English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Emmet

Emmet tradutor Turco

502 parallel translation
ROBES et CHAPEAUX
CAROLINE EMMET ŞAPKA ve ELBİSE
- Excusez-moi, Mlle Emmet.
- Affedersiniz bayan Emmet.
Attrape Emmet!
Emmett'i bulun!
Oui, je suis Emmet Myers.
Evet, ben Emmet Myers'im.
La Police de neuf États de l'Ouest jusqu'au Colorado et l'Utah, à l'Est, est en alerte et recherche sans relâche le desperado du Kansas, Emmet Myers.
Dokuz Batı eyaletinin polisleri Washington'dan kuzeyde Kolorado ve Utah'a, Kansas Katili Emmet Myers için yüksek seviyede teyakkuz durumuna geçtiler.
À la Une, nous apprenons que l'auto-stoppeur meurtrier, Emmet Myers.
Günün flaş haberi otostopçu katili Emmett Myers, hala serbest.
La recherche de Bowen et Collins vus pour la dernière fois avec Myers, le tueur, s'accélère d'heure en heure.
En son seri katil Emmet Myers ile birlikte görüldüklerine inanılan... Bowen ve Collins'i arama çalışmasında... süreç hızlanıyor.
Les polices mexicaines et américaines ont abandonné leur théorie selon laquelle Myers serait impliqué dans la disparition de Bowen et Collins.
Kaliforniya ve Meksika Polisi Emmet Myers'in Kaliforniya dağlarında kaybolan Bowen ve Collins ile birlikte olduğu varsayımından vazgeçti.
Tu es de ma taille. Avec une chemise et un pantalon sombre... et un blouson en cuir... tu ressemblerais à Emmet Myers.
Üstüne siyah bir gömlek, altına koyu bir pantolon, ve bir de deri ceket giydin mi aynı ben olursun işte yeni Emmett Myers.
Le colonel Emmet dirigera l'escadrille leader.
Grup kumandanı olarak, Albay Emmet öndeki filonun başında olacak.
- Et Emmet?
- Ya Emmet?
- J'en fais mon affaire.
- Emmet'i ben hallederim.
Je les ai en travers de la gorge.
Emmet'i hazmedemedim.
J'aurais voulu voir la tête d'Emmet quand on a frôlé sa fenêtre.
Penceresinin önünden geçtiğimizde, Emmet'in yüzünü görseydik keşke.
Emmet veut me coincer, mais il sait que je suis le meilleur.
Emmet yakamda. Etrafında daireler çizebilirim, ve o bunu biliyor.
Colonel Emmet.
Albay Emmet.
Ils ont descendu Emmet!
Emmet'i vurdular!
Il transporte un chargement de 50 000 $ en or d'Emmett au chemin de fer à El Paso, à 70 km de là.
Trenle Emmet'ten El Paso'ya yaklaşık 50 bin tane taşıyor. 43 ½ Mil.
Voici le plan de la route d'Emmett à El Paso.
Bu harita Emmet El Paso güzergahını gösteriyor.
Vous êtes Emmett Clayton, bien sûr.
Siz Emmet Clayton'sunun, elbette.
Je peux donc vous affirmer que M. Dudek n'essaierait jamais de se dérober à ses obligations. Surtout pas à un match l'opposant à Emmett Clayton.
Bu nedenle size şunu söyleyebilirim ki, Memur Bey, Bay Dudek asla sıvışıp gitmez, herhangi bir yükümlülükten bu şekilde kaçmaz, ve Emmet Clayton'la yapacağı bir maçtan asla.
Il n'avait pas peur de toi, Emmett.
O senden korkmuyordu, Emmet. Korkmuyordu!
Emmett, s'il venait à mourir, - je serais...
Emmet, eğer o ölecek olursa, ben...
- Emmett, j'ignorais...
Emmet, ben bilmiyordum. Sen...
M. Emmet, le professeur de sciences porte une résille!
Fen hocası Bay Emmet, saç filesi takıyor.
Ils vont tous à la plantation Emmet pour la fête de Thanksgiving.
Şükran Günü kutlamaları için Emmett plantasyonuna gidiyorlar.
- Mon cher Emmet.
- Emmett.
Carla Emmet jure qu'il a failli entrer chez elle.
Carla Emmons bir tanesinin neredeyse evine girdiğine ve... sonra uçup gittiğine yemin ediyor.
Fonce chez les Emmet, envoie Harv ici.
Emmon'ların evine git ve telefon et. - Harv'ı buraya çağır.
Emmet!
Emmet!
- Emmet, tu ne m'écoutes même pas!
- Emmet, dinlemiyorsun bile beni!
Espèce de taré!
Emmet, pisliğin tekisin!
Emmet?
Emmet?
Eh, Emmet!
Hey, Emmet!
Qu'est-ce qu'il y a?
Emmet, sorun ne?
T'as une sale gueule.
Emmet, berbat görünüyorsun.
- Bon Dieu, Emmet, et c'est tout?
- Tanrı aşkına bu muydu yani?
Bordel, Emmet!
Sokayım, Emmet!
Entre toi et Emmet...
Emmet'le aranda olanlar..
Emmet a des dollars imprimés sur son caleçon.
Emmet'in donunda dolar işaretleri var.
Je m'en branle des slips à la con d'Emmet.
Emmet'in lanet olası donu hakkında bir şey duymak istemiyorum.
Emmet, je t'en prie.
- Bill mi? Emmet, lütfen.
C'est dommage, Emmet.
Ne yazık, Emmet.
Tu ne te laves plus?
Emmet, yıkanmadın mı hiç yakın zamanda?
- Emmet!
- Emmet!
Emmet!
Emmet.
- Je m'appelle Emmet.
- Ben Emmet.
Emmet.
Emmet!
Parlez-moi. Vous allez bien?
Emmet, konuş benimle, iyi misin?
Emmett!
Emmett! Emmet!
Emmet, tu sens mauvais!
İğrenç kokuyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]