Example tradutor Turco

- Par example?

- Örnek ver.

lf someone starts bothering you, like this for example.

Diyelim ki birisi istemediğin bir şey yapıyor, mesela böyle.

That was just an example.

Anlaman için gösteriyorum.

Je sais pas, une quarantaine par example

40 şişe mesela?

Par example "party".

Örneğin "parti".

example.C'est une ligne.

Örneğin. Bu bir çizgi.

Example. :

Örnek.

Par example, s'occuper d'autrui, et moi, j'en ai soupé.

Başkalarıyla ilgilenme. ve artık bunu bıraktım.

Voilà un parfait example de ce dont je parlais.

İşte sözünü ettiğim şeylerin mükemmel bir örneği.

- Scamboland, par example?

- Scambo-Ülkesi, örneğin?

Prends les enfants, par example.

Ama ben hayatı senin için basitleştiriyorum. Çocuklara bak, örneğin.

Comme, par example, Molière, Racine?

Comme, par example, Molière, Racine?

Par example, ce costume de merde que tu portes a presque l'air mettable sous cette lumière.

Mesela üzerindeki o boktan takım bu ışık altında neredeyse giyilebilir gibi duruyor.

Par example nous avons un théatre, et Cotton écrit une piece, et maintenant il fait des petits films.

Örneğin, burada yöresel bir tiyatromuz var ve Cotton oyunları yazar ve şu küçük filmleri çeker.

Had no example of a love that was

* Daha önce hiç yaşamamış olsan da * Hiç tatmadığın bir hissi *

Je sais pas, juste comme un journaliste du JT par example.

Bilmiyorum. Tamam mı?

Suis les dernières volontés du chef et sois un bon example pour les autres!

Şefin son arzusuna uy ve diğerlerine iyi bir örnek ol!

Peut-être que nous parlons de différents Henry, parce que celui de mon example a demandé à ce qu'elle soit divisée en billes plus petites.

Zhang! Belki de farklı Henry'lerden bahsediyoruzdur çünkü benim örneğimde olan 3.5 gramlık ufak paketler halinde olmasını istedi.

Je veux dire, prenez mes mémoires érotiques, par example.

Yani, erotik anılarım mesela.

- Example, éxample?

- Örneğin?

L'étude de la siliconne, par example.

Örneğin, Silisyum çalışmaları.