English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Fessés

Fessés tradutor Turco

7,430 parallel translation
Jusqu'à en trébucher, tomber sur tes fesses, t'évanouir avec ta tête dans les toilettes.
Tökezleyerek yürüyecek, kıçının üstüne düşecek ve bir tuvalet kabininde kendinden geçecek kadar sarhoş olmalısın.
Mes fesses sont congelées.
Götüm dondu.
Fesses de cul!
Kıç kafalı!
Hé, fesses de cul!
Kıç kafalı!
Haut les fesses?
Bottom's Up'ta mı çalışıyorsun?
Et je finis sur les fesses.
Ben ise kıçımın üstüne düşüyorum.
Mais depuis qu'ils ont passé la loi sur les droits des passagers, vous vous êtes fait un passage à travers cette petite lacune qui va vous sauver les fesses.
Yolcu Ücret Hakları yürürlüğe girdiği için o dar yerde zorla tutulman kıçını kurtaracak.
Et tourne et secoue. Bouge-moi ces fesses.
Ve şimdi hareket et ve sürtün.
Tu veux parler de tes fesses?
Popondan mı bahsediyorsun?
Je le dirige dans mes fesses. Vraiment?
- Kıçıma sokuyorum.
Ramène tes fesses par ici.
Götünü kaldır da buraya gel!
- ces fesses vont fondre aussi.
-... biliyor mu peki?
- Paul n'est pas porté sur les fesses.
- Paul kıçla ilgilenmez.
Tu dois arrêter de t'accrocher aux choses. Spécialement mes fesses quand on est en public.
Özellikle de sokakta popoma ellemekten.
Crois-moi, j'étais prêt à aller botter les fesses de ces filles.
İnan bana, küçük bir kızın kıçını tekmelemeye hazırım.
Je l'ai montré un léger changement dans l'essai d'expansion de fesses, un écart dans le test des ailes de chair arrière et a eu un grand succès dans le très scientifique
Kalça genişleme testinde ufak bir değişikliğim vardı. belimin iki yanına ilişkin testte de bir değişim vardı ve son derece bilimsel olan "göbeğe vurarak, yağ dalgalanması yaratma" testinde de büyük başarı elde ettim.
- Vous êtes de bonne humeur pour un homme qui n'arrête pas de se faire botter les fesses.
- Kıçı tekmelenmek üzere olan bir adama göre gayet iyi görünüyorsun.
On ne me voit pas trop dans ce portrait, mais tes fesses sont magnifiques.
Yani evet, içinde çok fazla ben yokum, ama Grace, kıçın muhteşem görünüyor.
Il était dans un gang, donc il a été suivi marqué, et il a chaud aux fesses de nombreuses fois.
Bir çetedeydi, yani takip ediliyordu, damgalıydı, birçok kez başını belaya sokmuştu...
O'Brien, ramenez vos fesses!
- O'Brien, tabanları yağla! - Hayır, yükleme hâlâ bitmedi.
Mais vous feriez mieux de bouger vos fesses.
Harekete geçseniz iyi olacak.
Tête en bas, fesses en l'air.
Baş aşağı, aşağı yukarı.
Oh, oh, j'ai juste mangé les fesses.
Sadece tushy yedim.
- T'as regardé les fesses de cette serveuse?
Kızın poposuna mı baktın? Evet.
Je vais avoir les fesses toutes rouges.
Pişik olacağım.
Je suis une femme belle et forte dont les fesses récoltent pas mal de bénéfices. Mais on ne sait jamais.
Ben güçlü ve çekici bir kadınım Ama asla bilemeyeceksin.
Elle a dit qu'elle larguerait son copain pour tes jolies fesses.
Senin şeker kıçın için erkek arkadaşını terk ettiğini söyledi.
Elle a parlé de mes fesses?
Kıçımdan bahsetti mi?
Je me bouge les fesses pour trouver un nouveau meilleur ami pour Marcus.
- Lak lak falan etmiyorum. - Marcus'a arkadaş bulmak için kıçımı yırtıyorum. - Oyun düzenleyerek mi?
Ramène tes fesses. Il nous manque un idiot.
Yolacak kaza ihtiyacımız var.
Je suis venu au cas où il faudrait quelqu'un pour identifier tes fesses.
Seni popondan tanıyacak birine ihtiyaç duyarlarsa diye geldim.
Tu m'a vu me faire botter les fesses par la règle 10-b6.
FTK 10b-6 kanununun ağzıma sıçışını görüyorsun.
Serrez les fesses le rang du fond!
Kalça kaslarınızı sıkın! Çevirin pedalları!
Vraiment? Tu crois que tes fesses maigrichonnes peut s'asseoir sur cette chaise en bois plus longtemps que
Senin zayıf kıçının o sert tahta sandalyede
Qu'est-ce que je ne vois pas? Vous oubliez qu'il a botté des fesses a son premier coup, et n'importe qui serait heureux de pouvoir l'avoir.
Kaçırdığın şey şu, ilk molada kıçını tekmeledi ve ona sahip olan kendini şanslı saymalı.
Mes fesses étaient très froides.
Götüm dondu.
On leur a botté les fesses la dernière fois.
Geçen sefer günlerini gösterdik.
Je ne sais pas si ils appellent ce truc un ouragan ou une tornade ou quoi. Mais si vous êtes n'importe où au sud de Chicago ou à l'est des Rocheuses, je vous conseille de bouger vos fesses dans un bunker.
Bu şeyin adına fırtına mı yoksa kasırga mı diyorlar bilmiyorum ama Chicago güneyi ve Rocky dağları doğusunda bir yerlerdeyseniz bir an önce kendinize sığınak bulmanız konusunda hepinizi uyarıyorum.
Tu sais, pour, heu avoir sauvé mes fesses aujourd'hui.
Bugün kıçımı kurtardığın için.
Ça me ferait mal aux fesses si cette idée tombait à l'eau parce qu'on a été distraits, comme ça nous arrive souvent.
Dikkatimizi başka bir şeye verdiğimiz için bu muhteşem fikir yine başarısız olursa kendimi falakalarım.
Tu as dit mal aux fesses ou falafel?
Dur biraz. Falaka mı dedin, falafel mi?
J'ai dit mal aux fesses, mais parle-moi de ces falafels.
"Falaka" dedim ama bana şu falafel fikrinden biraz daha bahsetsene.
C'est comme ça que j'ai fini avec Big Al sur les fesses.
Çatalımda Koca Al dövmesi ile uyanmam öyle olmuştu.
Je sais reconnaître des "fesses d'un homme"
Erkek poposuydu o kesin.
On est tellement prêt à botter des fesses et autres.
Kafatası ve başka şeyler patlatmaya hazırız.
- Sérieux, mêle-toi de tes fesses.
- Ciddiyim, kıçını kaldır bu işten.
On a fait tomber la foudre sur leurs fesses.
Üzgün kıçlarına cehennem gibi çökeriz.
- Etes vous là pour prendre un cours, ou vous êtes juste un de ces tordus qui viennent et regardent des fesses?
Ders almaya mı geldin? Yoksa diğer sapıklar gibi milletin kıçına bakmaya mı geldin?
Je fais des liposuccions, refais des seins, des fesses.
Yağ aldım, göğüs ve kalça kaldırdım.
Les implants de fesses, il n'y a que ça.
Kalça implantı çok büyüktü.
Sais-tu que les toilettes de la grande salle de bain, rincent tes fesses?
Wc'nin nerede olduğunu biliyormusun Büyük banyoda, esinti kıçını donduruyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]