English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Enlève

Enlève tradutor Turco

8,699 parallel translation
- On l'enlève?
- Kaldırsak mı onu masadan?
Tu veux que j'enlève mon masque?
Maskemi mi çıkarmamı istiyorsun? Tamam.
Alors je m'enlève du chemin.
Bu yüzden yolunuzdan çekiliyorum.
Enlève-les! Enlève-les!
- Uzaklaştır şunları!
Même si on enlève l'esprit du corps d'Henry, il trouverait juste un nouvel hôte.
Henry'den ruhu defetsek dahi başka bir konak bulacaktır.
Enlève ton t-shirt.
Tişörtünü çıkar. Adet böyle.
Quelqu'un enlève les enfants sans abris dans les rues, et les flics essaient de garder ça sous silence.
Birileri sokaklardan evsiz çocukları kaçırıyor ve polis bunu hasıraltı ediyor.
Enlève ses menottes.
Kelepçeleri çıkart.
Je ne les enlève pratiquement jamais de leur fourres en plastique.
Onları hiç jelatinlerinin dışına çıkarmadım.
Enlève-moi ça!
Çek şunu suratımdan!
Je ne te l'enlève pas.
O şeyi bükerek senden çıkartacak değilim.
Enlève-les, s'il te plait.
Lütfen unuttur artık.
Avant qu'Hadès ne m'enlève à elle.
Hades beni ondan çalmadan önce.
On trouve un moyen de le tuer, et on l'enlève de sa tête.
Öldürmenin bir yolunu bulalım ve çıkaralım.
Enlève un oreiller, ajoute une couverture supplémentaire...
Bir yastığımı alır, fazladan battaniye verir.
Enlève la de la liste des suspects.
Şüphelilerden çıkarmak için.
Enlève tes mains.
- Çek ellerini.
Pourquoi est-ce que je ne remonte pas la vidéo et enlève toutes les parties gênantes?
Videoyu düzenleyip rahatsız olduğumuz kısımları atayım mı?
Enlève le haut-parleur.
Antonio... Beni hoparlöre ver.
Si j'enlève cette agrafe, il meurt.
Eğer bu pensi bırakırsam ölür.
Max, enlève ce truc de mon visage.
Max, şu şeyi suratımdan çek.
Enlève tes sales pattes de singes de moi!
Kokuşmuş goril ellerini çek üstümden!
Enlève ses papiers de mon visage.
Çek şu kağıdı yüzümden.
Capitaine, j'enlève la scène de crime.
- Başkomiser, bu suç mahalini kaldırıyorum.
Je t'enlève de mon testament.
Seni vasiyetime yazacağım.
Nancy, enlève ton pantalon et joins toi à moi.
Nancy çıkar pantolonunu ve bana katıl.
Enlève tes mains de ma vodka!
Ellerini votkamın üzerinden çek!
Enlève ton t-shirt.
Gömleğini çıkar.
Ça enlève les toiles d'araignées.
Bu beni kendime getirdi.
- Ok mec, - Enlève le casque
Cihazı çıkar.
Enlève tes pattes de mes chips.
Patilerini cipsimden çek.
Ça m'enlève d'un poids.
Vay. Dolabın yükünü azalt.
- Quelqu'un nous enlève l'un des notre, on l'élimine.
Eğer o aramızdan birini indirdiyse biz de onu indiririz.
- Enlève les si tu veux.
- İsterseniz çıkarırsınız.
- Que feras tu si je les enlève?
- Çıkarırsam ne yaparsın?
On m'enlève mes fils la semaine prochaine.
Haftaya dikişlerimi alacaklar.
Elle enlève son manteau comme si elle était un cadeau de Noël.
Ceketini sanki bir Noel paketiymiş gibi çıkardı.
Baissez votre short. J'aurais juste voulu qu'il enlève sa chevalière avant.
- Keşke önde parmağındaki şu yüzüğü çıkarsaydı.
On enlève la boîte.
Kutudan çık.
Enlève ces montres, putain! - Quoi?
- At şu Allah'ın cezası saatleri.
- Enlève-les!
- Ne? Çalıntı saatleri çıkart.
Enlève "autre". "C'est un combat."
"Yeni" deme. "Bu bir savaş."
Enlève l'élastique.
Hayır, sadece lastiği çıkartın.
- Enlève ton pantalon. Oui, Madame.
- Pantolonunu çıkar.
Enlève ce truc!
Uzak tut o şeyi!
Pourquoi je n'enlève pas m...
Şunu çıkarayım -
Sors ce tube de la terre! Enlève le!
Kaldır şu küveti.
Enlève mon pantalon.
- Pantolonumu çıkar.
Enlève-le d'abord de la remorque...
Bir dur ya. - Önce römorktan indirsene...
- Enlève-la.
- Çıkar şunu.
Enlève.
- Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]