Translate.vc / Francês → Turco / Folk
Folk tradutor Turco
291 parallel translation
Je ne trouve que de la publicité!
Tek duyduğum reklam ve sıkıcı folk müziği.
J'étais sur scène avec les meilleurs :
En iyi folk şarkıcılarıyla sahneye çıktım :
C'est un ancien chanteur de country.
Eski bir folk şarkıcısı.
J'adore le folk.
Folk şarkıcılarına bayılırım.
Une chorale attend la venue de Max Detweiler... pour la sortir de l'obscurité et la rendre célèbre à Salzbourg.
Bir yerde aç bir müzik grubu Max Detweiler'ı bekliyor. Onları keşfedip Salzburg Folk Festivali'nde meşhur etmesi için.
Après de longues recherches... j'ai trouvé un excellent numéro pour le festival de Salzbourg.
Bugün, uzun ve umutsuz bir arayıştan sonra Salzburg Folk Festivali için çok heyecan verici bir grup buldum.
La "folkmusic" a fait du chemin!
Folk müziğin bayağı bir geçmişi var değilmi ha Arlo?
Le rock et la musique folk. J'aime un peu tout.
Oh, rock müzik severim ve, ah... halk müziği.
Il a réconcilié le folk et le rock.
Folk ile rock'ı bir araya getirdi.
- du country-folk de base.
- Basit taşra halkı.
Parle d'art moderne, des droits civils, de folk, et c'est dans la poche!
Modern sanattan, insan haklarından ya da folk müzikten.
Outre votre matière principale, vous ferez... de la danse classique, moderne, jazz, claquettes, danses anciennes... histoire de la danse, adages... variations, maquillage, coiffure, même cours d'interprétation.
Ana branşınızda dışarıdan dersler alacak bale, modern, folk, caz, step, tarihsel danslar, dans tarihi destekli adagio, varyasyon dersi makyaj, kuaförlük, dansçılar için oyunculuk öğreneceksiniz.
Le jazz moderne, le rock, l'harmonica de verre.
Modern caz, bir de Folk rock ve kaşık ve bardak severim.
Sejo, Tu vas rester dans le groupe folk.
Sejo, sen folklor ekibinde olacaksın.
Jankovics Marcell and György László Based on Hungarian folk tales.
Jankovics Marcell ve György László
- Pas le foc!
- Folk olmaz!
Cortez, affale le foc!
Cortez folk mayna.
C'est du folk.
O bir folk parçası.
Elle a regardé ce qui se passait et a vu la fille d'en face rentrer d'une soirée avec un grand homme noir.
Gidip ön kapıdan bakmaya başlamış. Karşıki evde oturan kız da yanında uzun boylu bir zenciyle bir folk konserinden dönmekteymiş.
Ce sont pas de vrais chanteurs de folk.
Peter, Paul ve Mary türkücü değillerdi.
Les vrais chanteurs de folk composent eux-mêmes.
Türkücüler kendi müziklerini yazarlar.
L'improvisation de musique folk.
Halk müzik performansının kısaltması.
Eh, mon f rère, t'aimes la country?
Hey ortak, folk müziği sever misin?
lntroduire la musique folk.
Folk dans öğreteceğimi.
un groupe irlandais une m * * * e folklorique.
Bir tür folk müziği saçmalığı.
Elle était chanteuse.
Folk şarkıcısı olmuştu.
- Pardon, M. Taylor, mais on n'a pas le temps pour votre musique folk-rock douce-amère.
- Kusura bakmayın Bay Taylor ama... sizin eşsiz müziğiniz için pek uygun bir zaman değil.
Sauf de la country, car c'est inacceptable.
Folk hariç, o imkansız.
- Musique folklorique.
- Salyangoz yiyebilirsin. - Yerli folk müziğini öğrenebilirsin.
Section de musique folk 1930.
Folk müzik bölümü, 1930.
Ce soir vous vous souvenez d'un vieille chanson folk... au sujet d'une bonne vieille chaussure.
Bu gece folk şarkısı günlerinden bir şarkı hatırlayacaksın. Güzel eski bir pabuçla ilgili.
Son unité lui aurait donné le sobriquet "Vieille Chaussure". Il n'y avait pas une vieille chanson folk qui s'appelait comme ça?
Bana verilen bilgiye göre silah arkadaşları ona "Eski Pabuç" lakabını takmışlar.
Quelque chose comme...
Eski Pabuç diye eski bir folk şarkısı yok muydu?
Un enregistrement de 1930 qui fait partie des chansons folk... de la Bibliothèque du congrès... une chanson appropriée au sujet d'une chaussure.
1930'ların bir kaydı. Kongre kütüphanesinin folk şarkısı koleksiyonundan. Ve Pabuç'la ilgili çok güncel bir şarkı.
J'aime la musique folk.
Halk müziğini severim.
Vous savez, le folk...
Folk müziği bilirsin.
C'était un artiste de folklore hassidique de Brooklyn.
O Brooklyn'li Hasidik bir folk sanatçısıydı.
Folk et classique.
Halk müziği ve klasik müzik.
Cette histoire est disponible sur la vidéo... de notre troubadour folk-rock Donovan.
Bunu karşılama komitesinin hazırladığı folk-rock şarkıcısı Donovan'ın sunduğu bir video anlatabilir.
J'ai fait ma thèse sur la musique folklorique.
Tezimi Doğu Avrupa folk müziği üzerine yaptım.
Vous aimez la musique country?
Folk müziğini sever misin?
On reconnaît son style... sur chaque album.
Tarzını hatırlayabilirsiniz. Folk müzik çalsa bile onun tarzını tüm albümlerde anlayabilirsiniz. Basit çift vuruşlar.
Ensuite, j'ai joué du folk dans les bars.
Bistros'ta halk müziği çaldım.
Je jouais dans un groupe.
Bir folk müzik üçlüsündeydim.
Et les aimants ont brouillé ton mode inhibiteur et t'as chanté de la folk.
Ayrıca mıknatısı senin mutluluk birimini etkileyip, şarkı söyletiyor. Ne?
Quoi? Qui a dit que je rêvais de devenir chanteur de folk?
Benim gizlice şarkıcı olmaya çalıştığımı da kim söyledi?
les monstres du rock alternatif folk... vous couperont le souffle à Bend-Aide!
Alternatif rock'ın canavarları aklınızı başınızdan alacak! Bend-yardım konseri!
Attention, les chanteurs de folk vont nous en faire voir!
Pekala millet, bu şarkıcıların kıçına tekmeyi basmaya hazır olun.
Genre un peu folk, pop, de la ville, négligé.
Üstelik kökenleri ve ilk kullanımlarıyla birlikte.
- Pas de musique country.
- Amerikan folk müziği olmaz.
Utilise un folk rock, avec plus de rock que de folk!
Reklamcılar, kendi başlarının çaresine bakacaklardı.