Translate.vc / Francês → Turco / Ester
Ester tradutor Turco
139 parallel translation
Esther est venue te demander l'autorisation de se marier.
Yine de, Ester sizden evlenme izni almak için benimle geldi.
Avec ta permission, Esther désire parler à son maître.
İzniniz olursa, Ester sahibiyle konuşmak ister.
As-tu hâte de prendre époux, Esther?
Evlenmek mi istiyorsun, Ester?
Il rachètera la liberté d'Esther.
Ester'in özgürlüğünü satın alacak.
La liberté d'Esther sera mon cadeau de mariage.
Özgürlüğü Ester'e düğün hediyem olsun.
Esther...
Ester?
Esther...
Ester.
N'approche pas, Esther!
Geri dur, Ester.
Tu l'aimes, Esther?
Onu seviyorsun, Ester.
Veille sur elles, Esther.
Onlara göz kulak ol, Ester.
Tu ne t'es pas trompée, Esther.
Umudun boşa çıkmadı, Ester.
Esther vient avec nous?
- Ester de bizimle gelecek mi?
J'ai à parler à Anna. Et ma lecture?
- Ester'e kitap okumayacak mıyım?
Je voudrais qu'Esther soit morte.
Ester ölsün isterdim.
Dis, Esther.
Ester...
Ça, même Esther le dit.
Ester bunu fazla kabul etmese de.
"Maintenant c'est l'éternité, Esther."
"Şimdi, işte sonsuzluk, Ester." dedi.
Esther m'a écrit une lettre.
- Ester bana bir mektup yazdı.
Akerman Ester...
Akermann Ester!
ESTER KRUMBACHOVÁ SCENARIO :
- Ester KRUMBACHOVA Senaryo
- En pleine forme.
Nasılsın Ester? Harika.
- Esther Williams.
- Ester Williams.
... qui aurait aussi tué deux jeunes filles dont les cadavres ont disparu, et deux hommes.
... şahıs aynı zamanda Ester Dominguez, Ana Vela... Raul Ordoñez ve Pedro Soto cinayetlerinin de zanlısı.
Vous n'avez jamais revu Ana Vela et Ester...
Hiç sanmıyorum ama Ana Veler ve Ester...
Dominguez depuis leur disparition?
Ester Dominguez'i tekrar gördünüz mü?
Et Ester Dominguez?
Ya Ester Dominguez?
Regardez dans la Bible, entre le livre d'Esther et les Psaumes.
İncil'e bak avukat bey... Ester ve Mezmurlar arasındaki bölüme.
Cady a dit de lire ce qui se trouve entre le livre d'Esther et les Psaumes.
Cady, Ester ve Mezmurlar arasındaki bölümü okumamı söyledi.
Elle vivait sur sa retraite et la voilà devenue reine d'Angleterre.
- Sosyal sigorta maaşını zar zor aldığını söyledin, şimdi Leydi Ester mi oldu?
J'avais pas les beignets d'Esther, là-bas.
Bulunduğum yerde Ester'in yemeklerini bulmak biraz zordu.
Quand j'ai refusé de coucher avec lui, le gardien a donné l'ordre que ma soeur Ester soit abattue devant mes yeux.
Onunla seks yapmayı reddettiğimde,..... bekçi kız kardeşim Esther'i..... gözümün önünde vurmak için emretti.
Et vous voulez que je vous dise quelque chose, Esther?
Çünkü öyle. Biliyor musun, Ester?
Oh, Esther a avalé un ténia.
Oh Ester mi?
- Pemble Pemble sur Ester St.
- Pemble Pemble. Esther Caddesi.
- Super. Direction Ester St à Echo Park.
- Echo Park'ta Esther'e gidiyoruz.
Renseignements bonjour.
Danışma. Ben, Ester.
Polly Ester.
PoIIy Ester.
Quand il n'y aura plus de pétrole, ce qui arrivera vite, nos petits-enfants utiliseront de l'alcool ou de la bouse de vache.
Petrol çıkarıldığında, bir kaç gün içinde, propan, alkol ya da ester oluyor.
Diméthyl benzène, résine acrylique, ester de phénylméthyl.
Dimetilbenzen, akrilik reçine bütil fenil metil ester gümüş sprey boya.
Ester mourra peut-être dans son sommeil.
Onun için sonsuz bir uyku olabilir.
Un ester naturel que l'on trouve dans le raisin.
Üzümde bulunan doğal ester.
De l'ester de peracide.
Peroksiasit ester.
Huile de noix, alun, tabac, huile de lin et ester de soja.
Ceviz yağı, tütün, keten tohumu ve soya esteri çıktı.
Bonne nuit, Esther.
- İyi geceler, Ester.
- Ester! Maria! Au secours!
- Ester, Maria, yardım edin!
Tu pourrais faire la lecture à Esther.
Neden Ester'e birşeyler okumuyorsun?
Johan, laisse-nous un instant.
Uzaklaş. Ester'le konuşmak istiyorum.
ESTER KRUMBACHOVÁ et JAN NEMEC avec : SUJET :
Hikâye
- Bonsoir, Monroe.
Merhaba Ester.
Avez-vous fait des études de science, Esther, hmm?
Hiç yerbilim dersi aldın mı, Ester?
Qu'est-ce qu'il y a Esther?
- Ne oldu, Ester?