Translate.vc / Francês → Turco / Flame
Flame tradutor Turco
61 parallel translation
J'ai dû retourner au Flame Club pour la voiture.
Lanet olası araba için Flame Club'a gitmek zorunda kaldım.
Oui, avec la salope invisible et "Flame On" et tout ça.
Evet, görünmez fahişe, alev ve pislik.
C'était Ambre Flame.
Bu Amber'di, Amber Flame.
Mesdames et messieurs, le Blue Flame est fier d'accueillir
Baylar ve bayanlar işte karşınızda Mavi Alev.
BONNE VLLLAGE Jolie FLAME.
PRETTY VILLAGE PRETTY FLAME
" Dans une flamme, comme il fut prédit naguère
" They came upon a burning flame.
Gardienne de la flamme NOGAMI Teruyo Montage AGA Hideto
Guardian of the flame NOGAMI Teruyo uyarlama aga hideto
J'aimerais mieux que ma flame brille chaudement, que d'être une petite allumette.
Ufacık bir pilot ateşi gibi kalmaktansa Ateşimin parlakça yanmasını tercih ederim.
Elle est fabuleuse ta flame.
- Ve o harika bir ateş...
J'ai vaincu toutes les bêtes à feu.
Flame canavarını mağlup ettim.
Je suis le seul à avoir remporter l'Arctic Flame trois années de suite.
Ben Kutup Ateşini 3 kere üst üste kazanan... tek kişiyim.
'comme une recherche sans fin...''comme la flame de la bougie de loin de l'Église...'
Tıpkı süregelen bir arayış gibi. Tıpkı çok uzaklardaki kilisenin mum ateşi gibi.
Flame, pas maintenant.
Flame, şimdi olmaz.
Merci, Flame.
Teşekkürler, Flame. Tamam mı?
- Elle est barmaid au Flame. Vas-y et dis-lui que le petit est avec moi
Oraya koş, bebeğin benimle olduğunu söyle.
Le Flame est à deux pas et je reviens jeter un oeil sur lui dès que je peux.
Sadece yolun aşağısındaki Flame'deyim ve onu kontrol etmek için her fırsatta geri koşuyorum.
Rickie s'est ramenée au Flame et a fait fuir les clients.
Ricky Flame'e gelirse sokakta kalırım.
Dépêche-toi. Ils vont pas te garder ta place longtemps, au Flame.
Flame'deki koltuğun soğumuştur.
Maxie, le Flame, le Rim la vie de Lackawanna que j'avais toujours connue commençait à s'éteindre.
Maxies, Flame, The Rim... Lackawanna'nın hep bildiğim titreşimli dünyası yok olmaya başladı.
Mont Flame?
Hadi, otur ve aç şunu. Mount Flame...
- Tad a insisté pour m'amener à Mont Flame pour la semaine de ski gay.
Tad, beni Mount Flame'deki Gay Kayakçılar haftasına götürüyor. Sadece ikimiz olacağız.
J'ai appelé l'hôtel à Mont Flame et j'ai eu une meilleure chambre.
Mount Flame'i aradım ve bazı eklemeler yaptırdım.
" Dévoré par des dents de flamme, C'est là qu'un misérable gît
Eaten teeth " flame tarafindan Burada yatan bir sefil
Slam Bolt aurait fini premier et deuxième contre Flame-Spark, si Tripp n'avait pas pincé Danny.
Tripp, Danny'e vurmasaydı, Çarpan Yıldırım, Kıvılcım-Saçan'a karşı, 1. ve 2. olacaktı.
Il y a quelqu'un qui s'appelle Flame-Spark?
Kıvılcım-Saçan, bir isim mi?
Oui, Flame-Spark Spark Plugs.
Evet, Kıvılcım-Saçan bujiler.
Il y a une fille avec un 6e sens ici? C'est quelqu'un d'incroyable. Il sait tout.
Yeraltına kapatılmış Flame Haze'yle dövüşen şu adamlardan bahsediyorsun değil mi?
Met ton bras dans la flamme.
Put your arm in the flame.Kolunu alevin içine koy. Asıl sen koy.
Flame Lilies africains.
Afrika alev zambakları.
♫ Our love is a flame
¶ Aşkımız alev
♫ Our love is a flame
¶ Aşkımız alevler
# Sleeping flame, I summon thee #
Uyuyan ateş, seni çağırıyorum.
♪ Turns the leaves to flame ♪
♪ yaprakları kırmızıya çevirdiğinde ♪
Une flame top de 59, si je ne m'abuse, ce qui est rarement le cas.
Yanılmıyorsam, bir "59 Flame Top" ve çok nadir yanılırım.
- La flame top est sa préférée.
Alevli sap favorisiydi.
Fry, voilà Flame-O.
Fry, közbeyinliyle tanış.
Mec, je suis doué là-dedans, hein, Flame-O?
Bu işte iyiyim değil mi adamım? Közbeyin?
Yo, Flame-O.
Hey, Közbeyin.
♪ Is this burning ♪ an eternal flame?
# Yoksa yanan sonsuzluk alevi mi?
- ♪ Or is this burning - ♪ Burning - ♪ an eternal flame? - ♪ Eternal flame
- # Yoksa yanan... # - # Yanan. # #... sonsuzluk alevi mi?
- ♪ my whole life was so lonely - ♪ Flame
# Tüm hayatım o kadar yalnız geçti ki... #
♪'Cause you burn with the brightest flame ♪ ♪ Yeah ♪
* Çünkü en parlak alevle yanıyorsun * * Evet *
Ils développent des malwares comme Stuxnet ou Flame.
Stuxnet ve Flame gibi kötü amaçlı yazılımlar üretmek.
♪ light up the sky like a flame ♪
Gökyüzünü alev gibi aydınlatacağım.
Lars Olafsen, Président du Prix de la Flamme.
Lars Olafsen, Flame ödülleri yönetim kurulu başkanı.
"Président du conseil du Flamingo - Le groupe est nommé au prix Flamme."
"Yönetim Kurulu Başkanı. Flamingo Grubu Flame Ödülü'ne aday."
Le gars là, Olafsen, il m'a appelé. D'après un reporter, le prix Flamme aurait été arrangé.
Az önce biri aradı Flame Ödülü'nde hile yapıldığını söyleyen bir gazeteci varmış.
So we ll let the flame burn once again until the thrill is gone
Heyecanımızın yatışması için alevlerin büyümesine son bir kez daha izin vereceğiz.
Flame kick!
Shi En Kyaku!
Remplace-moi.
Flame, yerime bak.
- Où est-elle?
O nerede? - Flame'de, barmenlik yapıyor.