Translate.vc / Francês → Turco / Florence
Florence tradutor Turco
1,354 parallel translation
Après ça, ça doit être inconfortable de vivre à Florence... 500 ans plus tard, quand on s'appelle Pazzi.
500 yıl sonra bile Floransa'da Pazzi adıyla yaşamak... oldukça rahatsız edici olmalı.
Si vous me dites ce que je veux savoir, Commendatore... il vaudra peut-être mieux que je quitte Florence sans diner.
Sorularıma cevap verirseniz, Komiser... Floransa'dan akşam yemeğimi yemeden ayrılmam daha uygun olabilir.
Florence.
- Florence.
- Florence comment?
- Florence, ne? - Sadece, Florence.
- Juste Florence. Et tu fais quoi, Juste Florence?
- Pekala, "sadece Florence", ne iş yaparsın?
Florence, tu es levée?
Florence, kalktın mı?
J'ai une banane aussi.
- Muz falan her şeyim var. - Evet öyle, Florence.
Voici Florence.
Bu, Florence.
Florence Abigail Tremain.
Florence Abigail Tremain.
Florence!
Florence!
Tu es une amie de Florence, elle est mon amie, pas de problème.
Sen, Florence'ın arkadaşısın. Florence da benim arkadaşım. Cidden, sorun değil.
J'ai besoin de toi, Flo.
Sana ihtiyacım var, Florence.
Je ne cherchais pas à le rembourser.
Karşılığını vermeye çalışmıyordum, Florence.
Je te connais, Florence.
Seni tanıyorum, Florence.
- Florence, bonjour! Comment ça se passe avec le cousin Tony?
- Florence kuzen Tony nasıl?
Pas plus que tu es cette foutue Florence Nightingale.
Sen de Florence Nightingale değilsin.
florence et Normandie.
Florence ve Normandie'den.
- florence et Normandie.
- Floransa ve Normandy.
- Et toi, t'es de Florence? - De la région.
- Sen nerelisin, Floransalı mı?
Buffy, infirmière de choc.
Yaşasın! Florence Nightingale yardıma yetişti!
John Ritter, Florence Henderson, Alfonso Ribeiro.
John Ritter, Florence Henderson ve Alfonso Ribeiro.
Tony Micelli a eu Angela Bower, et c'était l'homme de ménage.
Robert Reed, Florence Henderson'ı hamburgercide çalışırken ayarlamış.
"Florence Merriweather."
Florence Memweather!
"Bonjour, ma belle. Ça va?" C'était vous?
Florence, hazır mısın?
Tout juste.
Florence!
- Vous vivez là-haut?
Florence.
Je travaille pour son association d'aide au logement.
Florence'ı daha çok görmek istedim. Ve yakın zamanda, yaptım.
Je me fichais autant de Miss derby que de la question féminine mais je savais qu'il fallait que je revoie Florence.
Bu seni şaşırtmadı mı? Hayır, öyle düşünmüyorum. Avantajları olduğunu görebiliyorum.
C'est quand? Jeudi, à six heures.
Ama onu Florence'dan daha fazla görmek istediğimi biliyorum.
Excusez-moi, c'est bien Quilter Street? Vous savez où habite Florence? Au numéro 115, là-bas.
113... 115.
J'ai oublié votre nom.
Şimdiden daha iyi görünüyorsun. Değil mi, Florence?
J'avais espéré que Florence était lesbienne comme moi mais je l'avais trouvée mariée, avec un enfant... et tellement austère, sérieuse et pensive.
Ve şey düşündüm, eğer bir gece kalabilecekse... Florence'nin benim gibi bir erkek olabileceğini düşünüp, umut etmiştim. Ama burada evlenmiş ve bir çocuğu var.
Je venais déposer ces papiers, dites-le à Florence.
Kısa bir süreliğine ziyarete gelmiştim.
Florence, laissez-moi rester!
Evimi o haliyle seviyorum.
Mais si. Je ferai le ménage et la cuisine.
Florence lütfen izin ver, kalayım.
Milieu du 1 6e siècle, Florence.
1500'lerin ortaları. Floransa.
Voyez la Florence de la Renaissance.
Bu Rönesans Floransa'sında oldu.
Ici, c'est pas la Florence de la Renaissance.
Ama burası Rönesans Floransa'sı değil.
Manchester était comme la Florence de la Renaissance.
Manchester, Rönesans Floransa'sı gibiydi.
C'est la folie ici. Je reviens de Florence.
Burası deli evi gibi, Florenceden yeni geldim.
Il n'y a pas de coups de feu sur Florence.
Florence'ı kapatmıyorlar.
Fermer Florence Boulevard et Normandie.
Polis Departmanı'na Florence Bulvarı'nı kapatmalarını söyleyin.
Rappelle toi tout de même, que Florence Nightingale est morte de la syphilis.
Sadece hatırla Max.
On s'est arrêté à Florence, il y a des grands dômes.
Birkaç kubbe gördüğüm Floransa'da durduk.
On est au croisement de Florence et Normandie.
olay Florance - Normandy meydanındaydı.
A Florence on raconte
Yalvarıyoruz sana! Bir yuva!
Florence Wickett de Boulder.
Bu, Boulder'dan Florence Wickett.
J'ai besoin d'aide!
Florence, yardım et!
Le soir même, nous transportâmes le lit de camp au grenier et mes affaires dans la chambre de Florence.
Ben sadece yıkanacağım. Flo bence senin kardeşin gördüğüm en iyi erkek.
J'en ai assez!
Benim eşyalarımı da Florence'ın odasına taşıdık.
Florence aidait à sa préparation et Ralph allait faire un discours.
Zenginin, serveti ne? Ve soygunu?