Translate.vc / Francês → Turco / Foreman
Foreman tradutor Turco
987 parallel translation
Jusqu'où irez-vous pour garder votre régisseur?
Foreman'ı ne kadar uzak tutarsın?
- Le monsieur n'est pas encore revenu.
Bay Foreman, başlayalım artık. - Adam hala banyoda.
- J'aimerais le revoir.
- Onu tekrar görmeyi isterim. Bay Foreman?
Monsieur le président, je vote non coupable.
Bay Foreman, ben oyumu suçsuz yapmak istiyorum.
- Monsieur le président?
- Bay Foreman?
Brouwer, tu connais Charles Foreman?
Charles Foreman'ı tanıyor musun, Coubert?
En effet.
Kendiniz alın Bay Foreman.
Bonsoir, Mme Foreman.
- İyi akşamlar Bayan Foreman.
Un scotch, s'il vous plaît.
- Skoç viski lütfen, Bay Foreman. - Tamam.
Etes-vous prêt à nous aider encore?
Bize biraz daha fazla yardım etmeye hazır mısınız peki Bay Foreman?
Fabuleux!
- Olağanüstü, Bay Foreman.
Regardez, M. Foreman!
Bakın, Bay Foreman, bakın!
D'accord.
Derhal Bay Foreman.
Non, c'est M. Foreman.
Hayır değil, bu Bay Foreman.
Vous êtes blessé, m'sieur?
Kötü mü yaralandınız Bay Foreman?
Où est M. Foreman?
Bay Foreman nerede?
Ouvrez tout simplement les portes, Dr Foreman.
Kapıyı açmanız yeterli, Doctor Foreman.
Même certaines choses que dit le Dr Foreman...
Doctor Foreman'ın söylediği bazı şeyler bile...
- Tu veux dire Susan Foreman?
- Susan Foreman mı demek istiyorsun? - Evet.
- Au bon moment. - Au bon moment. On pourrait parler à Foreman, le responsable de la commission d'enquête.
Foreman'la konuşuyoruz, Frank, Soruşturma Bölümünün Müdürü.
Votre Honneur, Mr. Foreman, mesdames et messieurs les jurés.
Sayın yargıç, Bay Foreman, sayın jüri üyeleri...
M. le Président du Jury, mesdames, messieurs les Jurés, avez-vous formulé un verdict unanime?
Bay Foreman, jürideki baylar ve bayanlar kararınızı verdiniz mi?
M. Le Président, asseyez-vous.
Teşekkür ederiz Bay Foreman. Oturabilirsiniz.
On a tout misé... sur sa victoire contre Foreman au huitième round, au Zaïre... et ça vient d'arriver il y a deux secondes.
Kahire'deki maçta, Ali'nin, Foreman'ı sekizinci raundta nakavt edeceği üzerine elimizde ne varsa bahse yatırdık.
"Raconte que je suis malade, n'importe quoi."
"Foreman'a hasta olduğumu filan söyle. Ne dediğin çok da umurumda değil ya."
Tyson devient George Foreman. Il me regarde avec gourmandise.
Tyson, beni gözleriyle yiyen George forman'a dönüşüyor.
Tu es George Foreman et je suis...
Sen George Forman'sın, ben de...
Vous. M. le contremaître.
Sen, Bay Foreman.
Le contremaître...
Bay Foreman.
M. le premier juré, le jury a-t-il délibéré?
Bay Foreman, bir karara vardınız mı, acaba?
George Foreman a été sacré champion à 45 ans.
George Foreman, ağır sıklet şampiyonluğunu 45'inde kazanmıştı.
C'est comme ça qu'Ali a piqué le titre à Foreman.
Ali de Foreman'dan ünvanını aynı şekilde kapmıştı.
Mais c'était juste ce qu'il faisait croire à Foreman.
Aslında Foreman'ı yoruyordu.
Ali contre Foreman au Zaïre?
