Translate.vc / Francês → Turco / Fly
Fly tradutor Turco
297 parallel translation
Je me frictionnerai au fly-tox.
Üzerime haşere ilacı sıkacağım.
Auriez-vous aussi joué Fly-Boy?
Sen de mi Fly-Boy'daydın?
Et vous, faites du bon travail!
Ve siz, Bay Fly, en iyi işinizi çıkarsanız iyi edersiniz.
Fly, tout à l'heure, en apportant le reste, tu me monteras de la vodka et de la glace.
Hem yeteneğimizin oynadığı bir film 50 eyalette yasaklanır, tüm dünyada sansürlenir.
Entendu. À présent, file, Fly.
Ben kimseyi beklemeyi sevmem.
- Où est ton équipement, tête en l'air?
- Eşyaların nerde, fly boy? - Sanırım getirmeyi unutmuşum.
- The bird fly high in the sky.
Hava ne kadar da güzel!
Il se trouve qu'ils n'ont pas fait de mal à une mouche dans tout le désert.
As it happens these 4 people have not hurt a goddamn fly on the entire desert
Ici, la Cantharide.
Funny Fly konuşuyor.
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } Are sleeping as we fly
Biz uçarken insanlar uyuyor.
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } l'm finding I can fly { c : $ 88FF00 } { y : bi } so high above with you...
Bu kadar yüksekte, yukarılarda sizinle uçabileceğimi öğreniyorum ;
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } and everyone who sees us { c : $ 88FF00 } { y : bi } greets us as we fly.
Ve bizi gören herkes, uçarken bizi selamlıyor.
- J'offre un Fly-Tox à mon père.
Babama böcek ilacı tabancası aldırıyorum.
- Un Fly-Tox?
Böcek ilacı tabancası mı?
On m'appelle Fly, La Mouche.
Sen kimsin?
Un certain Fly a téléphoné. Il y a déjà un moment.
Seni, bir süre önce, Sinek diye biri aradı hem de birkaç kere.
Moi, Fly La Mouche, je ne suis pas trés influent. Parce que je suis pas trés calé.
Ben, Sinek, ünümü beceriksizlikle kazanmadım.
Fly a encore téléphoné ce matin.
Bu sabah, Sinek seni aradı yine.
Fly a posé la question juste une fois.
Sinek sadece bir şey sordu.
Alors, on appelle Fly au secours?
Yardım mı isteyeceksin?
Je suis spécialement venu te dire que ton frère Fly nous doit du fric.
Gelmemin özel bir nedeni var. Kardeşin, Sinek'in, bize borcu var.
Et, pour le fric, j'en parlerai à Fly.
Borca gelince, Sinek'e soracağım.
Je sais que Fly et toi, vous êtes comme des frères.
Biliyorum, kardeşini çok seviyorsun.
Fly, Frère Wah est là.
Sinek, Wah Abim geldi.
C'est pas vrai, monsieur Fly La Mouche!
Bay Sinek! Neden bu kadar zavallısın?
Si Fly a fait une connerie, il paiera!
Eğer Sinek yanlış bir şey yaptıysa, cezasını çekecek.
Fly a des ennuis. J'y vais.
Sinek'in başı derde girmiş, gitmem gerek.
Ah-wah, c'est Fly qui a merdé ce coup-ci.
Ah-wah, burada hatalı olan, Sinek.
Tony, quoique Fly ait fait, je le punirai selon mes règles.
Tony, Sinek ne yapmış olursa olsun ben onu, kendi yöntemlerimle cezalandıracağım.
Jouer aux cons avec moi? Fly, je vais t'éclater la gueule!
Sinek, seni döverek öldüreceğim!
Fly! Fly! Ne les laisse pas t'humiler!
Seni aşağılamalarına izin verme!
Frère Wah! Frère Fly m'a donné plein d'argent hier! Et il m'a dit de célébrer à nouveau mon marriage.
Abim, dün gece bana bayağı büyük miktarda para verdi ve düğünü tekrar yapmamı söyledi.
Seulement 2 jours. Pas vrai Frère Fly?
Sadece iki gün.
Merci, Grand Frère Fly.
Teşekkür ederim.
Je veux pas être Fly La Mouche toute ma vie!
Hayatım boyunca bir "sinek" olmak istemiyorum.
Mon nom est Maggie McFly.
Adım Mc Fly. Maggie McFly.
Vous avez un frère qui s'appelle Martin Mc Fly?
Adı Martin McFly olan bir kardeşin mi var?
Regarde-les s'envoler
# Watch them fly #
Beaucoup d'entre eux sont trop vieux pour se battre.
Tombstone'lu bir fotoğrafçı olan C.S. Fly...
Ils viennent de sortir d'O. K. Corral.
O.K. Corral'den çıkıp Fly'ın oraya gittiler.
Fly ne ferait pas ça!
Ama Fly bunu asla yapmaz!
Fly, hein?
Fly?
- Pas Fly.
- Fly değil.
Quand il revit Fly, le cochon se posait bien des questions.
O akşam Fly'ı gördüğünde, domuzun aklında bir sürü soru vardı.
La vieille brebis devait se tromper.
Yaşlı koyun Fly hakkında yanılmış olmalıydı.
- C'était le cas des chiots de Fly.
Fly'in yavruları da büyüdüler.
- Je m'appelle Fly.
Alexandra Del Lago.
Arréte tes conneries, Fly!
Dalga geçmeyi bırak, Sinek!
Fly!
Evet, hiç sorun değil. Sinek!
- Fly!
- Sinek.
C.S. Fly, photographe à Tombstone, avait demandé la permission... d'accompagner Crook au Mexique pour photographier les négociations.
Halkımın çoğu boyun eğmek istiyor.