Translate.vc / Francês → Turco / Floyd
Floyd tradutor Turco
823 parallel translation
Je pense qu'elle est ici, à San Francisco, avec un dénommé Floyd Thursby...
San Fransisko'da oldugunu saniyorum. Floyd Thursby adinda biriyle birlikte.
Corinne n'a pas pris son courrier, mais Thursby est venu.
Mektuplarini almaya Corinne gelmedi, Floyd Thursby geldi.
Parlez-moi de votre Thursby.
Mesela su Floyd Thursby hakkinda bir seyler anlatin bana.
Floyd avait un second revolver.
Bu iyi. Floyd ceketinin cebinde daima yedek bir silah tasirdi.
Et qui a disparu là-bas. Je n'en sais rien.
IKumarbaz o zamandan beri ortalikta yok ve Floyd bu konuda bir seyler biliyordu.
Où Floyd l'a caché.
Floyd onu sakladi.
Après ce qui est arrivé à Floyd, je n'en veux plus.
Floyd'un basina gelenlerden sonra ona dokunmak bile istemiyorum.
Que lui est-il arrivé au juste?
Tam olarak ne oldu Floyd'a?
Ils m'ont promis 500 livres et on a découvert que Cairo essayait de nous doubler, Floyd et moi.
Bana 500 sterlin teklif ettiler, ben de onlara yardim ettim. Sonra Cairo'nun bizi atlatmayi planladigini fark ettik. Sahini kendisi alacak, Floyd'la bana hiçbir sey birakmayacakti.
Mais ça ne m'a pas avancée, vu que Floyd n'avait pas l'intention de me payer.
Fakat bu benim isime yaramadi. Floyd'un sözünü tutmaya... ve parayi paylasmaya hiç niyeti yoktu. Bunu burada fark ettim.
Je l'ai à peine vu quand Floyd me l'a montré.
Onu bir kez, kisa süreyle gördüm. Ilk ele geçirdigimizde Floyd göstermisti.
Mais comme Floyd n'avait pas peur...
Fakat Floyd'u korkutamayacagimi anlayinca...
- M. Greer demande à être reçu.
Bay Floyd Greer bay Kingsby'i görmek istiyor.
- Compris, Floyd?
- Anladın mı Floyd?
floyd, Jack est Ià.
Floyd, Jack eve döndü.
floyd, mon fils est Ià.
Floyd, oğlum geldi.
Tiens, floyd.
İşte. Floyd'a.
Cet homme s'appelle Floyd Buckley.
Bu adam Floyd Buckley.
J'ai trouvé Floyd Buckley, étendu et mort.
Floyd Buckley'i nalları dikmiş bir halde buldum.
Floyd Buckley à Phoenix
Floyd Buckley Phoenix Yolcusu
Mais quand j'ai reconnu la musique, j'ai dit à Floyd :
Daha sonra müziğinizi duyduk. Ben de Floyd'a :
Merci, Floyd.
Teşekkür ederim, Floyd.
Floyd! Accompagne le toubib et les saltimbanques.
Floyd, doktor ve şov tayfasının yanına geç.
Quelqu'un tout comme moi, comme Lindbergh qui a traversé l'Atlantique ou Floyd Collins.
Lindbergh gibi tek başına Atlantiği geçen biri ya da Floyd Collins.
Tu n'as jamais entendu parler de Floyd Collins?
Floyd Collins adını hiç duymadın mı?
Peut-être même plus grande que celle de Floyd Collins.
Hayal edebileceğinden büyük sanırım. Belki Floyd Collins'ten de büyük.
- Floyd Collins et.....
- Floyd Collins'ten fazlası.
ça a duré 18 jours pour Floyd Collins.
Floyd Collins 18 gün dayanmıştı.
Francis Floyd est mort.
Francis Floyd öldü.
Floyd?
Floyd mu?
Connaissez-vous les circonstances de la mort de Floyd?
Tabi, elbette ben..
Quoi? Floyd est mort?
Bu arada, Aleksey İvanovich, size sormalıyım.
C'est l'enregistreur de bord de Floyd, Dmitri Petrovitch.
Bu Floyd'un acil ses kayıt cihazı, Dmitri Petrovich.
Mon nom est Francis Floyd. Je m'apprête à plonger...
Adım Francis Floyd.
Floyd était un homme courageux.
Floyd cesur bir adamdı.
Est-ce pour ça que l'enregistreur de Floyd a refait surface?
Şimdi neden Floyd'un kaydedicisi ortaya çıktı, anlaşıldı!
Oui, informez immédiatement l'institut que nous avons trouvé l'enregistreur de Floyd et que nous pourrons leur transmettre les données à tout moment.
Evet. Enstitü bilsin ki, Floyd'un kaydedicisini bulduk ve bu bilgileri göndermeye hazırız. Tamam, Dmitri Petrovich.
Vous ne pensez pas que nous allons finir de la même manière que Floyd? Je ne le pense pas.
Bizim sonumuzun da Floyd gibi olacağını düşünüyor musun?
Floyd n'a fait qu'une erreur : celle de te faire confiance.
Floyd hiç hata yapmamıştı sadece bir kez, sana güvenerek yaptı.
Occupé, Floyd?
Meşgul müsün Floyd?
J'ai Floyd.
Anlaşıldı. Floyd hatta.
Le cow-boy et Bondi étaient copains.
Floyd, yukarıdaki çocuklar, kovboyla... Bondi denen adamın arkadaş olduğunu söylüyor.
Parlez, Floyd.
Cevap ver Floyd. Tamam.
Floyd, récite ta leçon!
Floyd, benim gibi konuş.
je veux m'appeler floyd ça sera mon nom floyd... floyd carter
Hey... Ben Floyd olacağım. Adım bu olacak.
Floyd!
Floyd.
Floyd Collins.
Floyd Collins.
Ça ne se peut pas...
Floyd'un öldüren koşulları biliyor musunuz?
Nous avons atteint la profondeur où Floyd est mort!
Floyd'un öldüğü derinlik!
Puis, tu as tué Floyd.
Orası Teksas'tı. Floyd'u öldürdüğün yer ise Oklahoma'ydı.
Joli travail!
İyi iş çıkardın Floyd.