Environment tradutor Turco

Un technicien d'environment nommé Hazeltine.

Hazeltine adında bir çevre mühendisi.

C'est pourquoi les parents envoient leurs enfants à cette école, pour cet environment spécial.

Bu yüzden aileler öğrencilerini bize gönderiyor. Özel bir çevre için.

... and think about them as real people. Maybe had problems of childhood... or...? their environment that makes them so?

Belki, kötü bir çocukluk geçirdiklerinden böyleler, ya da onların çevresi onları bu hale getirdi.

Notre complexe est un bâtiment "environment-friendly".

Sitemiz tamamen çevre dostu bir yapıdır.

Environment First. Une association locale.

Önce Çevre adlı Batı Virginia'da yerel bir örgüt.

Le fonds de défense de l'Environment.

Doğayı Koruma Vakfı.

Ils sont anti-femmes, anti-environment, anti-aura?

Kadın karşıtı, doğa karşıtı, hava karşıtı?