English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Elijah

Elijah tradutor Turco

1,103 parallel translation
Le pruneau le soulève de terre et splash, le jette dans la boue.
Darbenin etkisiyle yerden havalanıp çamurun ortasına düşer. - Elijah Cook mu?
Alors, Jack Palance tire sur Elijah Wood.
Ee, Jack Palance Elijah VVood'u vurdu.
Certains disent que tu es Elijah.
Bazıları senin peygamber olduğunu söylüyorlar.
Tu parles d'un frère qui a foncé sur Elijah Davis pour le tuer. En plein jour, au coin de Pennsie et Gold. Après, il a appelé les secours et dit à la police : "Je viens de buter un mec, venez m'arrêter."
Patron, Pennsie ve Gold'un orada güpegündüz Elijah Davis'i vurmuş adamdan bahsediyorsun ondan sonrada telefonu alıp 155'i arayıp polise...
Votre plan n'aurait pas marché, Elijah.
Senin planın işe yaramayacaktı Elijah.
Elijah, écoute-moi.
Elijah beni dinle.
Elijah, ça me fait du mal de te voir prétendre que tu ne mérites pas d'être heureux, que tu ne la mérites pas.
Elijah, mutluluğu ve Hayley'yi hak etmiyor gibi davrandığını görmek canımı acıtıyor.
Elijah a dit que Klaus gardait les cendres dans une urne bleue.
Klaus, Kol'un küllerini mavi bir kavanozda saklıyor demişti Elijah.
Elijah a détourné mon sort.
- Elijah büyümü çaldı.
Doucement, Elijah.
Sakin ol Elijah.
Ça a l'air vraiment très bien, si on enlève le trou béant appelé Elijah dans la pièce, et pendant que tes sœurs élèveront ton enfant, que fera sa mère, exactement?
Büyük bir hayal. Tabii odadaki Elijah'nın yarattığı kocaman boşluğu saymazsak. Ayrıca kız kardeşlerin kızını büyütürken çocuğun annesi ne yapacak acaba?
Je veux que tu me fasses une autre promesse, Elijah.
Bana başka bir söz daha vermeni istiyorum, Elijah.
Celui-là, le vieil Elijah, a poursuivi sa femme avec une hache dans tout le salon.
Şu gördüğün adam, bu odanın içinde eski karısı...
Elijah, tu as rangé ta chambre, ce matin?
Elijah, bu sabah odanı temizledin mi?
Mais mon fils Elijah va bien, n'est-ce pas?
Oğlum Elijah iyi mi?
Je suis le gérant et l'agent de Hannah de même que d'Abe et d'Elijah.
Ben onun menajeri ve çalıştırıcısıyım. AMEN TETER Abe ve Eliijah için de çalışıyorum.
Oui!
Evet! ABE VE ELIJAH
Elijah Muhammad et les Black Muslims disent que l'alcool vole l'esprit.
Elijah Muhammad ve Siyah Müslümanlar der ki, içki insanın aklını çeler.
Elijah Muhammad n'a jamais joué pour un Blanc cinglé.
Elijah Muhammad çılgın bir beyazın takımında oynamadı.
Il pense déjà à battre Elijah et à se présenter pour le siège au Congrès du 7ème District.
Daha şimdiden Elijah'ı dürtüp, 7. Bölge Kongresinde koltuk sahibi olmayı planlıyor.
Hé, Elijah.
Merhaba Elijah.
- Elijah? - Hein?
Elijah?
S'il veut le poste d'Elijah, je resterai peut-être avec Royce.
Elijah'nın yerini almayı denerse, Royce'la kalabilirim.
Non, ça c'est Elijah.
Hayır, o Elijah.
Elijah a trouvé tout ce que tu as demandé.
Elijah istediğin her şeyi getirdi.
Tu accompagneras Elijah pour l'aider dans la mission.
Elijah'a işi yapmasında yardım edeceksin.
Elijah ne peut pas faire ça seul.
Elijah bunu tek başına yapamaz.
Elijah Spellman, à votre service.
Elijah Spellman emrinize amade.
J'avais envie de passer voir Elijah.
Düşünüyordum da bir ara uğrayıp Elijah'ı görsem nasıl olur?
Elijah?
Elijah.
Un de ses fils, Elijah King, a été assassiné, alors je vous demande du tact.
Oğullarından biri, Elijah King, öldürüldü bu nedenle duyarlı bir düzey gerekli.
Notre priorité, c'est de retrouver cette arme avant qu'on l'utilise pour venger le meurtre d'Elijah King.
Bu yüzden mutlak önceliğimiz, Elijah King cinayetinin intikamı alınmadan önce, silahı ele geçirmek.
Il pourra aller à l'école avec toutes ces histoires?
Elijah ve bunca olaydan sonra okula uygun mu?
Il a bien tué Elijah King, mais il n'était pas répertorié, il n'avait jamais servi. Et?
Bu kesinlikle Elijah King'i öldüren silah ama adli bir geçmişi yok daha önce hiç kullanılmamış.
J'ai tué Elijah King et ça changera jamais.
Elijah King'i vurdum ve bu asla değişmeyecek.
Je ne crois pas qu'il a tué Elijah King.
Elijah King'i onun vurduğuna inanmıyorum.
Le père de Veronica, Elijah Palmer, est PDG de Digivation Industries, un de nos principaux concurrents.
Veronica'nın babası Elijah Palmer, Digivation İşletmelerinin CEO'su. Şirketimizin önemli rakiplerinden.
Elijah Wood.
Elijah Wood.
Bien sûr, on tient à Elijah Wood pour le rôle de Byron autant que vous.
Tamam, açıkçası Byron rolünü Elijah Wood'un oynamasını senin kadar biz de istiyoruz.
- Elijah?
Elijah?
Hé, Elijah, comment va?
Selam Elijah, nasılsın?
Je te lance, Elijah.
Ben sana yardım edeyim, Elijah.
Voici Elijah, comme le prophète, et Jordan, comme le 14 fois all-star NBA.
Ben, Shirley. Ve o Elijah, peygamber gibidir. Jordan da, NBA starlarını on dörte katlar.
Où sont Elijah and Jordan?
Elijah ile Jordan nerede, Abed?
C'était l'idée de Jordan et Elijah.
Bu Jordan ile Elijah'ın fikriydi. Onlar iyi çocuklar.
Tu as transmis le message à Elijah?
- Mesajı Elijah'a ulaştırdın mı?
Elijah est de la vieille école.
Elijah eski kafalıdır.
Qui est Elijah?
- Elijah kim?
Elijah?
Elijah'a mı?
- Elijah, tu es un homme d'honneur, tu es digne de confiance, mais je veux que tu me le redises.
- Elijah, sen onurlu bir adamsın. Sana güvenebilirim ama bunu senin ağzından duymak istiyorum.
Elijah?
Elijah?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]