Translate.vc / Francês → Turco / Finney
Finney tradutor Turco
222 parallel translation
Êtes-vous M. Finney?
- Bay Finney ile mi görüşüyorum?
- Voici M. Jenings.
- Bu da Bay Finney.
M. Griffin du Texas, les généraux Finney et McAndrew, le colonel Plummer.
Teksas'tan Bay Giffin, General Finney, General McAndrew, Albay Plummer.
Les généraux Finney et McAndrew et le colonel Plummer.
General Finney, General McAndrew ve Albay Plummer.
Le général Finney vous attend.
General Finney arabasına davet ediyor.
Merci pour l'information, Mme Finney.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler, Bayan Finley.
Ma femme est espagnole. Elle s'appelle Finney.
Finney soyadlı eski bir İspanyol aileden geliyor.
Quand on ira dans la demeure de mes ancêtres, je vous le dirai.
Bir gün, eski Finney malikanesinde bir hafta geçiririz ve sana detayları anlatırım.
Je vais jeter l'opprobre sur le noble nom des Finney.
Ofiste konuşamayacağınız bir şey mi? Pekala, Finney adını lekeleyeceğim. Kar düşene kadar bekleyip beni sokağa at.
Mais vous ne connaissez pas maman.
Ama annem, Bayan Finney'i tanıdığınızı sanmıyorum.
Voici MIle Finney.
- Bu da Bayan Finney.
- Vous venez d'arriver?
- Merhaba Bayan Finney. - Uzun zamandır mı buradasınız?
"J'ai observé votre travail. " Vous méritez une promotion.
"Nasıl çalıştığını gördüm, bence terfi etmeye hazırsın Bayan Finney."
Elle ne va pas tarder, M. Hollingsway.
Bayan Finney nerede? Birazdan çıkacak Bay Hollingsway.
Vous attendez MIle Finney?
- Bayan Finney'i mi bekliyorsun? - Evet, efendim.
MIle Finney et moi, on est bons amis.
Sadece iyi arkadaşız, Bayan Finney ile yani.
Ton père n'était pas précisément un saint. Qu'il repose en paix... Mais grâce à lui, je connais les hommes.
Belki, huzur içinde yatsın, baban Joe Finney tam bir aziz değildi ama erkekleri ondan öğrendim.
COMTE DE FINNEY
FINNEY BÖLGESİ
" que l'exécution de la sentence de mort par pendaison de Richard Eugène Hickock,
" Kansas, Finney Bölge Mahkemesi'nin aldığı karar uyarınca...
" prononcée par le tribunal du comté de Finney dans le Kansas,
" asılmaya mahkum edilen Richard Eugene Hickock'un cezası...
" Il est ordonné par cette Cour que l'exécution de la sentence par pendaison
" Kansas, Finney Bölge Mahkemesi'nin aldığı karar uyarınca...
" prononcée par le tribunal du comté de Finney, dans le Kansas,
" Perry Edward Smith'in cezası...
On ne peut se permettre de perdre des hommes tels que Finney.
Çok yazık. Finney gibi adamın yeri doldurulamaz.
Mlle Finney, venez, je vous prie.
Bayan Finney, benimle gelin lütfen.
J'ai reçu l'ordre de rester sur la base le temps de l'enquête sur la mort de Finney.
Finney'in ölümüyle ilgili soruşturma sonuçlanıncaya kadar burada kalmam emredildi.
Objet : circonstances de la mort du Lt Commandant Finney, Benjamin.
Konu, Binbaşı Finney Benjamin'in ölüm nedeni.
Etats de service du Lt Cdt Finney à joindre comme pièce au dossier.
Binbaşı Finney'in sicil kaydı bu soruşturmaya eklensin.
- J'ai envoyé Finney. - Pourquoi lui?
- Finney'i yakıt tankına gönderdim.
- Son nom était en haut du tableau.
- Neden Finney? - Görev listesinin başındaydı.
Je m'efforce de rester impartial. C'était au tour de Finney.
İşleri beni kimin suçladığına bakarak vermiyorum.
Finney savait qu'il n'avait que quelques secondes.
Finney sadece birkaç saniyesi olduğunu biliyordu.
Détail : date stellaire 2945. 7, l'acte de négligence en question commis par le capitaine Kirk, James T, entraîna mort d'homme, à savoir celle du Lt Commandant Finney, Benjamin.
Unsurları şunlardır yıldız tarihi 2945.7'de, Kaptan Kirk, James T., ihmalkar davranarak, ölüme neden olmuştur ve işbu sebeple, sicil subayı Binbaşı Finney, Benjamin yaşamını kaybetmiştir.
Concernant l'officier Finney, était-il fait mention dans son dossier d'une mesure disciplinaire prise à son encontre? Oui, maître.
Sicil subayı Finney'le ilgili olarak, onun sicil kaydında bir devreyi kapatmadığı için bir disiplin cezası kayıtlı mıydı?
Vous avez entendu l'officier du personnel témoigner comment, suite à un rapport fait par l'enseigne Kirk, les états de service du lieutenant Finney ont été irrémédiablement entachés.
Personel subayının ifadesini duydunuz o dönemde teğmenlik yapan Kirk, o dönemde teğmen olan Finney'in sicilinde iz bırakan bir not düşmüş.
Psychologiquement, est-il possible que Finney en veuille à Kirk?
Doktor, psikolojik olarak Finney bundan Kirk'ü suçlamış olabilir mi?
N'est-il pas possible que Kirk ait appris la haine qu'avait Finney pour lui?
Kirk'ün Finney'in kendisinden nefret ettiğini öğrenmesi de mümkün mü?
Le Lt Commandant Finney était membre de mon équipage et traité en tant que tel.
Binbaşı Finney de mürettebatımın bir üyesiydi. ve ona gerçekten o şekilde davranıldı.
M. Finney est premier sur le tableau de service.
Kaptan, görev sırası Bay Finney'de.
Commandant Finney, rendez-vous à la nacelle.
Binbaşı Finney, iyon plakalarını okumak için yakıt deposuna git.
Recueil de données en cours.
Finney burada. İyon ölçümleri sürüyor.
Lorsque la nacelle de Finney a été larguée, il n'y avait pas encore lieu de le faire.
İçinde Finney'in bulunduğu depo atılırken, henüz acil bir durum ortada yoktu.
La fille du Lt Cdt Finney.
Binbaşı Finney'in kızı.
Notre officier des enregistrements était le Lt commandant Finney.
Kaybettiğimiz ana kadar sicil subayımız Binbaşı Finney'di.
Capitaine, quelles mesures avez-vous prises pour retrouver M. Finney?
Kaptan Kirk, fırtınadan sonra Bay Finney'i bulmak için neler yaptın?
Messieurs, je suggère que le Lt Cdt Finney n'est pas mort.
Baylar ben sizlere Binbaşı Finney'in ölmediğini öne sürüyorum.
Finney.
Finney.
- Alors, Finney est en vie.
- Öyleyse Finney yaşıyor.
Nous pensions que sa présence à bord calmerait Finney au cas où il serait en vie.
Kız gelirse Finney'le baş etmemiz kolay olur diye düşündük, tabii Finney halen yaşıyorsa.
Où est MIle Finney?
- Ben...
Commençons par votre relation avec Finney.
Finney'le olan ilişkinden başlayalım.
Ici Finney.
- Bağla.