Ali ve Foreman'ın Zaire'de yaptığı gibi.
Les gens ont été surpris quand Nixon a démissionné, attendez que j'écrase Foreman!
Nixon'ın istifasına dünyanın şaşırdığını sanıyorsan ben Foreman'ın gerisini tekmeleyene kadar bekle!
Foreman, toi et les autres allez vous incliner devant moi!
Sen, George Foreman, bütün enayiler onu patakladığımda önümde eğileceksiniz!
Vu son ego, il pouvait se dire qu'il allait vaincre Foreman, le ridiculiser, que Foreman ne le toucherait pas.
Egosuyla kendine Foreman'ı domine edeceğini, onu yeneceğini rezil edeceğini, Foreman'ın kılına dokunamayacağını söyleyebilir.
Mais dans son sommeil ou ses moments de calme, il savait qu'avec deux boxeurs, ça ne s'était pas très bien passé : Joe Frazier et Ken Norton, que Foreman, lui, avait démolis.
Ama aslında, uykusunda veya kendiyle baş başa kaldığında şunu biliyordu ki, kendisi Foreman'ın mahvettiği özellikle iki dövüşçü Ken Norton ve Joe Frazier karşısında daha iyi bir iş çıkarmamıştı.
Le champion en titre est compté par l'arbitre. Foreman est très calme!
Ağırsıklet şampiyonu sekize kadar saydırmak zorunda kalıyor ve Foreman olabildiğince diri gözüküyor!
Foreman se met au travail!
Foreman üstüne gidiyor!
Foreman a gagné en mettant Joe Frazier K.0. Environ sept fois.
Foreman, Joe Frazier'ı nakavt ederek şampiyonluğu kazandı ve onu 7 kere falan yere yıkmıştı.
Il était impressionnant mais ce n'était pas un "tueur".
"Öldürücü" kelimesi tam oturmuyordu, Foreman "dehşet verici" idi.
Il faudra peut-être dire au revoir à Mohammed Ali parce que, à mon avis, il ne battra pas Foreman.
Muhammed Ali'ye hoşça kal deme vakti gelmiş olabilir çünkü gerçekten George Foreman'ı yenebileceğini sanmıyorum.
Une prière suffit, car si elle arrive à Dieu, George Foreman va tomber, et les montagnes avec lui!
Bak enayi, tek ihtiyacım olan dua, çünkü doğru kişiye ulaşırsa yalnızca George Foreman değil, dağlar dize gelir!
Un miracle peut arriver, mais contre Foreman?
Belki bir mucize gerçekleştirir ama George Foreman'a karşı mı?
Contre Foreman, qui élimine ses adversaires l'un après l'autre en moins de trois rounds?
Rakiplerini üç raunttan kısa bir sürede ipe dizen, George Foreman'ı yenmek.
Pour le match contre Foreman, Ali s'est entraîné en Pennsylvanie.
Ali, Deer Lake, Pennsylvania'daki Foreman dövüşüne hazırlandı.
5 millions pour moi, 5 millions pour George Foreman.
George Foreman için 5 milyon dolar 5 milyon dolar benim için.
Don King a été voir Foreman. Il lui a fait signer un accord : Il se battrait contre Ali si King lui donnait 5 millions.
Don King, George Foreman'a gitti ve ona King 5 milyon dolarlık bir ödeme yaparsa Foreman'ın Ali'yle dövüşeceğini söyleyen bir anlaşma imzalattı.
Le boxeur de 32 ans, Ali, combattra... contre George Foreman, 25 ans, dans un match en 15 rounds...
Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonluğunu yeniden kazanmak için tarihteki ikinci adam olma çabası içerisindeki... 32 yaşındaki Ali, 25 yaşındaki George Foreman ile 15 raundluk bir maç...
Le président du jury veut-il lire le verdict?
Juri Foreman Kararı okuyabilir misiniz?