümü şimdiye kadarki en iyi tetikleyici oldu.
Je detèste les politiques et je n'ai aucun talent pour la diplomatie.
Politikadan haz etmem ve diplomasiye yeteneğim yok.